Edebi Röportajlar Üzerine…

Roma İmparatorluğu döneminde kullanılan haber levhaları, Acta Diurna (Acta Publica), ilk günlük gazete ya da resmi gazete olarak kabul edilir. Roma döneminde yönetim ve halk arasında haberleşme Acta Senatus, Acta Urbis, Acta Publica adı verilen resmi gazete niteliğindeki bültenlerle sağlanırdı. Eski Çin’de hanedanlık tarafından Dibao adı verilen resmi gazeteler yayınlanırdı. Ortaçağda 14. Yy’da aristokrasinin kullandığı haber kâğıtları, matbaanın icadı, 17. Yy’dan sonra ticari kapitalizmin gelişmesiyle burjuvazinin kullandığı haber kâğıtları günümüzdeki gazeteleri ortaya çıkarmıştır. Gazete kelimesi ilk kez 1536’da Venedik’te kullanılmıştır. Günümüzdeki anlamda ilk gazete ise 1605’te Johann Carolus tarafından Strasborgh’da Almanca “aller Fürnemmen und gedenckwürdigen Historie” adıyla yayınlanmıştır.

Bilinen en eski dergi, 1663'te Hamburg’da yayımlanan edebiyat ve felsefe dergisi Erbauliche Monaths Unterredungen'dir. Magazine (dergi) ismini ilk kullanan Edward Cave’nin editörlüğünü yaptığı 1731'de Londra’da yayınlanan ve ilk genel kültür dergisi The Gentleman’s Magazine’dir. Arapça kaynaklı makhazin (ambar) isminden türemiş askeri kökenli materiel (askeri ambar) İngilizce isim kökenidir. Resimli haber dergilerinin öncüsü ise Berlin’de 1892’de yayınlanan Berliner Illustrirte Zeitung’tur. Dergi haftalık olayları fotoğraflarla yayınlanan röportajlarla birlikte vermekteydi. Modern gazetecilikle beraber röportaj türü de gelişmiştir.

Osmanlı Devleti’nde yayınlanan ilk gazete 1795’te Pera’da (Beyoğlu) Fransa elçisi Verninac-Saint-Maur tarafından kurulan Bulletin de Nouvelles’tir. 1828'de yayınlanan Vekâyi-i Mısriyye Osmanlı Türkçesi'yle yayın yapan ilk gazetedir. Takvim-i Vekayi 11 Kasım 1831'de yayımlanmaya başlanan ilk Osmanlı resmi gazetesi, 31 Temmuz 1840 tarihinde İngiliz diplomat William Churchill tarafından kurulan Ceride-i Havadis ilk yarı resmi Osmanlı gazetesidir. Osmanlılarda ilk dergi 1849’da yayınlanan Vekayi-i Tıbbiye, ilk resimli dergi ise 1862’de yayınlanan Mir’at’tır. İlk özel gazete ise 22 Ekim 1860'ta Şinasi ve Agah Efendi tarafından çıkarılan Tercüman-ı Ahval’dir.

Türkiye’de edebiyatçıların öncülüğünde gelişen gazetelerde röportaj yazı türü de yer almaya başlamıştı. Arapça bir kelime olan mülakât, karşılıklı buluşmak, görüşmek demektir. Türkçede bunun için görüşme, söyleşi ya da konuşma terimleri önerilmiştir.

Günümüzde mülakat yerine Fransızcadan Türkçeye giren "reportage" kelimesinin Türkçe telaffuzu olan röportaj kullanılmaktadır. Röportaj kelimesi, Latincede “getirmek, toplamak” anlamlarında kullanılan “reportare” kelimesinden gelir.

Kendi uzmanlık alanlarında tanınmış kişilerle hayatları, çalışmaları, eserleri ya da istenilen herhangi bir konuda sorulu-cevaplı olarak karşılıklı konuşmaların yazıya geçirilmesine mülâkat denir. Mülakat sözcüğüne karşılık günümüzde söyleşi anlaşılmaktadır. Röportaj ise mülakatı da içeren edebi bir yazı türüdür.

Seyahatnameler röportajın ilk örneklerini oluşturur. Türkçe sözlükte röportaj kısaca “Bir olayın yakınına gidip atmosferi vererek gerçekleştirilen tanıklıktır.” Modern anlamda 19. Yy’da ortaya çıkan yazım türü olan röportajın tarihi Halikarnassos (Bordum) doğumlu Herodotos’a hatta MÖ. 9.Yy’da İzmir’de yaşadığı sanılan Homeros’a kadar uzanmaktadır.

