Son zamanlarda haberler yağmur gibi geliyor.

Küçücük bedenler, büyükler tarafından kaçırılmakta; cinsel eziyetler edilmekte sonrasında da öldürülmektedir.

Küçücük beden…

Henüz 6 ya da 7 yaşındalar… Bilemedin 8 veya 9 yaşındalar.

Kaçırılanlar bir şekere, bir çikolataya kanabilen yavrulardır çoğu kez…

Kaçıranlar da ‘hayvani’ duygu besleyen insan benzentili mahluklar.

Geriye bir ceset bırakıyorlar, sadece o da olsa, gözü yaşlı anneler-babalar-ablalar-abiler bırakıyorlar.

Peki bunun hukuki karşılığı ne?

Cani yakalanıyor, gözaltına alınıyor, mahkemeye çıkarılıyor…

Belli süreli hapis, süresiz hapis…

 

**

 

Etrafımıza bir bakalım.

İslami açıdan ‘dünyanın cenneti’ kabul edilen yavrularımız.

Kız olsun, erkek olsun…

Adeta geleceğimizin güvencesidir.

Hep söylenir ya: Allah yavru acısı yaşatmasın.

Türküde de söylüyor: Ben yanarım yavrum sana / Yavrum yanar yavrusuna / Tabiatın kanunu bu / Koyun meler kuzusuna…

 

**

 

Siz duydunuz mu, gördünüz mü?

Bir eşek, kendi cinsinden bir eşeğin yavrusuna eziyet verir mi?

Bir kedi, bir kedi yavrusuna cinsel tacizde bulunur mu?

Bir aslan bir aslanı, bir kaplan bir kaplanı parçalar mı?

Bir akbaba, bir akbabayı parçalar mı?

Diyeceğim o ki; bu tacizleri yapanlar, bebelere kıyanlar; hayvan dahi olamaz… Onlar toplumun gözünde ‘insan kılıklı birer şeytandır’…

 

**

 

İHA’nın geçtiği habere bakalım:

“Kars'ın Kağızman ilçesine bağlı Paslı köyünde 16 Eylül'de kaybolan ve 7 gün sonra cesedi bulunan 9 yaşındaki Sedanur Güzel'in cenazesi sabah saatlerinde gözyaşları arasında köyünde toprağa verildi.”

Ya da başka haberler:

İzmir’de Ceylin, Ağrı’da Leyla, Ankara’da Eylül…

İstanbul’da, Yalova’da ya de bilmem ne şehrinde yaşanıyor acılar.

 

**

 

İnsanlık ‘bitiyor’ değil, ‘bitti’ bile…

Hep temennimiz aynı: Allah hiç kimseye evlat acısı yaşatmasın!

 

AKİF ARSLAN
Editör: TE Bilisim