Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Din Şurası Kapanış Programı'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dini, hayattan tecrit eden, belli kalıplara, şekillere, davranışlara hapseden dogmatik bir anlayışa itibar etmeyeceğiz." dedi. "Bir Müslüman, dinini hayatın şartlarına göre değil, hayatını inancının esaslarına göre uyarlamakla mükelleftir." diyen Erdoğan, şunları söyledi: "Şayet insan inandığı gibi yaşamazsa, bir süre sonra yaşadığı gibi inanmaya başlar. Din, kişinin hayatına nüfuz etmezse, kişi zamanla yapıp ettiklerini dinleştirme yanlışına düşer. Bunun için İslam bize göre değil, biz İslam'a göre hareket edeceğiz."

"Hakla batılı karıştıran amorf inanç sistemlerinin genç kuşaklar arasında rağbet görmesinden endişe ediliyor." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Paylaşmanın yerini bencilliğin, dayanışmanın yerini yıkıcı rekabetin, diğerkamlığın yerini umursamazlığın, mahremin yerini teşhirciliğin, tevazunun yerini kibrin, merhametin yerini vicdansızlığın, evliliğin yerini gayrimeşru ilişkilerin aldığı zorlu, sıkıntılı, garip bir dönemin içindeyiz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bazı evlerin kapılarına bazı işaretler konuluyor, ülkemizi bölmek parçalamak için. Bizim devlet olarak böyle bir problemimiz yoktur. Kapılara bu işaretleri koyanların üzerinde güvenlik teşkilatlarımız özellikle çalışmaktadır, bunlar yakalandığı zaman hesabı sorulacaktır." dedi.

"Milli bünyemize mugayir projelerle insanlarımızın arasına nifak tohumları ekilmesine rıza gösteremeyiz." ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu: "Şiilik veya Sünnilik, amel ve itikada dair farklı yorumlar olmanın ötesinde, belli çevreler tarafından adeta ayrı bir din gibi yansıtılmaya çalışılıyor. Batı'da pişirilen, son dönemde ülkemize ihraç edilmeye çalışılan 'Ali'siz Alevilik' gibi kimi yıkıcı projelerin, toplumumuz içinde pohpohlanmasının gerisinde yine bu senaryolar var."

Erdoğan, "Görevini samimiyetle yapan hocaların dolduramadığı boşluğu Pensilvanya'daki şarlatan gibi din tüccarları kapatacaktır. İnsanlar, bilhassa gençler dini alandaki susuzluklarını sahih kaynaklardan gideremezse FETÖ ve DEAŞ gibi sapkınların pençesine düşecektir. Pensilvanya'daki olay bir projedir. Bu proje, Türkiye üzerinde oynanan bir oyunun alametifarikasıdır." şeklinde konuştu.

"Artık, 'kapımıza gelene dini anlatalım' anlayışı yerine, 'yüce dinimizi anlatmak için her kapıyı çalalım' dönemi başlıyor." diyen Erdoğan, "İslam düşmanlığının ve Neonazi terörünün adeta veba gibi yayıldığı bir ortamda, gurbette yaşayan insanımızı sahipsiz bırakamayız. Bu kardeşlerimizi ılımlı İslam gibi emperyalist projelerin pençesine terk edemeyiz." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un ilim merkezi haline gelmesi ve İslam'la ilgili referans alınacak bir uluslararası İslam üniversitesinin kurulmasını önemsediğini söyledi.

YARIN SONA ERECEK VE KARARLAR AÇIKLANACAK

"Sosyokültürel Değişim ve Diyanet Hizmetleri" başlığıyla Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunca düzenlenen "6. Din Şûrası", yarın Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın şûra kararlarını kamuoyuna açıklamasıyla sona erecek.

Pazartesi günü başlayan şûrada, katılımcılardan 5 komisyon oluşturuldu. Bu komisyonlar, "Sosyokültürel Değişimin İnanca ve Dini Hayata Etkisi", "Sosyokültürel Değişimin İnanca ve Dini Hayata Etkisi", 'Sosyokültürel Değişim ve Dini Eğitim', 'Sosyokültürel Değişim ve Dini Yayınlar', ‘Sosyokültürel Değişim ve Yurt dışı Diyanet Hizmetleri’ ana başlıkları hakkında müzakerelerde bulunuyor.

Şûranın son gününde komisyonlar değerlendirme oturumlarını yapacak ve konularla ilgili yaptıkları müzakerelerin raporlarını oluşturacak. Genel oturumda şûrada alınacak kararlar belirlenecek ve şûra üyeleri tarafından oylanacak. Alınan kararlar kamuoyuna ilan edilecek.

Editör: TE Bilisim