Antik çağın diğer ozanları da gezilerinde gördüğü yerleri ve insanları anlatarak çeşitli halk ve ülkeler hakkında toplumsal ve coğrafi bilgileri geleceğe taşıdılar.  

Türk edebiyatında röportaj türünün ilk örneklerinin Evliya Çelebi tarafından verildiği görüşü yaygındır. İkinci örnek ise Ruşen Eşref Ünaydın’ın Diyorlar ki adlı eseridir.

Ruşen Eşref Ünaydın, Türk edebiyatında sanatçıyla söyleşi türünün ilk örneğini vermiştir. Ünaydın’ın ilk defa 18 Ocak 1917’de Abdülhak Hamid’le Türk Yurdu dergisinde yaptığı söyleşi ise ilk edebi söyleşidir. Ünaydın, 1914-1918 yılları arasında ikisi kadın 18 sanatçıyla edebi ziyaret ve söyleşi gerçekleştirmiş, bu söyleşiler Servet-i Fünun ile Türk Yurdu dergilerinde “Edebi Ziyaretler ve Mülakatlar” başlığıyla yayımlanmıştır. Vakit gazetesinde devam eden söyleşiler, 1918’de de Diyorlar ki adıyla bir kitapta toplanmıştır.

Söyleşi gerçekleştirdiği edebiyatçılardan bazıları, A. Hamid Tarhan, Nigâr Hanım, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Emin Yurdakul, Halide Edip Adıvar, Ömer Seyfettin, Ahmet Haşim’dir. Yazarlarla birlikte söyleşi yapılan ortamla ilgili gözlem ve betimlemeler de vermektedir. Genelde soru-yanıt yöntemiyle söyleşen Ünaydın’ın görüşmelerini röportaj değil edebi söyleşi diye nitelemek gerekir.

Röportajda söyleşide olduğu gibi yüz yüze konuşma zorunluluğu yoktur, farklı kaynaklardan bilgi derlemek, yakınlarıyla görüşme yoluyla gerçekleştirilebilir. Röportaj söyleşiyi de içermekle beraber araştırma ve soruşturmayı da gerektiren bir gazetecilik faaliyeti sayılmaktadır.

Ünaydın’ın 1918’de Yeni Mecmua’da yayınlanan “Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülâkat” başlıklı yazı dizisi röportajın toplumsal ve siyasal içerik kazanmasına katkı sağlamıştır. Bu görüşmenin yayımlanmasıyla röportaj türüne yönelim artmıştır.

Dünyada ilk edebi söyleşi örneğini Fransız yazar Jules Huret 1981’de L’Echo de Paris gazetesinde yayımlamıştır. Huret, edebiyatçılarla yaptığı 65 söyleşiyi 1913 yılında Enquête sur l'évolution littéraire adlı kitapta toplamıştır.

Ruşen Eşref Ünaydın, Mustafa Baydar’la yaptığı söyleşide Jules Huret’in röportaj kitabından habersiz olduğunu belirtir (Mustafa Baydar, Edebiyatçılarımız Ne Diyorlar, İletişim Yayınları, 2015, s. 328).

“Türk Edebiyatında ‘Edebi Röportaj” adlı makalesinde Edebi röportajların geniş bir kaynakçasını da veren Nuri Sağlam, edebi röportajın Batı kaynaklı olmadığını, merak sonucu ortaya çıktığını ifade eder (Türk Araştırmaları Literatür Dergisi, cilt 4, sayı 8, 2006, s. 415-478). Ruşen Eşref Ünaydın’ın röportajları Ruşen Eşref Ünaydın Bütün Eserleri adıyla Necat Birinci ve Nuri Sağlam tarafından hazırlanarak Türk Dil Kurumu Yayınları tarafından 2000’de yeniden yayımlanmıştı. 14 ciltlik eserin birinci cildinde Diyorlar ki, ikinci ciltte ise Atatürk’le yapılan röportajlar yer almaktadır.

1997’de İsmail Parlatır, İnci Enginün, Orhan Okay, Zeynep Kerman, Kâzım Yetiş ve Necat Birinci’nin Güzel Yazılar, Röportajlar adıyla hazırladıkları çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmış 43 röportajlık edebi röportaj antolojisinde Ruşen Eşref Ünaydın’ın Diyorlar ki’de yer alan Ahmet Haşim’le yaptığı röportajı ilk sıraya yerleştirilmiştir.

