Geçen yıl neredeyse hiç görülmeyen grip vakalarında bu yıl ciddi bir artış var. Koronavirüsle benzer semptomlar gösteren grip vakalarındaki yükselişin nedeni kış ayları ve korunma tedbirlerinde yaşanan rehavet gösteriliyor

www.trthaber.com'dan Mine Yagıcı Çiftci'nin haberine göre;Omicron varyantıyla birlikte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de koronavirüs vakalarında artış yaşanıyor. Ancak artış gösteren sadece koronavirüs değil. Kış aylarıyla birlikte influenza ya da bilinen adıyla grip vakalarında belirgin bir yükseliş söz konusu.

Geçen yıl neredeyse hiç görülmeyen grip vakalarındaki artışı ve korunma yollarını Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, TRT Haber’e değerlendirdi.

Koronavirüsle benzer semptomlar gösteren grip vakalarının geçen yıla göre çok arttığını ifade eden Prof. Dr. Dökmetaş, “Grip mevsimsel, sonbaharda başlayıp ilkbaharda biten bir hastalık. Özellikle son bir ay içerisinde hastanemize ve kliniğimize gelen grip vakalarımız var” diyor.

Gribin çok ciddi seyreden bir hastalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Dökmetaş, şöyle devam ediyor:

“I. Dünya Savaşı’nda 50 milyona yakın insanın öldüğü İspanyol gribinden tutun daha sonraki her 10-20 yılda bir pandemilerle kendini gösteren bir hastalık. Gribin etkeni İnfluenza virüsü. İnfluenza A ve B gribe sebep oluyor. İnfluenza C ise soğuk algınlığına yani nezleye sebep oluyor.”

GRİP VE NEZLE KARIŞTIRILIYOR

İnsanların grip ve nezleyi karıştırabildiğine değinen Prof. Dr. Dökmetaş, “Nezle her kış gördüğümüz burun akıntısı, hapşırma, gözlerde sulanma, hafif ateş gibi bulgularla seyreden bulaşıcı bir hastalık. Ancak grip öyle değil. Virüs ya kendi etkisiyle kanda yayılımı sonucunda akciğerlerde iltihaba sebep oluyor ya da daha sonra olan bakteriyel enfeksiyonlar sebebiyle zatürre ve ölümlere sebep olabiliyor. Yine grip etkeni beyni ve kalbi tutabiliyor. Bunun sonucunda ölümler görülebiliyor” diye ifade ediyor.

Peki grip fazla kimleri etkiliyor? Prof. Dr. Dökmetaş, risk grubunu şöyle açıklıyor:

“65 yaşın üzerindeki insanlar, kronik hastalığı olanlar, diyabet, siroz, böbrek yetmezliği, KOAH, kanser, AIDS gibi hastalıkları olanlar. Kilolular, hamileler, çocuklar ve sağlık çalışanları.”

Editör: TE Bilisim