Bu yazının hikayesi aslında birkaç yıl öncesine dayanıyor. Bir gazeteci arkadaşım, bir iş kadının KMTSO (Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası) toplantısında Zeytun! (Süleymanlı) da yapılacak çalışmalarla bölgenin turizm merkezi haline dönüştürülmesi hususunda görüş beyan etti, deyince önce şaşırmış sonra da bu meseleyi hafızamın bir köşesine not etmiştim.

Dün yerel basında çıkan Süleymanlı Kültür Köyü Projesi haberiyle birkaç yıl önce konuşulan meselenin DOĞAKA iş birliğiyle harekete geçeceğini öğrendim. 

Şehrimize kültür ve turizm alanında yapılacak her türlü yatırımdan memnuniyet duyarız. Şehrimizin ulusal ve uluslararası tanınırlığı için kim ki emek sarf ederse yanında durur, elimizden gelen tüm desteği veririz. Bu projede de gerek Mavi Düşünce Derneği olarak, gerek bireysel olarak gerekse danışmanlık şirketimiz üzerinden her türlü desteği vermeye hazırız.

Fakat basın açıklamasından net bir şey anlamış değiliz. Bu hususta hem KMTSO hem de DOĞAKA kamuoyunu daha net bir şekilde bilgi sahibi yaparsa bundan ziyadesiyle mutlu oluruz. Bununla birlikte yapılan basın açıklamasına binaen aklımıza takılan bazı hususları dile getirmek istiyorum. Süleymanlı Kültür Projesi nedir? Öğrenmek istiyoruz?

1-Projenin Avrupa Çapında turizm destinasyonu oluşturmasında önemli olduğu ve kente katkı sağlayacağına vurgusu yapılıyor. Bu projenin AB ile ilgili bir yönü var mı? Yani KMTSO ve DOĞAKA dışında projenin yurt dışından paydaşları bulunuyor mu?

2-Projeyi KMTSO ve DOĞAKA Genel Sekreteri arasında teknik destek hususunda bir protokol antlaşmasıyla ilan edildi. Basın açıklamasında Süleymanlı Kültür Köyü projesiyle  yerli ve yabancı turistlerin ziyaret edeceğinin vurgulandığı projeden İl Kültür Turizm Müdürlüğü, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, İstiklal Üniversitesi, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve şehrin kültürü ve tarihi üzerine faaliyet yürüten STK’lar haberdar mıdır? (Yaptığım görüşmelerde bu kurumların  ve STK’ların da bizim gibi meseleyi basından duyduklarını öğrendim.)Böylesine şehrimiz için  önemli bir projenin tanıtımı anlamına gelebilecek bu protokolün paydaş sayısı neden arttırılmamıştır?

3- Basın açıklamasında “…alanın çoğunluğu tarihi eserlerden dolayı koruma altında bulunmasından dolayı özellik arz ediyor” ifadesinden hareketle burada bir projenin yürütülüp yürütülemeyeceği hususunda Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ile bir görüşme yapılmıştır?

4-Tarihi ve kültürel değeri olan varlıkların restorasyonu yapılacak mı? Yapılacaksa hangileri yapılacaktır? Hamidiye Kışlası, Süleymanlı Şehitliği, Süleymanlı Çeşmesi, Kanlı Köprü vb.

5- Ermeni Konakları, Ermeni Kilisesi gibi isimler altında restorasyon çalışmaları yapılacak mıdır?

6- Süleymanlı Kültür Köyü projesi olursa acaba KANLI KÖPRÜ namıyla bilinen tarihi köprünün hemen dibine inşa edilmiş olan ucube HES tesisi (Neden ve nasıl yapıldığının üzerinde durmuyoruz) doğal ve tarihi silueti bozmasından dolayı kaldırılacak mıdır?

7- Yine basın açıklamasında geçen “Projenin ana hedef kitlesini Süleymanlı Köyü ve çevresinde yaşayan TOPLULUKLAR oluşturuyor.”  İfadesindeki topluluklar ile ne kastedilmektedir? Bölge halkı kastediliyorsa bu ifade doğru bir anlatım dili değildir. Genellikle bir bölgedeki farklı kimlik, kültür, cemaat ve cemiyetlerin izahında topluluk ifadesi kullanılır.

8- DOĞAKA tarafından hazırlanan ve kitaplaştırılan Kahramanmaraş Turizm Stratejisi ve EYLEM PLANI (2020/2024)’nda Süleymanlı Köyü yerine ILICA Mahallesinin daha büyük bir turizm potansiyeline sahip olduğu vurgulanmıştır. Bununla birlikte ulusal ve uluslararası turist çekebileceği hususunda görüş beyan edilmemekle birlikte Ilıca, Kısık Vadisi ve Su Sporları üzerine turizm yatırımları yapıldıktan sonra tanıtım yapılabileceği öngörülmekteyken DOĞAKA Genel Sekreteri ve KMTSO Başkanlığı  acaba bu EYLEM PLANInı okumamışlar mıdır?

