Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda eğitim gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

"Tatil süreci uzayabilir mi?" sorusu üzerine Selçuk, öncelikle ara tatili öne aldıklarını, ikinci haftanın tatil olmadığını söyledi.  Selçuk sürecin, okulda yapılan bir eğitimin eve yansıması olduğunu belirterek, "Tatil değil, uzaktan eğitimden bahsediyoruz. Bunun uzayıp uzamaması konusu tümüyle Bilim Kurulunun dünyadaki gelişmeleri ve Türkiye'deki verileri de izleyerek alacağı tavsiye kararları doğrultusunda ortaya çıkacak." diye konuştu.

DERSLER PAZARTESİ BAŞLAYACAK

İstanbul'da 5, Ankara'da 3 stüdyoda, yüzlerce insanın hazırlıklarını sürdürdüğüne vurgu yapan Selçuk, şunları söyledi:

"Çeşitli dersler çekiliyor. Sadece dersler değil birtakım sanatsal, sportif çalışmalar, müzikle ilgili muhtevalar ve diğer dersler. İlkokul için hangi saatte, hangi dersler ne şekilde olacak bunu da burada açıklayayım. Pazartesi saat 09.00'da başlayacak. Türkçe 1. saat, 09.30'da matematik başlıyor.

Bu dersler, okuldaki gibi 40 dakika değil 20'şer dakikalık sürelerde. Çünkü okulda oturmakla evde oturmak aynı şey değildir. Dolayısıyla konsantrasyon meselesi. O yüzden de daha kısa sürüyor. Salı günü de hayat bilgisi, matematik. Üç ayrı kanaldan 6 frekansta bu yayın yapılıyor. İlkokul, ortaokul lise için. Türkçe, matematik, hayat bilgisi, fen bilgisi, din kültürü ve ahlak bilgisi, İngilizce dersleri var ilkokulda.

Ayrıca bir de iyileştirme programı var. İyileştirme ne demek? Mevcut müfredatın da gerisinde olan bazı öğrencilerimiz var. O öğrencilerimize de bir telafi imkanı var ayrıca. Diyelim çocuk izleyemedi, kaçırdı. Tekrar saatleri var. İlkokulun, ortaokulun, lisenin listesi ayrı. Bunların hepsi hazır. Tekrar saatleri yine yazıyor. Saat 13.30-17.30 arasında ilkokulun şu dersleri tekrar edilecektir veya ortaokulun şu dersleri. Çekimler bitti, içerikler hazır, pilot uygulamalar yapılıyor."

"Özellikle sınav senesinde olan çocuklar için ekstra bazı çalışmalarımız var. Mesela sanal sınıflar." diyen Selçuk, şu bilgileri verdi:

"Sınav senesinde olan çocuklarımız için öğretmenleriyle aynı sınıfta etkileşimsel olarak dijital anlamda buluşabilecekleri sanal sınıflarımız var. Bu sınıfları onlar için öncelikli olarak kullanacağız. Bunların takvimi hangi ilde, ne zaman, hangi saatte açılacak hazır ve yayınlanacak. Bu televizyon listesinde olduğu gibi. Hangi konular olacak, sorularda azaltmak olacak mı? Biz ölçme değerlendirme uzmanlarımızla çalıştık. Bu sınavda sadece yüz yüze alınan eğitim ve konuların içeriğinden sınav yaparsak bunun avantajı, dezavantajı, riski nedir, tüm bunlara bir baktık. Ölçme değerlendirme açısından, ayırt edicilik gücü anlamında soruların belirlenmesi ve nasıl bir soru paketi olursa bu öğrencilerimizin başarısı konusunda sanki tam yıl eğitim görmüşler gibi olacak senaryodan farklı olmaz. Bunun da ölçümlerini yaptık, bitirdik."

''ELİMİZDE ŞU ANDA 3 TANE SINAV PAKETİ VAR''

Hazırladıkları sınav paketlerine ilişkin bilgi veren Selçuk, "Bizim elimizde şu anda 3 tane sınav paketi var. Bu hazır, ben desem ki 'Bu paketi 5 dakika sonra hayata geçirelim', geçirebiliriz." ifadesini kullandı.

