Bu köpeğin özelliklerinden kısaca siz değerli okuyucularıma bahsetmek istiyorum. Köpek (Canis lupus familiaris); köpekgiller (Canidae) familyasına mensup, görünüş ve büyüklükleri farklı 400'den fazla ırkı olan, etçil, memeli bir hayvan. Bozkurt'un (C.lupus) alt türlerinden biri olan köpek, tilki ve çakallarla da akrabadır. Örneğin Sivas kangalı, İtalyan tazısı, Alman kanişi, Buldok…gibi çok sayıda türleri bulunur. Ancak Fransa köpeği bazı özel yönleriyle diğer köpekgillerden kolayca ayırt edilir. Fransa köpeğin dişleri çok keskin ve diğer köpeklerin aksine 2 ayaklıdır. Boyları 170-180 cm civarındadır. Yaşam alanı yönüyle de diğer köpeklerden kolayca ayırt edilir. Bu köpekler geniş alanlarda yaşamayı çok severler. Özellikle çalma güdüsü en fazla olan hayvan türüdür. Fransa köpekleri meskenleri mekan edinmiştir. İnsan kanını ve etini çok severler. Tarihi kayıtlara göre özelliklede Müslüman kanını ve etini sevdikleri belirtilir. Dış görünüşleri sarışın, beyaz tenlidir. İlginçtir ki dilleri de Fransızcadır. Bu köpek özellikle siyahi insanları ancak Müslüman olanların bedenlerini daha çok sever.  Evet değerli okuyucularım bu ilginç Fransa köpeği literatürlerde yok, ilk kez bu makaleyle bilim dünyasıyla tanışıyor.

Bu Fransa köpeği ki yüz yıllardır Müslümanların kanıyla beslenmiş, milyonlarca Müslümanın bedeniyle hayatını idame ettirmiştir. Özellikle Fransa köpekleri 1524'te başlattığı sömürgecilik faaliyetleriyle Afrika'nın batısında ve kuzeyinde 20'den fazla ülkede yüz yıllardır varlığını sürdürmüştür. Afrika'nın %40-50 sinde  300 yıl boyunca Fransa köpekleri 'nın talanında kalmıştır. Bu köpekler 600-700 yıldır masum Afrikalı, Asyalı, Orta Doğulu (Benin, Burkina Faso, Gine, Fildişi Sahili, Mali, Nijer, Senegal, Togo, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo, Ekvator Ginesi ve Gabon, Cibuti, Cezayir, Fas, Tunus,…) Müslüman bedenleriyle beslenmesini sürdürmektedir. Bu köpeğin yayılma alanı en geniş olan canlılar aleminde yerini almıştır. Bu köpek diğer köpeklerden farklı olarak petrol, maden gibi doğal zenginliklerle de beslenmeyi sever.

Fransız köpekleri sömürge imparatorluğu 17.yüzyılda başlar ve 1960'lara kadar sürer ancak 19. ve 20 yüzyıllarda da hala sürmektedir. Fransız köpek sömürge imparatorluğu 15.000.000 km²'yi aşmıştı. Bu rakam dünya toprağının 9.7%'dir.

Fransa köpeklerin yayılmasını ve yaşamını bilimsel olarak ifade etmek istersek, Sömürgecilik, kolonicilik, kolonyalizm ya da müstemlekecilik diye katogerize edebiliriz.  Bu köpekler genellikle sömürdükleri bölgelerin kaynaklarına, iş gücüne, pazarlarına el koyar ve aynı zamanda sömürgeleri altındaki halkın sosyo-kültürel, dinî değerlerine de havlayarak veya keskin dişlerini göstererek baskı uygularlar.

Fransa köpekleri adeta Afrikalı yerlilerin bağımsızlıklarını kazandıktan sonra da sömürmeye devam etmiş. Bu köpekler üzerine üşüştüğü Müslümanları kendi haline hiç bırakmamıştır. Bu Müslüman ülkelerden 'koloni vergisi' adı altında, her yıl yüklü miktarda ganimetler almış ve almayada devam ediyor. Fransa köpekleri dişini bir Müslümana geçirdi mi onu hiç bırakmıyor hala 14 eski sömürgesinden her yıl yaklaşık 500 milyar dolar ganimetle beslenmeye devam ediyor.

Bu Fransız köpeğin beslenme alanında olan Afrikalı, Orta Doğulu, Asyalı Müslümanlara bu kadar vahşet dolu işkencesi devam ederken, Müslümanların Kuranına, peygamberine de saldırmaya başlamıştır. Bu Fransız köpeklerin başı olan Macron cinsi it gücünü ve haddini aşmaya başladığı şu günlerde bakıyoruz da Müslümanların maneviyatına da saldırmaktadır. Adeta Kuduz olmuş it misalı salyalı ağzıyla Avrupa da bulunan Alman köpeklerini de kendine benzetmeye başlamıştır. Fransa köpeklerin eceli gelmiş olmalı ki Cami duvarlarına siermeye başladılar. Fransa, Almanya gibi coğrafik alanlarda yaşayan Müslümanların inşa ettikleri ibadet hanelerine yani camilerine saldırıyorlar, keskin dişleriyle kuranı kerim kitabını parçalıyorlar. Bu itler bununla yetinseler iyi, Müslümanların lideri, kutsalı olan peygamberlerine de dil uzatıyorlar. Bu Camilerde avazının çıktığınca havlayarak Müslümanları sindirip camilerden kaçırmayı düşünüyor. Bu zavallı it bir gün maşherde dilinden tavana asılacağını düşünemiyor…Bu Fransa köpeğinin sonu çok hazin olacak Müslüman kardeşlerim…

Fransa köpeği Avrupada, Afrikada, Asyada ve Orta Doğuda salyası ile dolaşırken Türklerden biraz ürktü. Bunun üzerine Türkiyenin Güneyinde Suriyeden, Doğu Akdenizden, Batısında Yunanistandan, Güney Kıbrıs ve Doğusunda Ermenistan cografi bölgelerden sızmaya çalışıyor. Bu it nasıl olurda Türkleri ısırırım hesabı yapıyor. Macron cinsi keskin dişlerini Türklere geçiremeyeceğini anlayınca kendi familyasından olan Yunan, Rum ve Ermeni cinsi köpekleride Türklere karşı top yekun saldırıya geçmesi için havladı. Bu köpekler Macron köpeğin salyasından etkilenmiş olmalılar ki Türkiyenin dört bir yanında salyalarıyla masum insanlara saldırmaya başladılar…Özellikle cılız olan Ermeni köpekleri Dağlık Karabag’da masum insanları uykusunda kafil avlama peşindeler…Ermeni köpekler Macron cinsi köpeğin işaretiyle Cami duvarı etrafında çok gezinmeye başladılar…Azeri Türklerin askerleri önünde Ermeni köpekleri korkak, ödlek perişan halde sürü halinde kaçarken evlerinde uyurken masum Azerilerin bedenlerine saldırıyorlar. Fransız ve Ermeni köpekleri özellikle Türk askerleriyle karşılaşmayı hiç istemiyorlar lakin uzaktan uzağa Türklerin değerlerini de aşağılamaya çalışıyor…Şu anda Fransa köpeği tıpkı Eceli gelen köpek çobanın ekmeğini yer misali Türkiyenin elindeki ekmeği çalmaya çalışıyor olması…

Dikkat edin atalarımız ne diyor? İt iti ısırmaz…Yani Fransız köpeği ne Alman ne Yunan nede Ermeni köpekleri birbirini hiç ısırmıyor.