10- Yine basın açıklamasında bölgenin tur organizasyonlarına dahil edileceği, hareketliliği arttırılacağına vurgu yapılmış. Biz biliyoruz ki Kahramanmaraş-Ilıca/Süleymanlı Yolu yıllarca halkın haykırışları içerisinde sürünceme halindedir! Bölgenin yol sorunu halledilmeden kültür Köyü projesi yapmak ve oraya yerli ve yabancı turistlerin geleceğini iddia etmek büyük bir iyimserlik değil midir?  Diğer taraftan Kahramanmaraş’ta hemen her yerinden doğa, tarihi ve kültür varlıkları arz-ı endam ederken  bu hususta KMTSO ve DOĞAKA’nın tur organizasyonlarının şehre gelmemesinin sebeplerini ortadan kaldırmak için projeler geliştirmesi daha öncelikli değil midir?

11- Velev ki tur organizasyonları şehrimize geldi, Kahramanmaraş’ta bu hususta turistlere rehberlik hizmeti sunan bir kurum, kuruluş veya yapı mevcut mudur? Bu konuda KMTSO ve DOĞAKA bir proje hazırlamışlar mıdır?

Bu son soru yapılacak Süleymanlı Kültür Köyü için her şeyden daha önemli bir sorudur.

Süleymanlı Kültür Köyü’nü gezdirdiğimiz yerli ve yabancı turistlere bölgenin tarihini ve kültürünü nasıl anlatacağız?

Yol: Bölge tarih boyunca Ermenilerin yerleşim yeriydi. 100 Yıl öncesine kadar Ermeniler burada yaşıyorlardı. Restorasyon edilen  şu Ermeni Konağı, şu Ermeni Evi, şu Kilise Ermeni Kilisesi, Ermeniler 1915’te Tehcire tabi tutuldular, buradan başka bölgelere göçe zorlandılar. 12 Şubat 1920 sonrasında Ermenilerin 12 Şubat 1920 sonrasında Fransızlarla bu bölgeden çıkıp gittiler. Yerlerine Selanik’ten aileler getirilip yerleştirildi. Büyük acılar yaşandı ama kültürleri şu el sanatlarında devam ediyor vs vs.

Yol: Eskiden Zeytun olarak bilinen  Süleymanlı’da Türkler ile Ermeniler birlikte yaşıyorlardı. 1832’den sonra Avrupalı ve ABD’li misyonerlerin etkisiyle bölgedeki Ermeniler Ermeni Vaspurakan Krallığı’nı canlandırmak, Kilikya Ermeni Devleti’ni kurmak için milliyetçi isyanlara başvurdular. Çok sayıda isyan çıkardılar. Zeytun, Fırnız, Kişifli Yenicekale, Fındıcak Saimbeyli ve Andırın Geben gibi bölgelerdeki Ermeni çeteleriyle Türk ve Müslüman ahaliye saldırdılar halkı katlettiler.

Osmanlı’nın Millet-i Sadıka adı verdiği, askere almadığı ve önemli devlet görevlerine getirdiği bu Ermeniler, 1895 Zeytun İsyanında Mleh, Abah ve Agasi adlı Ermeni teröristlerin liderliğindeki Ermeniler kadınları ve erkekleri şu gördüğünüz Hamidiye Kışlası’nı yaktılar, Türk askerlerini esir aldılar. Şu gördüğünüz KANLI KÖPRÜ’den 400’den fazla askerimizi şehit ederek köprüden aşağıya attılar. Şu gördüğünüz Asker Kayası’ndan Müslüman ahaliyi ve askerleri zorla aşağıya attılar. Katliamlar yaptılar.

Sonrada Avrupalı devletlerin ara bulucuğu ile teröristler ellerini kollarını sallaya sallaya yurt dışına çıktılar. Öyle ki 1915’e geldiklerinde Türk askeri Çanakkale’de, Yemende, Kafkaslarda Sina’da savaşırken Zeytun’da Ermeniler İsyan etti, Türk ordusunun ikmal yollarına saldırdılar. Devlet 1915’te Tehcir Kanunu çıkardı. 1918’de Mondros Ateşkesiyle Osmanlı yıkılınca Ermeniler Fransızlarla işbirliği yapıp Maraş’ta ve köylerinde Türklere karşı saldırdılar. Bayrak Olayı, Sütçü İmam Olayı, 12 Şubat vs vs.

Üçüncü bir anlatım yolu olsa olsa dinler arası diyalog tarzı anlatım olur ki o tarih olmaz, edebiyat olur! Onunda neye ve kimlere hizmet edeceğini kestirmek zor değildir.

Ayrıca unutulmamalıdır ki Türkiye, ASALA’dan çok çekti. Buna rağmen  Ermeni Meselesi hususunda çok şeffaf  davrandı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Bey, bu işi tarihçiler araştırsın, tarafsız heyetler Ermeni Diasporasının iddialarına baksınlar dedi.

