İnsan vücudunun sırları hala tam çözülememiş organı olan beynimiz vücut ağırlığımızın sadece yüzde 2’sini oluşturuyor. Buna karşın beynimiz, tüm enerjimizin yüzde 20’sini harcıyor ve vücudumuzdaki hemen hemen tüm işlevleri bir mühendis hassasiyetiyle düzenliyor.

Beynimizde oluşabilen tümörlerin en önemli hastalıklar arasında yer aldığını söyleyen Medline Adana Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Derviş Mansuri Yılmaz, günümüzde beyin tümörlerinin tedavisinde kişiye özel nöronavigasyon destekli mikrocerrahi teknikler kullanıldığını ve yüz güldürücü sonuçlar alındığını anlatıyor.

Her yaş grubunda görülebiliyor

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre yaklaşık 120 çeşit beyin tümörü tipinin bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, “Toplumda görülme sıklığı yaklaşık 100 binde 5 olan beyin tümörleri her cins, ırk ve yaşta görülebilir. Ancak çocukluk yaş grubu ve 60 yaş üzerinde kötü huylu tümörlerin görülme sıklığı daha fazladır” diyor.

Çevresel faktörler tümör oluşumunda etken

Yapılan araştırmaların radyasyonun tümör oluşumunda kesin risk faktörü olduğunu gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, “Bununla birlikte ailesel yatkınlık, vücudun savunma sisteminin düşmesi ve çevresel faktörler de tümör oluşumunda etkendir. Beyin tümörleri genellikle kendini baş ağrısı (özellikle sabah saatlerinde daha belirgin), bulantı, kusma, bilinç bozukluğu, havale geçirme, kol ve bacaklarda tam veya kısmi felç durumu, unutkanlık, kişilik değişikliği, konuşma bozukluğu, işitme kaybı veya azlığı, yürürken dengesizlik, görme bozukluğu, hormonal düzensizlikler, ellerde ve ayaklarda büyüme meydana gelmesi gibi belirtilerle gösterir” diyor.

Mikrocerrahi ile tümör çıkartılıyor

Günümüzde beyin tümörlerinin tedavisinde öncelikli yaklaşım, ameliyat esnasında özel mikroskoplar kullanılarak tümörün mikrocerrahi yöntemi ile çıkarılması oluyor. Prof. Dr. Yılmaz, bu ameliyatlarda en önemli hususun beyin ve omurilik içerisinde ortaya çıkmış tümörün tamamının çevresindeki sağlıklı dokulara zarar vermeden çıkarılması veya bazı tümör tiplerinde ise tamamına yakın kısmının çıkarılması olduğunu ifade ediyor.

İleri teknolojiler kullanılıyor

Mikrocerrahi yöntemi ile yapılan ameliyatlarda uygun vakalarda, operasyon esnasında kitlelerin sınırlarının net bir şekilde belirlenmesine yardımcı olan ve bu sayede ameliyat başarısını önemli ölçüde yükselten ileri teknoloji nöronavigasyon ve sinirlerde oluşabilecek hasarı önceden tespit ederek cerrahı uyaran nöromonitörizasyon sistemlerinin kullanıldığını belirten Prof. Dr. Yılmaz, bu sayede başarılı sonuçlar alındığını söylüyor.

Gerekirse ek tedaviler uygulanıyor

Prof. Dr. Yılmaz, kötü huylu tümörlerin ya da oluşum yeri bakımından sorunlu olan tümörün eğer tamamı çıkarılamıyorsa, kemoterapi veya radyoterapinin de cerrahi tedaviye ek olarak kullanılabildiğini sözlerine ekliyor.

Editör: TE Bilisim