Bakmayın siz milletin tanımladığı, "Kazara kaza olmuş, Andırın kazası… Davar gütmekten gelir il umum azası..." sözüne!..

Kim ne derse desin:

"Dırın dırın Andırın,

İki bakkal bir fırın…"

Değişmeyen bir kural adeta: Türkiye'nin tüm büyük-küçük yerleşim yerlerinde mutlaka bir Andırınlı hemşehrimiz vardır ya da hemen her kamu kurumunda görev yapar… Andırınlı dostlar anlatır; "Andırın'daki ailelerin tamamında bir memur, kamu işçisi var!"

Nedeni ise açık: İlçenin ekonomik durumu ailelere çocuklarını okutmak ve bir resmi kuruma yerleştirmeye zorluyor. Beldenin coğrafi konumu buna zorluyor.

Andırın, Kahramanmaraş'ın en batısında kalan bir ilçesidir. Kuzeyinde Kahramanmaraş'ın Göksun, doğusunda Onikişubat ilçeleri yer alır, batısında ve güneyinde de Osmaniye'nin ilçeleri yer alır. İl merkezine 65-70 km uzaklıkta ve Baskonuş Yaylasından sonra geliyor. Kahramanmaraş üzerinden ilçeye giderken yolun bittiği yerden sağa dönerseniz Kadirli-Göksun ilçe yolunun yaklaşık 5-6 km sonrasında sola dönerek ilçe merkezine varırsınız.

Andırın'ın Kurtuluş Savaşı döneminde de önemi büyüktür.

Tipik olarak yayla bir ilçemizdir. Yemyeşil bir örtüye sahiptir. Hatta Çığşar mahallesindeki kirazının ihracatı ile de ünlüdür.

Tabii "Andırın" deyince tirşiği de unutmak, ilçeye saygısızlık olur…

**

Dün Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör'ün ikincisini düzenlediği "İstişare ve Değerlendirme Toplantısı" için bu ilçedeydik!

Bu kez, önceki gün Ekinözü'nde yaşadığımız film gibi bir karşılama olmadı. Gayet mütevazı, olması gerektiği gibi bir karşılama vardı…

Başkan Güngör'ün Genel Sekreteri, ilgili genel sekreter yardımcıları, KASKİ Genel Müdürü, belediyenin ilgili daire başkanları vardı… Karşılama sonrası İlçe Belediye Başkanı Ahmet Doğan'ın makamına çıkıldı ve burada iki başkan kısa birer konuşma yaptılar. Ziyarette ev sahibi sıfatıyla Cumhur İttifakı (AK Parti ve MHP) ilçe başkanları, belediye meclis üyeleri ve bazı isimler de yer aldı.

Makamdaki karşılama sonrası, Güngör'ün üzerinde çok önem verdiği teknik toplantı yapıldı.

Ardından da Büyükşehir Belediye Başkanı Güngör, beraberinde Andırın İlçe Belediye Başkanı Doğan ile birlikte yaklaşık 1.5 yıldır görev yapan (21 Eylül 2018-...) Kaymakam Emre Dündar'a bir ziyaret gerçekleştirdi.

Muhtarlar ile yaptığı "istişare" toplantısı Haştırın Otel Salonunda yapıldı. Güngör salona girdiğinde öncelikle oturma düzenine dikkat çekti. İçinde bulunduğumuz koronavirüs sürecinin kaçınılmazı olan sosyal mesafenin yetersiz olduğu da gözlerden kaçmadı.

Tamam, ilçenin 57 mahalle muhtarı var. Bunlara Kahramanmaraş'tan gelen heyeti, ilçe belediyesi ve Cumhur İttifakı partilerinin teşkilat yöneticilerini de sayarsanız salondaki sayı bayağı da kalabalıktı. Olsun, diyelim…

Buradaki toplantıda Doğan'dan önce 3 dönem (2009, 2014, 2019) bu görevi yapan Baki Tezcan da hazır bulunuyordu.

Doğan, şöyle başladı söze:

"1 Nisan 2019 da göreve geldiğimizde Andırın'ın birçok sorununun olduğunu tespit ettik…"

Yani ilk iki dönemi sadece ilçe merkezinden sorumlu olan, din döneminde ise tüm ilçeden sorumlu olan aynı partili belediye başkanı hizmet üretmedi, ben öyle anladım… Doğan birçok sorunu tespit ettiğine göre de başka bir şey anlayamam!

Yani AK Partili din dönem belediye başkanlarının sanırım birçoğunun hastalığı olan 'Aynı partili başkanlardan aldıkları görevi, sanki başka partiden almış' gibi eleştirmesi mevcut ilçe belediye başkanı Ahmet Doğan'ın bir tavrıydı…

Tezcan da Güngör'ün konuşmasının ardından salonu terk ederek bahçeye çıktı.

Düşünün 3 dönem başkanlık yap, ilçen için adeta geceni gündüzüne tak, 3 dönem kuralına takıldığın için yerine kendi partinden biri seçilsin ve o da seni eleştirsin.

Kocaman bir soru işareti!!!

Toplantıda muhtarlardan önce Güngör de şunları ifade etti:

"Kaynakların, zamanında ve doğru kullanımıyla başarılamayacak hiçbir şeyin yoktur. İktisat biliminde geçtiği gibi, talepler sınırsız, imkânlar ise, ona göre sınırlıdır.

Kural ne?

Bu talep ve imkanları uygun zaman diliminde buluşturmak ve yapmaktır. Her talep, bir ihtiyaç olmayabilir. Esas olan, talepler içindeki ihtiyaçları araştırmak ve buna göre bir eylem planı hazırlamaktır.

Allah’a şükür biz bu program takvimini yaptık ve hemen uygulamaya geçtik.

Yönetimin altın kuralı: İnsan kaynağını, mali kaynakları ve zamanı iyi değerlendirebiliyorsanız, Allah’ın izniyle başaramayacağınız hiçbir şey yoktur...

...Hep bardağın dolu tarafına bakmak gerekir. Sabır, şükür, gayret olduktan sonra aşamayacağımız hiçbir engel yoktur.

Özgüvenimiz yüksek olsun, bugüne kadar birlik ve beraberlik içinde birçok şey başardık, bundan sonra da inşallah başaracağız.

Önümüzdeki süre içinde inşallah bu konuştuğumuz sorunların hiçbirini konuşmuyor olacağız.”

**

Güngör, ilçeye 46 milyon TL yatırım yaptıklarını, yapacaklarını söyledi…

Yol, şu, kanalizasyon, sosyal tesisler gibi alanlarda bu yatırımlar; yapıldı, yapılıyor, yapılacak…

Andırın özellikle yayla turizmi alt yapısının geliştirilmesi ile uçuşa geçecek. Zaten şu anda yaz nüfusu, kış ve bahar nüfusunun neredeyse bir katı fazla…

Hava… Şunu da özellikle altını çizerek ve altına imzamı atarak Güngör'ün izniyle kullanıyorum:

Birlik, birlik, birlik…

Beraberlik, beraberlik, beraberlik...