Türkiye tüm arşivlerini açmaya hazır fakat Ermenistan, Rusya, Almanya, İngiltere, ABD ve Fransa da  arşivlerini açsınlar dedi. Fakat Ermeni Diasporası ve ismi zikredilen ülkeler bu çağrılara kulaklarını tıkadılar. Üstüne üstlük Türkiye en üst düzeyde Ermenistan’a ziyaret gerçekleştirdi. Van’da AKDAMAR KİLİSESİ’ni restore ederek hizmete açtı.  AB müktesebatı çerçevesinde Ermeni vakıflarına ait malların büyük bir bölümü iade edildi. Tüm bunlara rağmen Ermeni Diaspoarası 4T  (Sözde Soykırımı Dünya’ya Tanıtma, Türkiye’ye Tanıtma, Toprak talep etme, sonra da Tazminat isteme,) politikasından asla vazgeçmedi. Ve bugün Azerbaycan topraklarının %20’sini işgal etmiş olan Ermenistan ve Ermeni Diasporası hem Suriye’de YPG/PYD hem Irak ve Güneydoğu Anadolu’da  PKK yoluyla hem de Uluslararası arenada Türkiye’ye karşı hain faaliyetlerini yürütmektedir.

Tüm bunlar ortayken,

1.Yol ‘da bahsedildiği gibi Ermenilere şirin gözükmek için  bir Süleymanlı (Zeytun) tarihi ve kültürü anlatmak hem şehitlerimizin ruhaniyetini incitir hem de gerçeklerin üstü örtülür ki bunu Kahramanmaraş halkı kabul etmez. Bu tarz bir yaklaşım Ermeni Diasporası’nın toprak ve tazminat talebine malzeme yapılır, başka da bir yere varmaz.

2.Yol’da bahsedildiği gibi gerçek bir tarih anlatımına ise ne Ermeni Diasporası tahammül edebilir ne de şu günlerde parlamentolarında asılsız Ermeni iddialarını oylayıp kabul eden  yabancı devlet temsilcilikleri.

Böylesine Türk milletinin hafızasında canlılığını koruyan acı olayların yaşandığı Süleymanlı’yı (Zeytun’u) özellikle de Kahramanmaraş’ın İstiklal Mücadelesi’nin 100.Yılı’nda gündeme getirmek hangi amaçla olursa olsun izahı oldukça zor bir meseledir.

Velhasıl Süleymanlı Kültür Köyü Projesi ile ilgili biz öngörümüzü dile getirdik, inşallah biz yanılırız, milletimizin kazanacağı, halkımızın incinmeyeceği, tarihimize ve kültürümüze ters faaliyetlerin yapılmayacağı, bölgeyi ayağa kaldıracak büyük  ve güzel bir kalkınma hamlesi olur. Amacımız şehrimizin kültür ve turizmini ortaya çıkarmak olsun ama tarihimizi ve kültürümüzü tahrip edecek, milletimizi yürekten incitecek hatalar olmasın.

Fakat naçizane birkaç tavsiyem olacak;

Afşin, Elbistan, Pazarcık, Göksun, Andırın ve Türkoğlu’nda Kültür Köyü projesi uygulanabilecek bıçak sırtı konularla ilintileyemeyecek onlarca köyümüz var, KMTSO ve DOĞAKA bu köyler üzerinde çalışma yapabilirler. Örneğin Eski Pazarcık, Afşin Tanır, Türkoğlu Karahüyük veya Ceceli köyleri vs.

Basın açıklamasında bahsedilen TARIM ve HAYVANCILIK ile ilgili bölge halkının kalkınması amaçlanıyorsa ki şüphesiz öyledir. Bu proje dışında da

Ø -İlk olarak Kahramanmaraş-Ilıca/Süleymanlı yolu yapılabilir.

Ø -Köylüye tarımı ve hayvancılığı geliştirici  uygun şartlarda kredi sağlanabilir,

Ø -Damızlık hayvan, genetiği oynanmamış tohum ve gübre desteği verilebilir,

Ø -Ilıca Kaplıcalar bölgesine yatırımlar yapılsın, kaplıcaların ulusal ve uluslararası tanıtımı yapılabilir,

Ø -Bölgedeki doğal hayatı olumsuz etkileyen HES’ler durdurulabilir,

Ø -Su spor ve doğa turizmi konusunda  DOĞAKA’nın 2020/2024 Eylem Planı dikkate alınarak yatırımlar ve tanıtımlar yapılabilir ve  emin olun bölge halkı tarımda ve hayvancılıkta ilerleme kaydeder.

Ø Tüm bunlarda KMTSO  gayet tabi öncü olabilir, yapabilir.

Tarihçi Yazar Mehmet IŞIK

0533 091 37 16

Editör: TE Bilisim