Rahim ağzı kanseri, rahmin boyun adı verilen (serviks) alt kısmındaki hücrelerde oluşan değişikliklerle ortaya çıkıyor ve dünya genelinde kadınlarda en sık rastlanan ikinci kanser türü olarak biliniyor. Bu kanserin yaklaşık yüzde 99’una ise HPV (İnsan Papilloma İrüsü) denilen bir virüs etken olarak gösteriliyor.

Dünya’da her yıl 600.000’den fazla kadının hayatını kaybetmesine neden olan bu kansere dikkat çekmek için Dünya Sağlık Örgütü tarafından ocak ayının “Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı olarak belirlendiğini anlatan Medline Adana Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Songül Alemdaroğlu, bu hastalığın günümüzde önlenebilen bir hastalık halini aldığını ve erken teşhis edilmesi halinde tamamen tedavi edilebildiğini bildiriyor.

KADINLARIN ÇOĞU HPV İLE KARŞILAŞIYOR
 

“HPV, rahim ağzı kanserleri vakalarının yüzde 95-99’luk bir kısmında görülen virüstür. Bu virüsünün çok sayıda çeşidi olmakla beraber bunlardan özellikle HPV 16 ve 18 başta olmak üzere bazı türleri kanserojen tipler olarak adlandırılmaktadır” diyen Doç. Dr. Alemdaroğlu, kadınların yüzde 85’ten, erkeklerin ise yüzde 90’dan fazlasının ilk cinsel ilişki sonrasında HPV ile enfekte olduğunu söylüyor.

SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN TARAMA PROGRAMI HAYAT KURTARIYOR

Ülkemizde 2014 yılından itibaren HPV ve Smear taramalarının 30 yaş ve üzeri tüm kadınlara 5 yıl aralıklarla KETEM merkezlerinde ücretsiz olarak uygulandığını ifade eden Doç. Dr. Alemdaroğlu, “Smear ve HPV testleri, jinekolojik muayene sırasında küçük bir fırça yardımı ile sürüntü alınan, çok kısa ve basit bir işlemdir. Bu yolla, rahim ağzındaki hücreler ve HPV’nin varlığı incelenir. Bu testler sayesinde rahim ağzı kanserini çok erken aşamada yakalayarak tedavi edebilmek mümkündür” diyerek son 40 yılda, rahim ağzı kanseri ile ilgili toplumun bilinçlendirilmesi ve erken tanıya yönelik testler sayesinde her sene yeni kanser tanısı alan kadın sayısının azaldığını belirtiyor.

JİNEKOLOJİK KONTROLLER İHMAL EDİLMEMELİ

HPV ile enfekte olan kadınların yüzde 90’ında bağışıklık sisteminin 1-2 yıl içerisinde bu enfeksiyonu ortadan kaldırabileceğini kaydeden Doç. Dr. Alemdaroğlu, “HPV enfeksiyonu olan kadınların bu konuda tecrübeli bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından takip edilmesi gerekir. Burada amaç HPV enfeksiyonu vücuttan uzaklaşana kadar hastaların yakından izlenerek gelişebilecek sorulara erken müdahale etmektir. Çünkü, aslında rahim ağzı kanserine neden olan bu virüs önce küçük hücresel değişiklikler yaratarak yıllar içerisinde rahim ağzı kanserine neden olur. Ancak düzenli takiplerini yaptıran bir kadının rahim ağzı kanserini ileri safhalarda yaşama ihtimali oldukça düşüktür” diyor.

AŞILAR KANSERDEN KORUYOR

HPV’nin kansere en çok neden olan tiplerine karşı geliştirilmiş aşılar bulunduğunu vurgulayan Doç. Dr. Alemdaroğlu, “Söz konusu aşılar dünyada birçok ülkede rutin aşılama programına girmiş olmasına rağmen ülkemizde henüz aşılama programına alınmamıştır. Bu aşılar 9 yaşından itibaren hem erkek hem kız çocuklarında yapılabilmektedir. Unutulmamalıdır ki aslında HPV sadece kadınlar değil erkekler için de bir sağlık problemidir. Virüsün sadece rahim ağzı kanserine değil başta anal kanser olmak üzere birçok kanser türüne neden olabildiği akıldan çıkartılmamalıdır” diyor.

Editör: TE Bilisim