Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi "İftar Vakti" programları devam ediyor. 

Sunuculuğunu Mehmet Yaşar'ın yaptığı programın konukları il müftülüğü vaizlerinden Zafer Önder ve Dulkadiroğlu ilçe müftülüğü vaizlerinden Ali Zülfikar Yiğit oldu. 

Program Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal medya hesaplarından canlı yayınlandı. 

Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Zekât ve Sadaka-i Fıtır, Peygamber efendimizin zekâta verdiği önem ve zekâtın toplumsal boyutu gibi pek çok konuya değinildi.

İNSANIN GÜNAHLARINI TEMİZLER

Düzenlenen program için Büyükşehir Belediyesi'ne teşekkür ederek konuşmasına başlayan Dulkadiroğlu ilçe vaizlerinden Ali Zülfikar Yiğit, şunları söyledi:

"Namaz insanın Allah'a karşı olan sorumluluğudur. Zekât ise hem Allah'a karşı hem de insanlara karşı sorumluluğumuzdur. Zekâtın hem temizleyici hem de artırıcı özelliği vardır. Zekât insanın günahlarını temizler ve insanı arındırır. Ayrıca insanın malının bereketine katkı sağlar. 

Bizler malın çok olmasından ziyade bereketli olmasına talibiz. Zekât, 80.18 gram altın veya değerinde malı bulunan insanların bu malın kırkta birini ihtiyaç sahiplerine vermesidir. Allah'ın belirlediği en alt limit budur ve bunun üstüne çıkılabilir. Kişi zekât ve sadaka vererek Allah'a sadakatini gösterir. Allah'u Teâlâ ayeti kerimede, ' Mallarında isteyen ve iffetinden dolayı isteyemeyenlerin mahrum olanlar için bir hak vardır' buyurmuştur. 

Yani zenginin malında ihtiyaç sahibinin de hakkı vardır. Zekât Müslüman için bir ibadettir. Zekât verirken malın en temizinden ve güzelinden verilmesi gerekir. Zekât vermek için çalışıp çabalayan müminler kurtuluşa ereceklerdir. Allah'u Teâlâ ayeti kerimede, 'Altın gümüş biriktirip Allah yolunda harcamayanları elem veren bir azapla müjdele' buyurmuştur. 

PAYLAŞMAYI ÖĞRETİR

Ali Zülfikar Yiğit konuşmasının devamında, şu ifadeleri kullandı:

"Her ibadetin olduğu gibi zekâtında hikmetleri vardır. Zekât, Allah ile kulun arasındaki bağın gücünü gösteren en büyük göstergelerden birisidir. 

Allah'ın kuluna emanet ettiği malı nasıl değerlendirdiğini ve kendisinden istenildiği zaman verip veremeyeceğini kontrol ettiği test aracıdır diyebiliriz.

Yani zekât Allah'ım kulunu test etmesi gibidir. Ramazan ayında yapılan ibadetlerin katma değeri daha fazladır. Zekât, ihtiyaç sahibinin ihtiyacını karşılamaktan ziyade verenin şahsiyetini güçlendiriyor. 

Zekât veren kişi benden çıkıp biz olmuştur. Zekât malı, nefsi ve günahı temizler. Haram malın zekâtı olmaz zekât temiz ve güzel maldan olur. Zekât, kişinin dünya malına karşı kararlı bir duruş sergilemesini sağlar. Yani insana parayı yönetme gücü kazandırır. 

Kalbi katılaşmış insanların yapacağı en güzel şey infaktır. Ayrıca zekât insana paylaşmayı öğretir. Zekât insanın malını azaltmaz bilhassa malım bereketini arttırır."

ZEK T KİMLERE VERİLİR?

Ali Zülfikar Yiğit konuşmasını, "Allah'u Teâlâ ayeti kerimede zekâtın şu kimselere verilebileceğini belirtmiştir" diyerek şöyle tamamladı.

"Fakirler, miskinler, yolda kalmışlar, Allah yolunda cihad edenler, zekat memurları, köleler. Bu kimselerin ortak noktası ihtiyaç sahibi olmalarıdır. 

Zekât, bakmakla yükümlü olduğumuz kişilere verilmez. Yani anneye, babaya, dedeye, nineye, çocuğuna ve torununa zekât verilmez. Yani alt ve üst soyumuza zekât veremeyiz."

TOPLUMSAL BAĞI ARTIRIR

İl müftülüğü vaizlerinden Zafer Önder zekâtın toplumsal boyutuna vurgu yaparak, şöyle konuştu:

"Zekât kelimesi daha önce Mekke'de bulunmaktaydı ancak daha çok fakirleri doyurmak yetimlere yardım etmek anlamında kullanılıyordu. 

Ancak hicretin ikinci yılında zekât farz oluyor ve peygamber efendimiz bunu ümmetine tebliğ ediyor. Peygamber efendimiz zengin kişilerin tespit edilmesi ve zekâtlarını toplanması için zekât amilleri oluşturuyor. 

Cemil Meriç zekâtın önemi ile ilgili, verilen toplumda sosyoloji, namaz kılınan toplumda da psikolojiye ihtiyaç yoktur' demiştir. Yani zekât toplumdaki dayanışma ve yardımlaşma duygusunu artırır ve birlikteliği tetikler. 

Zekât toplumsal sınıflar arasındaki bağı güçlendirir. Zekât verenin zekât verecek kişiyi bulacağı en güzel yer camilerdir. Yani bu kişinin oturduğu yer veya gittiği mekânlar aynı olmayabilir ancak her ikisinin de ortak noktası da camilerdir. 

Zekât verirken dikkat edilmesi gereken kurallar vardır. Öncelikle kimseyi rencide etmemek gerekir. Çünkü zekât veren kişi kendi malını değil Allah'u Teâlâ’nın malını ihtiyaç sahipleri ile paylaşıyor. 

Ayrıca zekâtın gizli verilmesi daha uygundur. Çünkü açıktan verirken riya söz konusu olabilir."

MÜFTÚLÜK ÇAĞRI MERKEZİ

Vaiz Zafer Önder konuşmasını, "İl müftülüğümüz bünyesinde hem kadın hem de erkekler için fetva bürolarımız bulunmaktadır." diyerek şu ifadeleri kullandı:

"Vatandaşlarımız ALO 190 hattını arayarak il müftülüğümüz bünyesindeki fetva bürolarımıza istedikleri soruları sorabilir ve diledikleri konularla ilgili bilgi alabilirler. Ayrıca vatandaşlarımız il müftülüğümüze gelerek vaizlerimize danışabilir ve görüş alabilirler."

Editör: TE Bilisim