Konya Selçuk Üniversitesi’nde okuyan Kahramanmaraşlı Cem Karakız, facebook’ta yaptığı bir paylaşımda ‘Kâhkene de sahip çık Maraş” çağrısı yaptı.
Cem Karakız’ın paylaşımı şöyle:
“MARAŞ DULKADİRLİ SARAY MUTFAĞI!
Evet yanlış okumadınız, Maraş Saray Mutfağına sahip tek şehir, hemde Osmanlı'dan önce. Hatta Osmanlı Sarayının mutfak kültürünü dahi Maraş Dulkadirli Saray Mutfağı etkilemiştir. (Matbah-ı Amire kayıtlarında mevcut)
Türkler Anadolu'ya gelirken kültürlerini de beraberinde taşıyarak, hem Arapları hemde diğer milliyetleri etkilemişlerdir. Halep, Musul, Kerkük ve Kudüs'e kadar Dulkadirli sanat ve mutfak kültürünün izlerini görmekteyiz.
Etin kurutularak marine edilmesi (sucuk ve pastırma), farklı mayalar ile hamurun farklı lezzetlere çevrilmesi (mantılar, börekler), hayvanların sakatatlarının mutfakta şifaya dönüşmesi (kelle paça, işkembe vs), kadim Türk kültürü ile orta Asya'dan Anadolu’ya Dulkadirli Türkmen boyları ile taşınmıştır.
Matbah-ı Amire kayıtlarında, Dulkadirli Devleti Han-ı'nın kızı ile evlenen Fatih Sultan Mehmed Han'ın, düğünden sonra tam 22 gün boyunca her kuşluk yemeğinde eşinin yaptığı "mantıyı" yediği aktarılmaktadır. Evliya Çelebi seyahatnamesinde daha derin ve akademik çalışmalara konu olacak bilgileri vermektedir. Konuyla alakalı akademisyenler mutlaka çalışma yapmalıdır.
Bu vesile ile hamur ve süt mayalamada usta olan ve bu kültürü Anadolu’ya yayan Türkmenlerin başkenti Maraş'ta, çevre vilayetlerine ve sancaklarına da ilham olmuştur.
Önceleri çokça yapılan kâhke de bu geleneğin kaybolmaya yüz tutmuş lezzetlerinden biridir. Nohut mayası ile yapılan kâhke'yi geçen sene Maraş'a geldiğimizde Kazım Gezginç ile baya aramamıza rağmen orjinal şekilde yapan bulamamıştık. Yapan yer varsa paylaşırsanız geldiğimde mutlaka gider alırım. Günümüzde Kilis ve Gaziantep'te yapılıyor bildiğim kadarıyla. Halep kâhkesi olarak bilinmesi ise çok fazla geçmişe sahip değil, Maraş sancak olup Halep'e bağlandıktan sonra, ticari yapının değişmesiyle bilinen birçok şey tersine dönüyor.
Yani demem o ki "Kâhkene De Sahip Çık Maraş" öz kültürün o kadar derin ki, anlatmakla bitmez. Ama anlatacağımız zaman yakın. Son sahur gecesi hayır ve bereketli olsun.”
