Anne veya babanın birinin kanının rh negatif olduğu durumlarda gebelik döneminde kan uyuşmazlığı sorunu ortaya çıkabiliyor.

Doç. Dr. Tuncay Yüce, gerekli tedavi yapılmazsa bebek ölümlerine neden olabilen bu durumun aslında önlenebilir olduğuna dikkat çekiyor. Kan uyuşmazlığı annenin rh negatif, babanın rh pozitif ve bebeğin rh pozitif olması durumunda ortaya çıkabilen durum olarak tanımlanıyor. Genellikle ilk gebeliklerde ciddi problemlere yol açmayan kan uyuşmazlığı, daha sonraki gebeliklerde oluşan rh pozitif bebeklerde sağlık sorunlarına neden olabiliyor.

Yüce, bebek ölümlerine kadar ulaşabilen kan uyuşmazlığına ilişkin önemli bilgiler paylaşıyor. Doç. Dr. Tuncay Yüce, “Anne ve bebeğin kan hücreleri arasındaki uyuşmazlık nedeniyle, anne bebekte olan proteinlere karşı bağışıklık kazanır. Oluşan bu bağışıklık sonraki gebeliklerde bebeğe zarar verebilir. Ortaya çıkan ilk etki bebeğin kan hücrelerine zarar vererek ortaya çıkan kansızlık durumudur. Bebekte oluşan kansızlık birçok organda ciddi sorunlara yol açabilir. Bu dönemde eğer gerekli tedavi yapılmazsa anne karnında bu bebekleri kaybedebiliriz” diyor.

Bu tarz üzücü sonuçların ortaya çıkmaması için anne ve baba adaylarının kan gruplarının belirlenmesinin çok önemli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Yüce, annenin rh negatif, babanın rh pozitif olduğu durumlarda bebeğin rh pozitif olma ihtimalinden söz edilebileceğini ve bu durumda da bu gebeliğin kan uyuşmazlığına aday olduğuna dikkat çekiyor. Doç. Dr. Yüce, bu dönemde yapılması gerekenleri şöyle anlatıyor:

“Özellikle gebelik döneminde vajinal kanama olması, annenin karnına aldığı bir travma, anne karnında uygulanan herhangi bir işlem (sıvı alınması gibi) durumlarında bebeğin kan hücreleri anneye geçebilir ve anneyi duyarlandırabilir. Duyarlanmanın olduğu diğer bir durumda oluşan düşükler veya doğum olayıdır. Bu durumlarda duyarlanma riskini ciddi anlamda azaltmak için bu durumların herhangi biri ile karşılaşıldığında anneye belli süre içersinde anti d immün globulin denilen ve anneye geçen antijenleri yok ederek annenin duyarlanmasını engelleyen ilacı uygulamak gerekir. Bu ilaç gebeliğin 28. haftasında uygulanır. Bu ilacı özellikle gebeliğin son trimesteri dediğimiz 28-40. gebelik haftaları arasında fark edilmeden ve herhangi bir kötü durum yaşanmadan annenin duyarlanma riskinin diğer haftalara göre daha fazla olduğunu için önerilir.”

Kan uyuşmazlığının önlenebilir bir durum olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Tuncay Yüce,  kan tetkikleri ve detaylı ultrasonografi ile bu durumun tespit edilebildiğini, kan uyuşmazlığı sorunundan ciddi şekilde etkilenmiş bebeklerin bile uygun tedavilerle sağlıklı bir şekilde yaşatılabildiğini söylüyor.

Editör: TE Bilisim