 

Edebiyat sorunları hakkındaki görüş ve düşünceleri yansıtan yapıtıyla zamanın genç kuşaklarını da etkileyen Ünaydın, sonraki yıllarda benzer söyleşiler yapılmasına öncü olmuştur. Kitapta söyleşi yapılan sanatçılar karikatürist Cem ‘in (Cemil Cem) çizdiği birer karikatürle yer almaktadır.

1932’de gazeteci-yazar Hikmet Feridun Es dönemin önde gelen 43 edebiyatçısıyla kısa röportajlar yapmış ve Bugün de Diyorlar ki adıyla kitaplaştırmıştır. Ünaydın’ın yolunu izleyen Es, Falih Rıfkı Atay ve Faruk Nafiz Çamlıbel gibi seçkin edebiyat ustalarıyla yapılan anket derlemesiyle “edebiyat söyleşisi” alanında ilk yapıtlardan birini ortaya koymuştur.

Nusret Safa Coşkun Açıksöz gazetesinde 1936 yılında milli edebiyat konulu röportajlar yapmış, bu röportajlar 1938’de Milli Bir Edebiyat Yaratabilir miyiz? adıyla yayımlanmıştır. Kitapta, 29 şair ve yazarın yanıtına yer açılmıştır. Şaban Özdemir, Nusret Safa Coşkun’un yayınlamadığı röportajların devamını derleyerek kitabı 2018’de yeniden yayımlamıştır. Bu kitapta ise 46 şair ve yazarın görüşleri yer alır.

1942’de öykülere 1 ay gibi çok kısa bir süre ara verdiği dönemde Haber Akşam Postası gazetesi için muhabirlik yapan Sait Faik Abasıyanık, mahkemelerdeki röportajlarını kendi gözlemlerini de katarak “Mahkemelerde” başlığı ile yayınlamıştır. Abasıyanık’ın 28 mahkeme röportajı 1956 yılında Varlık Yayınları tarafından Mahkeme Kapısı adıyla kitaplaştırılmıştır. Mahkemelerde tutuklananların öykülerini kaleme alan Sait Faik, Şahmerdan kitabında da yer alan öyküsünden yargılanmasından sonra gazete muhabirliğini pek uzun sürdürmemiş, ancak, 1947’de Yedigün Dergisi'nde yayınlanmış 8 röportajına 1955'te Tüneldeki Çocuk adlı kitabında yer vermişti.

Sait Faik’i Yorumlayanlar Eleştirinin Eleştirisi (2020) adlı kitabında Mehmet Rifat, Sait Faik ile Sabri Esat Siyavuşgil’in yargılanmasıyla ilgili, “Sait Faik’in ‘Çelme’ başlıklı hikâyesi ikinci kez 1940’ta Varlık dergisinde yayınlandığında, derginin sahibi ve mesul müdürü Sabri Esat’tır. Hikâye aracılığıyla halkı askerlikten soğutmakla suçlanan Sait Faik ile Sabri Esat ‘Divanı Harb’i boylarlar. Savunma sonucunda da ikinci duruşmada beraat ederler.” demektedir.

1950-1960’lı yıllarda röportaj türünde eserler altın çağını yaşamıştır. 1953 yılında Varlık dergisinin yayımladığı Edebiyatçılarımız Konuşuyor dönemin şair ve yazarlarıyla yapılan konuşmaları içermektedir. Kitapta yazılı olarak verilmiş sorulara yazılı yanıtlar alınmış 20 röportaja yer verilmektedir. Şair ve yazarlar doğum tarihlerine göre sıralanmış her röportajın başına da sanatçının birer portre fotoğrafı ile kısa birer biyografisi konmuştur.

Gazeteci yazar Mustafa Baydar 1960’da yayımlanan Edebiyatçılarımız Ne Diyorlar’da 1950-1960 arası Halide Edip Adıvar’dan Tahsin Yücel’e eski ve yeni parlamaya başlayan 50 sanatçıyla yaptığı söyleşiyle edebi söyleşi türünün önemli bir eserine daha imza atmıştı. Röportajların kimi gazete ve dergilerde kimisi de ilk defa bu kitapta bir araya toplanmıştır. Baydar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ile yaptığı röportajı da Zoraki Diplomat’ın Dedikleri (1970) adıyla yayımlamıştı.

Şair gazeteci Halit Gavsi Ozansoy da anket ve gazete röportajlarıyla tanınır. Röportajlarla başladığı söyleşi türünü 1962’de edebiyatçılarla yaptığı söyleşilerle sürdüren Ozansoy’un 2016’da Beş Kuşak Konuşuyor ve 40 Yıl Sonra Diyorlar ki adıyla röportajları Ali İhsan Kolcu tarafından kitaplaştırılmıştır.

