Kolesterolü düşürür.

Börülcenin içinde bulunan çözünebilen lifler kötü kolesterolün azalmasına yardımcıdır. Bu lifler kolesterolü kandan ayırırken, kan akışının kolaylaşmasını sağlayarak damarları rahatlatır ve damar tıkanıklıklarının oluşmasını engeller.

Şeker dengesini korur.

Börülcenin yapısındaki çözünebilen lifler börülcenin içerdiği karbonhidratın kana yavaş yavaş geçmesini sağlayarak şeker dengesinin korunmasına yardımcıdır. Kan şekerini bir anda yükseltip düşürmez. Bu yüzden şeker hastaları tarafından da kolaylıkla tüketilebilir.

A vitamini deposudur.

Hem görme duyumuz hem de bağışıklı sistemimizin sağlığı açısından oldukça önemli olan A vitamini ihtiyacımızın yarısını sadece bir su bardağı börülceden alabiliyoruz. Bu özelliği sayesinde börülce hem iyi bir A vitamini deposu hem de kanser koruyucu olarak adlandırılmaktadır.

Çok iyi bir protein kaynağıdır.

Bitkisel kaynaklı harika bir protein deposu olan börülcenin bir su bardağı yaklaşık olarak 15 gram protein içermektedir. Proteinler büyüme ve gelişmenin gerçekleşmesi, yaraların iyileşmesi ve saç-tırnak sağlığı açısından oldukça önemli besin ögeleridir. Vejetaryenlerin ihtiyaç duyduğu protein miktarını vücutlarına almaları için börülce oldukça etkili bir besindir.

Bağırsak sağlığını korur ve kilo vermeye yardımcıdır.

Lif oranı oldukça yüksek olan börülcenin bir su bardağında ortalama olarak 10 gram lif bulunmaktadır. Bu yapısı sayesinde sindirim sisteminin düzgün çalışmasını sağlar ve kabızlık şikayetlerinin azalmasına yardımcı olur. Aynı zamanda yüksek lifli besinlerin sindirimi daha yavaş olduğu için uzun süre tokluk hissi sağlar ve çabuk acıkmaları engelleyerek kilo alımına engel olur.

Demir eksikliği anemisine iyi gelir.

Birçok fasülye çeşidinde olduğu gibi börülce de demir açısından zengin bir besindir. Özellikle adet görmeye başlayan genç kızlar ve gebelik sırasında yeterli beslenemeyen bireylerde demir eksikliği anemisi görülme sıklığı yüksektir. Demir eksikliği ise başta yorgunluk olmak üzere sinir-stres gibi birçok sıkıntının sebebidir.

Çinko, B9 ve potasyum deposudur.

Hücrelerin yenilenmesi, yaraların iyileşmesi ve fetüsün gelişimi açısından çinko, vücuttaki su ve mineral dengesinin korunması, sinir sisteminin düzenli çalışması ve kalp hastalıklarını önlemek için ise potasyum oldukça önemli minerallerdir. Ayrıca bilindiği üzere depresyonun en önemli faktörlerinden birisi B9 vitamini eksikliğidir. Fakat börülce içerisinde bulunan yoğun çinko, potasyum mineralleri ve B9 vitamini sayesinde bu sorunların ortaya çıkmasını engellemektedir.

Börülcenin faydalarından bu kadar bahsetmişken gelelim börülce ile yapabileceğiniz leziz tariflere!

Sebze ve siyah fasülyeli börülce salatası tarifi

Malzemeler;

300 gr siyah fasulye (haşlanmış),

300 gr börülce (haşlanmış),

 2 adet bahçe domatesi, doğranmış,

 1 adet doğranmış kırmızı biber,

 1 adet ince kıyılmış kırmızı soğan,

 1 su bardağı doğranmış kişniş yaprağı,

 2 yemek kaşığı elma sirkesi,

 1 yemek kaşığı Akçaağaç şurubu,

 ½ çay kaşığı sarımsak tozu,

 ½ çay kaşığı kekik,

 ½ çay kaşığı kuru fesleğen,

 ½ çay kaşığı pul biber,

 ¼ çay kaşığı toz karabiber,

 4-5 yemek kaşığı sızma zeytinyağı veya avokado yağı,

 ½ avokado, doğranmış,

 Servis için cips ya da lavaş ekmeği

Hazırlanışı; İlk olarak biber ve domatesleri doğrayın ve büyük bir salata kasesine atın. Ardından soğanları da doğrayın. Daha sonra haşlanmış börülce, siyah fasulye, zeytinyağı ve baharatları da ekleyin. Lezzetini arttırmak istiyorsanız, üzerine biraz da taze limon suyu sıkabilirsiniz. Cips veya lavaş ile birlikte servis edin.

Zeytinyağlı börülce yemeği tarifi

Malzemeler;

Taze börülce (yarım kilo)

Yeşil biber (iki adet, acı olmalı)

Soğan (bir adet)

Zeytinyağı (yarım su bardağı)

Domates (iki adet)

Tuz (istenilen miktarda)

Sıcak su (bir su bardağı)

Hazırlanışı; Börülcemizi yapmaya başlarken ilk olarak onları güzelce ortalarından iki parçaya ayırıyoruz ve daha sonra ayıklama ve süzgeç kullanarak yıkama faslına geçiyoruz. Börülcelerimiz yeterince temizlendikten sonra soğanımızı da ince bir şekilde doğruyor, bunun ardından bir tava içerisine yerleştirerek zeytin yağımız içerisinde renkleri atana kadar kavurarak devam ediyoruz.

Bu işlemler esnasında domateslerimizin de kabuklarını soyuyor, ardından içlerindeki çekirdek kısımlarını da çıkartarak rendelemeye başlıyoruz. Rendelediğimiz domatesleri bir tencereye attıktan sonra üstlerine önceden kavurduğumuz soğanlarımızı da döküyor, bunun arkasından da yine ince ince doğradığımız biberlerimizi, iki parça halindeki börülcelerimizi ve bir de istediğimiz miktardaki tuzu ekleyerek karışımı tamam hale getiriyoruz.

Tenceremizi kapağını kapattıktan sonra kısık ateşteki ocağımızın üzerine yerleştiriyor, sularını tamamen çekene kadar pişirerek devam ediyoruz. Ancak bu aşamada bazen suyunu çekmesine rağmen börülcelerin pişmemesi mümkün. Eğer böyle bir şeyler karşılaşırsanız bir bardak kadar sıcak suyu tencerenin içerisine ekleyebilir ve biraz daha su çekmelerini sağlayabilirsiniz. İkinci aşama daha hızlı olsun isterseniz kısık ateşten orta ateşe de geçebilirsiniz.

Yemeğimiz artık hazır olduğunda onu ocaktan alabilir ve bir kenarda beklemek üzere tezgaha koyabilirsiniz. Taze zeytinyağlı börülceyi sıcak olarak değil tam tersi şekilde orta sıcaklıkta ılımış bir şekilde sunmanız gerektiğini hatırlatalım.

KAYNAK: https://onedio.com/haber/ufacik-taneleriyle-her-derde-deva-borulcenin-faydalarini-ogrenince-cok-sasiracaksiniz-815166

Editör: TE Bilisim