Paketlerden birinin "Yüz yüze eğitim" ile işlenen konuları içerdiğini aktaran Selçuk, "Diyelim 'Yüz yüze eğitim' ile ilgili kısımda bir değişiklik oldu ve okullar açıldı. Karşımıza farklı bir senaryo çıkıyor. Bununla ilgili de bir paketimiz var. Diyelim ki bu sınav ertelendi... Bunlar olasılık yani çocuklarım şunu düşünmesin 'ertelenmeye karar verilmiş.' Hayır. Şu anda biz sadece senaryo olarak ertelemeden söz ediyoruz." diye konuştu.

Selçuk, LGS ve YKS'ya ilişkin, "Eğer sağlık koşulları bunu gerektirirse ertelenebilir. Tercihim ertelememek, zamanında yapmak sınavı. Herkesin duygusal olarak bir ayarlaması var. Belli aylarda belli bir eşik var ve çocuklarım bu sınava hazırlanırken sadece akademik olarak hazırlanmıyorlar, psiko-sosyal olarak da hazırlanıyorlar. O yüzden bunların hepsini düşünüyoruz, her türlü senaryoya hazırız." dedi.

"UZAKTAN EĞİTİM SİSTEMİ NASIL İŞLEYECEK?"

Öğrencilere her sene verdikleri örnek soruların sayısını, iki katına çıkardıklarını belirten Selçuk, "Rahatlasınlar diye yani 'Merak etmeyin daha çok örnek soru var.', 'Size daha çok yardımcı olacağız.', 'Sana sınıflarda destek olacağız.', 'Ekstra kaynaklar vereceğiz.' Bizim tarafımızdan bir eksik olmaz." bilgisini verdi.

Bakan Selçuk, "Uzaktan eğitim sistemi nasıl işleyecek? EBA'ya (Eğitim Bilişim Ağı) nasıl giriş yapılacak?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Bütün bunlarla ilgili, velilere yönelik mesela videolar ürettik. Bunları kısmen yaydık. Bir velimiz kendi çocuğu ile ilgili olarak EBA'ya ya da televizyon kanalına adım adım nasıl girecek, nereden bulacak, bütün bunların çok kısa videoları var. Bunları hazırladık. Bunları yeni ilan ettiğimiz için yani 'Programla birlikte verelim hepsini paket olarak' böyle bir niyetimiz olduğu için, bunu yapıyoruz. Televizyon kanallarıyla ilgili tüm ayrıntılar birazdan bütün televizyonlarda, haber mecralarında yer alacak. Şu anda dağıtımı yapılıyor. TRT var, alt yapısı bizi çok rahatlattı ve birdenbire 6 kanal bulmak, birdenbire işte 10 tane stüdyo bulmak..."

Uzaktan eğitim verilecek kanalların frekans bilgilerinin açıklanacağını aktaran Selçuk, yarından itibaren bütün bilgilendirmeleri yapacaklarını bildirdi. Ziya Selçuk, uzaktan eğitim verilecek kanalın adının "EBA TV" olduğunu, logosunun bulunduğunu ifade ederek, ilkokul, ortaokul ve lise gibi ayrımları içerdiğini söyledi.

"DERSLERİ ÖĞRETMENLERİMİZ GÖNÜLLÜ HAZIRLADI"