Gazete röportajlarıyla tanınan Necmi Onur’un Yeni Gazete’de Ünlü Yazarlarımız Nasıl Çalışıyor başlığıyla röportaj dizisi (1970-1971) yayınlanmıştır.

1976’da Yaşar Nabi Nayır Edebiyatçılarımız Konuşuyor’daki 20 röportaja 23 röportaj ekleyerek Dünkü ve Bugünkü Edebiyatçılarımız Konuşuyor’u yayımlar.

Muzaffer Uyguner’in yayına hazırladığı Sait Faik Bütün Eserleri Açık Hava Oteli Konuşmalar Mektuplar adlı kitapta “Konuşmalar” adlı bölümde Sait Faik’le yapılmış bir kısmı edebî, 15 kısa röportaj bulunmaktadır. 1980’de Bilgi Yayınevi’nden yayımlanan kitabın “Röportajlar” alt başlığı altında da Sait Faik’in gezdiği çeşitli sanat müzeleriyle ilgili görüşleri yer almaktadır. Sait Faik’le yapılan röportajlar 2005’te Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Hikâyecinin Kaderi-Bütün Yapıtları: Yazılar adlı kitapta da yer almıştı.  

Refik Durbaş, Ahmed Arif’le uzun bir söyleşi gerçekleştirmiştir. Söyleşi önce Cumhuriyet gazetesinde daha sonra Ahmed Arif Anlatıyor Kalbim Dinamit Kuyusu (1990) adıyla kitap olarak yayımlanmıştır. Kitabın ilk baskısı Cem Yayınevi tarafından yapılmıştır.

Oktay Rifat’ın 1992’de yayımlanan Konuşmalar adlı kitabının ikinci bölümünde şairle yapılan 22 söyleşi yer almaktadır.

Etem Çalık 1993’te Edebi Mülâkatlar adıyla çeşitli dergilerde yayımlanmış mülakatlar arasından seçtiği 37 mülakatın yer aldığı bir edebi röportaj antolojisi yayımlamıştır.

Şiiri ve şairi tanımanın en güzel yolu şairin dizeleriyle yapılan gezidir. Halil Korkmaz, Şiir Hangi Sözcüklerle Yazılmalı ki (Yön Yayıncılık, 1993) adlı edebi söyleşi kitabında röportaj yaptığı şairin kendi dizelerinden örnekler üzerinden şairlere sorular yöneltmiştir.

Oktay Akbal’ın 1979 yılında yaptığı daha önce herhangi bir dergi ve gazetede yayımlanmamış röportajları 1999’da Çağdaş Yayınları’ndan Şairler ve Ben adlı kitapta “Altı Şairle Söyleşi” başlığıyla yayımlanmıştı. Sabahattin Kudret Aksal, Melih Cevdet Anday, Salâh Birsel, Necati Cumalı, Ceyhun Atuf Kansu ve Cahit Külebi’yle yapılan röportajlar Akbal’ın şiir üzerine yazılarını da topladığı Adam Yayınları’ndan 1982’de yayımlanan Önce Şiir Vardı kitabında da yer alır.

Behçet Necatigil’le yapılan röportajlar Düzyazılar 2 adıyla “Konuşmalar Konferanslar” alt başlığıyla Cem Yayınları tarafından 1983’te yayımlanmıştı. 1999’da da Düzyazılar II adıyla Yapı Kredi Yayınları’nda yeniden yayımlanmıştır. Kitapta Necatigil’le yapılan 33 röportaj yer bulmaktadır.

Hikmet Altınkaynak, 2000’de Yeni Bin Yılın Edebiyatçıları Söyleşiler kitabında 53 edebiyatçıyla yaptığı röportajı bir araya getirmiştir. Bir bölümü gazete ve dergilerde yayımlanmış bir bölümü de ilk kez bu kitapta yer almıştır.

Mehmet Nuri Yardım, 2000’de Romancılar Konuşuyor’da 54 romancıyla yapılan röportajları bir araya getirmiştir. 2001’de de Kelâm ve Kalem Konuşmalar adlı kitapta düşün insanlarıyla yaptığı 35 röportajı derlemiştir.

Kaan Özkan’ın Tahsin Yücel’le yaptığı 7 röportaj 2001’de Görünmez Adam: Tahsin Yücel Kitabı adıyla yayımlanmıştır. 2003’te Feridun Andaç’ın yayına hazırladığı Sözcüklerin Diliyle Konuşmak Tahsin Yücel ile Yüz Yüze adlı kitapta da Tahsin Yücel’le yapılmış röportajlar bulunmaktadır.

