ANKARA (AA) –

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, parti olarak 2025 yılı asgari ücretinin 30 bin lira olması konusundaki kararlılıklarının devam ettiğini belirterek, "30 bin liranın altında bir asgari ücretin kabul edilemez olduğunu ifade etmek isterim." dedi.

Karatepe, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, CHP Ekonomi Heyeti olarak geçen hafta Gaziantep, Kahramanmaraş ve Malatya'ya yaptıkları ziyaretlerde, iş insanları, emek örgütleri, sivil toplum kuruluşları, çiftçiler, esnaf, emekliler ve işçilerle bir araya geldiklerini söyledi.

Sahaya indikleri zamanlarda ekonomik gerçekliğin başka verileriyle karşılaştıklarını kaydeden Karatepe, bu gezileri sürdüreceklerini ve ekonomi konusundaki çözüm önerilerini halka anlatmaya devam edeceklerini bildirdi.

Karatepe, deprem bölgesinde vergisel düzenlemelerle ilgili sorunların çözüm beklediğini, mücbir sebep uygulamasının en az 3 yıl süreyle uzatılmasının ekonomik bir zorunluluk olduğunu savunarak, "30 Kasım'da sona erecek 'mücbir sebep' süresinin uzatılması talebi bütün kesimlerce dile getiriliyor." diye konuştu.

 

"BU KREDİ BORCU SARMALININ BİR AN ÖNCE ÇÖZÜME KAVUŞTURULMASI LAZIM"

Çalışan kesim ve emeklilerle yaptıkları toplantılarda karşılaştıkları durumun vahim olduğunu ileri süren Karatepe, "Görüştüğümüz kişilerin büyük çoğunluğu, kredi kartlarına ya da kredili mevduat hesaplarına borçlanarak ancak hayatlarını devam ettirebildiklerini bizlerle paylaştılar. BDDK verilerine baktığımız zaman, 1,7 trilyon liraya ulaşan kredi kartı, bunun 1,1 trilyon lirası taksitsiz, temel ihtiyaçları karşılamak üzere oluşan borçların vatandaş üzerinde ciddi bir yük olduğunu görüyoruz. Milyonlarca insanımızın içine girdiği bu kredi borcu sarmalının bir an önce çözüme kavuşturulması lazım." ifadelerini kullandı.

Zorunlu trafik sigortasında uygulama sona eriyor Zorunlu trafik sigortasında uygulama sona eriyor

Karatepe, kredi kartı borçlarını ödemekte zorlanan vatandaşlara ödeme kolaylığı sağlanmasına yönelik CHP'nin çözüm önerilerini şöyle paylaştı:

"İktidara geldiğimiz tarihte, 10 bin liraya kadar kredi kartı borcu olan ve ödeyemediği için takibe düşen vatandaşlarımızın tamamının kredi kartı borcunun kamu kaynaklarıyla ödeneceğini ifade etmek isterim. 50 bin liraya kadar kredi kartı borcu olan vatandaşlarımızın borçlarını 3 yıl süreyle faizsiz olarak yeniden yapılandırılmasına yönelik bir düzenleme hayata geçireceğiz. Buradan ortaya çıkacak bankaların faiz alacaklarını da kamu bütçesinden karşılayacağız. 50 ila 100 bin lira arasındaki borçlar da 3 yıl süreyle yeniden yapılandırılacak. Faizinin yarısını vatandaşlarımızın, yarısını da kamunun üstleneceğini ifade etmek isterim. 100 bin ila 250 bin lira kredi kartı borcu olan vatandaşlarımız için ise 3 yıllık bir yeniden yapılandırma süresi ve ödemesi gereken faizin üçte birinin kamu tarafından, geri kalanının da vatandaş tarafından üstlenilmesine yönelik düzenlemeleri hayata geçireceğiz."

Borçların yeniden yapılandırılmasının tek başına çözüm olmadığına dikkati çeken Yalçın Karatepe, "Vatandaşın borç batağına sürüklenmesine yol açan, gelirin yetersiz olması sorununa da çözüm bulmamız gerekiyor. 2025 yılından itibaren asgari ücretin 30 bin lira olması konusundaki kararlılığımız, çok güçlü bir biçimde devam ediyor. 30 bin liranın altında bir asgari ücretin kabul edilemez olduğunu ifade etmek isterim." dedi.

 

"BU DOĞRUDAN YATIRIMIN TÜRKİYE EKONOMİSİNE DOĞRUDAN KATKISI NE OLACAK"

Çinli bir otomotiv firmasının Türkiye'de yapacağı yatırımı değerlendiren Karatepe, doğrudan yabancı sermaye girişini net bir biçimde destekleyen, teşvik eden bir siyasi parti olduklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Otomotiv üreticileriyle yapılan anlaşmalar, ne bir teknoloji transferine imkan veriyor ne de yüksek sayıda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının burada istihdam edilmesine olanak yaratacak. Bu doğrudan yatırımın Türkiye ekonomisine doğrudan katkısı ne olacak, ne kadarlık bir doğrudan istihdama yol açacaktır, Hazine'ye ne kadar vergi ödeyecek, ne kadar teknoloji transfer edeceğiz, sermayeden öğreneceğimiz bilgi birikiminin gelecekte üretimimize katkısı ne olacaktır soruları yanıtsız kalmıştır. Bunların kamuoyuyla şeffaf bir biçimde paylaşılmasında yarar olduğunu düşünüyoruz."

Editör: Akif Arslan