Kanalların her birinde ders çizelgelerinin yer aldığına dikkati çeken Selçuk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Televizyonlarda ihtiyaç duyulan dersleri, konuları bizim öğretmenlerimiz gönüllü hazırladı. Belirli merkezlerde, stüdyolarda, belirli okullarda öğretmenlerimiz küçük gruplar halinde çalışıyor, sonra test yayınlar yapılıyor. Hafta sonu da bütün televizyonlardaki içeriğin ve EBA alt yapısının son çalışmaları yapılacak. Belli bir şehirden, mesela belli bir yüklemeyi yapacağız, İstanbul'dan. Ne oluyor? Aynı anda diyelim ki 100 bin kişi girdi, ne oluyor? 500 bin kişi girdi, ne oluyor? Bütün bunları yapacağız. Testleri yapıyoruz, şu anda. Öncelikle televizyon üzerinden... EBA zaten bizim çocuklarımızın, öğretmenlerimizin bildiği bir konu ama EBA'ya nasıl girilir? Bununla ilgili 2 tane ayrı video yaptık. EBA'yı açtığınızda bazı simülasyonlar yaptık, animasyonlar yaptık. Bunun bir kısmını yayınladık, yayınlamaya devam edeceğiz.

Bir veli için, EBA şifresi nasıl alınır? Bunu aldın, daha sonra ne yaparsın? Tabii velilerimize şunu da söylemek lazım, bu bizim ortak işimiz. Muhakkak evde bir çalışma zamanı ayarlasınlar ve muhakkak öğrencilerle, çocuklarla beraber bir ortam oluştursunlar. Belli saatlerde, özellikle bizim televizyon saatleri çocukların daha dingin oldukları, daha sakin oldukları saatlerde seçildi, o saatlerde oturup çocuğa destek olsunlar. Anne, babalardan beklentimiz çocuklarına biraz daha fazla destek olmaları. İletişim anlamında, yoksa öğretmenlik yapmalarını tabii ki beklemiyoruz."

Öğretmenlerin kendi sınıfını sanal olarak toplayıp ders, ödev verebileceğini, böyle bir imkanın olduğunu vurgulayan Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Bu alt yapıyı henüz güçlendiriyoruz. Çok daha büyük, milyonlarca insanın aynı anda girebileceği şekilde güçlendirme çalışmalarımız devam ediyor. O yüzden öncelikli olarak televizyon diyoruz ama EBA'dan da bu anlamda yararlanmak mümkün." diye konuştu.

Bakan Selçuk, öğrencilerin EBA'ya nasıl gireceğini Milli Eğitim Bakanlığının internet sitesi veya "eba.gov.tr", 444 0 632 numaralı telefondan da öğrenebileceğini kaydetti.

"ORTAK OKUMA SAATLERİ YAPILABİLİR"

Anne ve babaların, ders anındaki görevlerine değinen Selçuk, çocukların konsantrasyon ve odaklanmalarının sağlanacağı bir ders ortamının oluşturulması gerektiğini kaydetti.

Selçuk, öğrencilerin doğru bir üslupla çalışma ortamına davet edilmesi gerektiğini dile getirerek, "Öğrencinin bir amaç edinmesi, kendisine bir hedef koyması ve aileyle bunu yapması çok önemli. Bizim bir eğitim takvimimiz var. Bu eğitim takvimi o kadar kritik ki burada özellikle küçük yaştaki çocuklara her gün hangi oyunun oynanacağı, hangi eğitsel etkinliği yapacağı ve hangi bilimsel içeriklere kavuşulacağı yer alıyor. Bütün bunlar hazır. TÜBİTAK'ın dergileri herkese açık ve ücretsiz." dedi. Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer anne-babalar sınavla ilgili bir endişeye sahiplerse bilsinler ki kitap okuyan çocuklar, sınavlarda daha başarılı oluyor. O yüzden ortak okuma saatleri yapabilirler. Anne, baba evde başka bir şey izlerken, 'Çocuklara siz orada çalışın' demek biraz zor. Anne ve babaların işin içine girmelerini bekliyoruz. Bu özel bir durum. Herkesin desteğine ihtiyacımız var. Bizim bunu birlikte yapmamız lazım. Çocukların özellikle küçüklerin fiziksel hareket ihtiyacı var. Evin içinde oturmaktan dolayı fiziksel hareket çok öncelikli. Bu konuda bir tedbire ihtiyaç var. Müzik eşliğinde bazı hareketleri yaptıracağız ama bunun devamı olarak da bazı çalışmalar yapılabilir."

Editör: TE Bilisim