Öztürk Emiroğlu, 1950-1980 yılları arasında Hisar dergisinde yayımlanmış röportajları 2001’de Hisar’da Kültür ve Sanat Konuşmaları adıyla bir kitapta toplamıştır.

Zeynep Aliye 2001’de kimiyle yüz yüze görüşerek kimiyle görüşmeyip bilgi vermekle yetindiği 28 edebi röportajın yer aldığı Yüz Yüze Edebiyat Söyleşi adlı bir röportaj kitabı yayımlamıştır.

Adnan Benk kurup yönettiği Çağdaş Eleştiri dergisinde yayımlanmış söyleşilerini 2001’de Çağdaş Eleştiri Söyleşiler Yazılar adıyla derlemiştir.

Selim İleri, Attilâ İlhan’la yaptığı söyleşileri 2002’de Nâm-ı Diğer Kaptan “Attilâ İlhan’ı Dinledim” adıyla kitaplaştırmıştır. Attilâ İlhan´ın yıllarca asistanlığını yürüten Belgin Sarmaşık ise Attilâ İlhan’la yapılan söyleşileri 2004’te Attila İlhan: Açtırma Kutuyu - Röportajlar - 1 (1946-1983) ile Söyletme Kötüyü - Röportajlar 2 (1983-1987) adlı iki kitapta toplamıştır.  

Ece Ayhan 1993’te Şiirin Bir Altın Çağı adlı kitabının içinde yer alan çeşitli sanatçılarla yaptığı söyleşileri 2002’de Hay Hak! Söyleşiler adıyla başka bir kitapta daha toplamıştır. Kitapta toplam 35 söyleşi yer alıyor.

Sermet Sami Uysal, 1954 yılında dönemin Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan söyleşileri 2004’te Eşlerine Göre Ediplerimiz adıyla aynı adla bir kitapta toplamıştır.

Mustafa Armağan, Refik Ahmet Sevengil’in 1935 yılında Her Gün Bir Ediple adıyla yayınladığı gazete röportajlarını 2004’te aynı adla kitaplaştırmıştır. Kitapta sırasıyla Hüseyin Rahmi Gürpınar’dan Etem İzzet Benice’ye 19 edebiyatçıyla yapılan söyleşi yer almaktadır. Tahsin Yıldırım da Ziya Osman Saba’nın çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış söyleşilerini 2004’te Konuşanlar, Bir Hüzünle Sesinde adıyla derlemiştir. Seval Şahin Gümüş, Berna Moran’la çeşitli dergilerde yapılan röportajları 2004’te Edebiyat Üzerine Makaleler /Röportajlar adıyla kitaplaştırmıştır.

Sâmiha Ayverdi evinde yaptığı sohbetleri sonra röportaj şeklinde kaleme alarak 2005’te Mülâkatlar adıyla kitaplaştırmıştır. Kitabında Salih Zeki, Ömer Rıza Doğrul, Behçet Yazar, Enis Behiç Koryürek, Safiye Erol ve Burhan Toprak gibi yazarlara yer vermiştir.

2007’de gazeteci yazarlarla yapılan sohbetleri Vasfiye Özkoçak Babıâli Sohbetleri: Ustalar, Ustalarını ve Anılarını Anlatıyor adıyla kitaplaştırmıştır.  

Doğan Hızlan, 1997’de edebiyat dünyamızın tanınmış isimleriyle radyo ve televizyon sohbetlerini ve söyleşilerini, Söyleşiler, 2018’de Yazı Kalır adıyla bir araya getirmiştir. 

Yazar eleştirmen Feridun Andaç da 1997’de yazın ve kültür yaşamımızın seçkin adları ile yapmış olduğu söyleşileri Söz Uçar Yazı Kalır Bu Günün Yazın ve Kültür Coğrafyası adıyla yayımlamıştır.

Siyaset, magazin, kültür, sanat, spor ve iş dünyasının ünlüleriyle röportajlar yapan Nuriye Akman 2000-2004 arasında gazetelerde yayımlananları derleyerek Mayın Tarlası Sınırı Zorlayan Sorular (2002) ve Başka Sorum Yok (2004) adıyla yayımlamıştır. Nuriye Akman, Füsun Özbilgen, Leyla Umar gibi yazar ve gazeteciler de röportajlarıyla tanınmaktadır.