Malum ya… Ataların hiçbir zaman boşa söylenmiş bir sözü yok.

Zaman zaman ben hep söylerim, tanıyanlar bilir.

“Atalar güzel sözler söylemiş… Arife tarif gereksiz…”

Ama öyle olmuyor bazen.

Yeniden izah etmek, anlatmak gerekiyor.

Sonuçta söylediğimiz bir ifade var: Allah sabır versin, Allah akıl-izan versin!

**

Türkiye 2002’den bu yana AK Parti siyaseti ile tarafından yönetiliyor.

Öncesini, ‘ben yaşta’ olanlar da üç aşağı beş yukarı biliyor.

Şunu kesinlikle söylemek isterim; sözüm ve eleştirim AK Parti’nin kendisine değil, zihniyetine değil.

Sağlıkta, ulaşımda, iletişimde ve daha birçok alanda adeta çağ atladık, atlamaya da devam ediyor. Biri iki edemesek de, ikiyi üç yapamasak ta… Hatta elde-avuçta bulunan biri kaybetme tehlikesinde olsak da, hatta kaybetsek de ‘olacağın önüne’ geçilmez.

Çünkü ‘ahmak çabalar, iş olacağına varır.’

Kahramanmaraş’ı da yerel anlamda 1989’dan bu yana aynı zihniyet yönetiyor.

Daha uzun yıllarda aynı zihniyetin yöneteceği konusundaki fikir, malumun ilanından başka bir şey olmaz.

**

Türkiye, uzun süredir ekonomik bir krizin eşiğinde.

‘Tam düzeldi…’ derken, her şeyin eskiye döndüğünü de görmekteyiz.

**

Zaten atama yoluyla getirilen vali, vali yardımcıları, kaymakamlar, daire müdürleri de doğal olarak hükümet ya da siyasi iktidar düşüncesinedir. Olması gereken de odur.

Seçilmişlerde de mevcut siyasi iktidara en büyük desteği veren Kahramanmaraş’ta, 1’i büyükşehir ve 11’i ilçe 12 belediyeden 11’i AK Partili isimlerin yönetiminde… Kimi önceden de olan isimler, kimi de yeni isimler…

Kahramanmaraş, yerel yönetimlerde büyükşehir açısından Cumhurbaşkanı’na en yakın isimlerden biri olan Hayrettin Güngör tarafından yönetiliyor.

Uzun yıllar bürokrasinin içinde olan ve yine uzun yıllar Türkiye Belediyeler Birliği’nde genel sekreterlik yapmış bir isim olan Güngör, bize göre hala bir bocalama içindedir. Çünkü, beklemediği ve düşünmediği bir yapının içinde kendisini buldu.

İnsanlar ‘hemen icraat’ istiyor. Oysa ‘icraat’ için önce mevcut yapının Güngör’e uyması gerekecek ki, zaten belediye yönetiminde ikinci isim olan genel sekreterden en daire başkanlarına ve şube müdürlerine kadar bir değişim yaşanıyor. Teşkilatlanmanın tamamlanmasının ardından da kaynak oluşumuna bakılacaktır ve bu kaynağın oluşumu ile birlikte de planlanan, düşünülen, istenilen icraat dönemi başlayacaktır. Bunun için biraz daha zaman gerekiyor.

Şunu net şekilde söyleyelim. Seçimden önce de bizatihi Hayrettin Güngör’e ifade ettim; “Pratikteki bilgi, deneyim teorikte farklıdır.” Güngör, sadece bürokratik bir makamda değil aynı zamanda da siyasi bir makamda oturmaktadır. Siyasi deneyiminin yetersizliği bugün yaşanan ve uzun yıllarda yaşanabilecek bir sıkıntıdır.

Siyaset, halka hizmetin bir aracıdır. Ancak bu hizmet aşamasında da AK Parti’nin son yerel seçimde söylediği ‘gönül işi’ için de siyaset bir argüman olarak karşımıza çıkar. Kimseyi küstürmeyeceksin, kimseyi ötelemeyeceksin. İşin raconu budur. Zaten içinde bulunduğumuz çıkmazın da en önemli aşaması siyasetin Kahramanmaraş yönetimine ‘kene’ gibi yapışmasının en büyük engeli olmaktadır.

Bakmayın siz öyle hizmet, icraat bekleniyor dillendirmelerine… Hizmet, icraat için de öncelikle hizmetin getirileceği, icraatın ortaya konulacağı insani kaynakların ortaya çıkarılması ve ardından da maddi kaynakların oluşturulması gerekecek. Bunlar oluşmadan yapılacak ya da yapılabilecek hizmet ve icraat ‘abesle iştigalden’ başka bir şey olmaz.

Amaç asla ‘günü kurtarmak’ olmamalıdır.

Gün belki kurtarılır ama geleceğin tehlikeye attıktan sonra kurtarılan günün bir anlamı olmaz.

**

Kahramanmaraş bugün ülkenin en büyük illerinden biridir, her açıdan…

Nüfus olarak 1 milyon 200 bini geçmiştir. Ekonomik (ihracat, ithalat, üretim) olarak ülkenin sayılı illerindendir. Sportif, kültürel, turizm ve bir çok alanda yeterli düzeyde olunmamasının nedeni ise kentin adeta ‘içine kapanık’ bir durumda olmasından kaynaklanır.

Kahramanmaraş’ın büyükşehir öncülüğünde silkinmesi ve kendine gelmesi kentin daha da ileri düzeye gitmesine vesile olacaktır.

İlerlemek için profesyonel düşünmek ve yaklaşmak gerekir. Amatör mücadele sadece günübirlik sevinçleri yaşatıyor. Yarınlardaki nesillere güzel bir kent, gelişmiş bir kent için de bugünden itibaren düne göre çok çalışmak ve üretmek gerekecek. Çok güzel bir söz var: Çalışan, bir şeyler üretmek için çabalayan kişiler elbette hata yapacaktır. Hizmet üretmek istemeyen de zaten hata yapmaz.

Bir insan düşünün ve o insanın 24 saatini hesaplayın.

Sabahın ilk ışıkları ile güne başar, son ışıkları ile günü bitirir. Çalışma babında sabah saat 08:00’de başlar, akşam 17:00 sıralarında da gün biter. Yani günün hesabı 8-9-10 saattir. Hadi iyimser bir davranış ile işinize günün yarısını (12 saat) ayırırsınız. Diğer günün yarısını ise kendinize, ailenize, çevrenize ayırırsınız. Ama siyaset günün yarısını umursamaz, tüm gün zamanınızı ayırmak gerekiyor. Bugün iktidardaki siyasi partinin il başkanı, il yönetimi, ilçe başkanları, ilçe yönetimleri gecenin bir saatine kadar (hatta zaman zaman gecenin tümünü) insana ayırıyor.

**

Şöyle düşünün:

Dün olduğu gibi bugün de yaşıyoruz ama hep söylendiği gibi yarın ne olacağı bilinmiyor.

Şer diye görünen işlerde sabrın sonunda hayr olacağını da unutmamak gerekiyor.

**

Kahramanmaraş, değişik kültürlerle de olsa, değişik isimlerle de olsa tarihten bu yana vardır ve ilelebet te var olacaktır.

Bakmayın siz siyasette ‘dün dün ise bugün bugündür’ denildiğine.

Zaten ömür üç günlüktür. Dün, bugün, yarın. Dünü yaşadık, bugünü yaşıyoruz, yarının sahibi de Allah’tır.