Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesindeki duayen Gazeteci Mehmet Göçer, Eshab-ı Kehf’in Kur’an-ı Kerimi’n ifadesine en uygun mağara tespitinin büyük bir azim ve kararlılıkla gerçekleştirildiğini belirterek, bu tespit raporunun sayfalar arasında saklı kalmamasını ve Eshab-ı Kehf başta olmak üzere şehrin muhtelif yerlerine bu tespit raporunun asılması gerektiğini söyledi.

Afşin’i ve Eshab-ı Kehf Külliyesini ziyaret eden duayen Gazeteci Mehmet Göçer, 2005 yılında Kur’an-ı Kerim’deki mağaraya uyumluluk ile ilgili tespit davası açtıklarını belirterek; “Bilirkişi heyetinin raporuyla Dünyada 33 yerde olduğu söylenen Eshab-ı Kehf Mağarası’nın Kur’an-ı Kerim’deki ifadeye en uygun olanı Afşin’de olduğu belirlenmiştir. Ancak bu raporun sayfalar arasında saklı kalmaması gerekir” dedi. Mahkeme sürecini mağara içerisinde yapılan röportajda anlatan Göçer, şunları söyledi:

“Burası Kur’an-ı Kerim’de bizzat ayet geldiğine göre Kur’an-ı Kerimi ben çok okudum, bu hikâyeyi de çok dinledim. İlk başlangıçta dönemin Kahramanmaraş Valisi İlhan Atış ile burayı geziyoruz. Buranın Bekçisi Ali İşbilir. Bir seyyah geldi. Ben dedi birçok Eshab-ı Kehf’i gezdim. Burayı Eshab-ı Kehf olarak kabul ettim. Ben burada 40 gün inzivaya çekilip yazmak istiyorum dedi. Kaymakamlıktan da izin alarak burada kaldılar. Bu sefer ben harekete geçtim. Konuyu temelden alaraktan gazeteye yazdım. Gazeteden sonra da Un Sandığı Kitabıma yazdım. Buranın hikâyesi manevi yönden değeri yüksek olduğu için benim kalbimde, gönlümde harikulade bir sevgisi var.  Avukat Hacı Bayram Veli Arıkan’ı avukat tutarak mahkemeye dava açtım. Ankara’da Elbistanlı şahsiyetler var. Oradan bir bilirkişi heyeti istedim.  Önce Prof. Dr. Abdullah Günen geldi, gezdi. Ama Elbistanlı olduğum için burasına torpil yapmış derler dedi ve 2 tane de astronomi uzmanı bir de fizik profesörü getirdi. Heyet buraya sabah erken saatte geldi, tespit yapmaya başladı. Tamamen Kur’an- ı Kerim’deki ifadeye uygunluk tespiti yapıldı. Ve mahkeme bilirkişi onayıyla rapora bağlandı.”

Bilirkişi heyetinin tuttuğu rapor ise aynen şu şekilde;

“13 Mart il 01 Ekim tarihleri arasında (202 gün) Güneş doğarken mağara içine düşen Güneş ışınları tarafından aydınlatıldığı belirlenmiştir. (10 dakika ve daha uzun süre ile) Yılın en uzun günü olan 21 Haziran tarihinde Güneş 59 .6 derece azimut açısı yani 50 .4 derece  ile doğmakta ve mağara içi saat 05:22:07’den 09:29:31’e kadar ışık almaktadır. Mağaraya ışığın 1 saat ve daha uzun süre ile düştüğü gün sayısı 170 (28 Mart ile 14 Eylül tarihleri arası) olarak tespit edilmiştir. 22/07/2005”

Gazeteci Mehmet Göçer, “Vali Adnan Yılmaz, bu tespit raporu ele mi geçer diyerek bu raporun Eshab-ı Kehf’in girişi, mağara içi, şehrin girişi ve şehre komşu illerin girişlerine asılması gerekir ifadesini ben bugün gazeteye yazarak yetkililerin nazar-ı dikkatine sundum. Bu tespit raporu tozlu raflarda, sayfa aralarında kalmamalı. UNESCO Dünya Kültür Mirası aday listeden kalıcı listeye alınması hususunda büyük delil oluşturmalıdır” ifadesini kullandı. Gazeteci Mehmet Göçer, şunları söyledi:

“Eshab-ı Kehf’in tespitine yönelik bu çalışmalarımızdan haberdar olan dönemin Tarsus Belediyesi hakkımda 20 bin liralık tazminat davası açtılar. Ama Avukat Hacı Bayram Veli Arıkan beyin bu dava Afşin’de açılmalıdır şeklindeki karşı cevabının ardından mahkeme yapılmadı. Bu tespitin ardından Tarsuslular bir otobüs dolusu gelerek bu ihtişamlı külliyeyi gördüklerinde çok şaşırdılar. Bu raporun ilgili kurumlar tarafından bir an önce herkesin göreceği ve okuyacağı şekilde afişe edilmesini istiyorum.”

Halil DEMİR-Afşin

Editör: TE Bilisim