Resmi Gazete'nin 8 Mayıs 2019 tarih ve 30768 sayılı (dünkü) nüshasında yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararına göre, Kurt, rahatsızlığı nedeniyle 21 Eylül 2007'de Kahramanmaraş Büyükkızılcık Sağlık Ocağı'na gitti.

Burada muayeneyi gerçekleştiren doktorun talimatıyla görevli ebenin yaptığı iğnenin ardından sol bacağında uyuşma ve his kaybı yaşayan Kurt, yürüyemez hale geldi. Özel veya kamu sağlık kuruluşlarında kez muayene olduğu halde tedavilerden sonuç alamayan Kurt'un, sol bacağından sakat kaldığı tespit edildi.

Kurt, 10 Temmuz 2008'de eşi ve reşit olmayan çocukları ile Sağlık Bakanlığına müracaat ederek, sol bacağının kullanılamaz hale gelmesi sebebiyle uğramış olduğu maddi ve manevi zararlarının tazmin edilmesi talebinde bulundu.

Sağlık Bakanlığının talebi zımnen reddetmesi üzerine Kurt ve yakınları, 29 Eylül 2008'de Gaziantep 2. İdare Mahkemesinde tam yargı davası açtı.

Kurt, dava dilekçesinde, enjeksiyon işlemi sonrasında birçok tetkik ve tedavi yaptırdığını fakat netice alamadığını, enjeksiyon işlemi nedeniyle sol bacağının kalıcı olarak kullanılamaz hale geldiğini, sürekli olarak başkalarının yardımına muhtaç olduğunu ve yürüyemediğini, bu sebeple maddi ve manevi olarak zarara uğradığını beyan etti.

Mahkeme, dava konusu olayda kalıcı sakatlık durumunun yanlış tedavi sonucunda meydana gelip gelmediği hususunda gerekçeli rapor hazırlanması istemiyle dosyayı Adli Tıp Kurumuna gönderdi.

Adli Tıp Kurumu, 26 Eylül 2011'de Eyüp Kurt'u muayene ederek, 19 Kasım 2011'de rapor düzenledi. Raporda, enjeksiyon sonucu gelişen bulguların sinir bozukluklarıyla uyumlu olduğu ancak tıbbi belgelerde enjeksiyonun yanlış uygulandığına dair kayıt bulunmadığını ve olay tarihinde Kurt'a ait muayene bulgularının bulunmadığı gerekçesiyle doktorun eylemi yönünden yorum yapılamadığı kaydedildi.

Raporun hatalı olduğunu ve yanlış değerlendirmeler içerdiğini ve olay tarihinde muayene bulgularının bulunmadığı gerekçesiyle hekimin eylemi hakkında yorum yapılamayacağına ilişkin kısmına katılmanın mümkün olmadığını ileri süren Kurt, bacağında meydana gelen kalıcı hasarın enjeksiyon sonrasında oluştuğunu vurgulayarak, yeni bilirkişi raporu alınmasını talep etti.

Gaziantep 2. İdare Mahkemesi, 22 Mart 2013'teki kararla, hastaya yapılan müdahalenin tıp kurallarına uygun olduğunu belirten bilirkişi raporunu yeterli görerek davanın reddine karar verdi.

Davanın reddedilmesinin ardından Kurt, hatalı enjeksiyon sonucu sakat kalınması nedeniyle Anayasa Mahkemesine maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle başvuruda bulundu.

Başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi, Kurt'un maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine karar vererek, yargılamanın yeniden yapılmasına hükmetti.

İLGİLİ KARAR OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Editör: TE Bilisim