Diyabet hastalığı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gittikçe daha fazla kişiyi etkisi altına alır. Mutlaka tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır. Diğer yandan tedavisine uyan, doktor önerilerini uygulayan hastaların; oldukça sağlıklı bir yaşam sürmesi mümkündür. Ancak diyabet, doğru tedavi edilmediğinde, kan şekeri kontrolü tam olarak sağlanmadığında ciddi problemlere yol açabilir.

ŞEKERİ NE DÜŞÜRÜR EVDE NELER YAPILABİLİR?

Yüksek kan şekeri düzeylerini düşürmek ve kan glukoz değerlerinin belirli bir aralıkta tutulmasını sağlamak, diyabet tedavisinin temelini oluşturur. Diyabet tedavisinde çeşitli haplar, insülin enjeksiyonları gibi farklı yöntemler mevcuttur. Doktor, hastada diyabetin derecesini ve hastanın genel durumunu göz önünde bulundurarak; en uygun tedaviyi belirler. Tedavi, diyabetin kontrol altına alınmasında ve hastalığa bağlı olarak gelişebilecek komplikasyonların önlenmesinde asıl rolü oynar. Tedaviye ek olarak evde uygulanabilecek bazı basit yöntemler de kan şekerinin düşürülmesinde etkili olabilir.

EGZERSİZ YAPMAK

Düzenli olarak egzersiz yapmak hem ideal kilonun korunması hem de vücudun insülin duyarlılığının artması açısından önem taşır. Özellikle Tip II diyabet hastalarında; vücut hücreleri, kan şekerini düşürücü etkisi olan insülin hormonuna karşı dirençlidir. Bu nedenle insülin, bu hücrelerde yeterince etki gösteremez. Sonuç olarak glukoz (kan şekeri), kandan insüline dirençli hücrelere geçemez, kan şekeri yükselir. Düzenli spor yapmak ise vücut hücrelerinin, insüline daha çok cevap vermesini sağlar. Ayrıca egzersiz sırasında kullanılan kaslar, enerji kaynağı olarak glukoz tükettiğinden kan şekeri düşer. Kan şekerinin düşmesi, istenen bir durum olmakla birlikte glukoz düzeylerindeki aşırı azalma ciddi problemlere neden olabilir. Bu nedenle egzersiz öncesi ve sonrası kan şekeri takibinin yapılması önerilir. Hastanın yaşına ve genel durumuna uygun egzersizleri belirleyebilmek için bir uzmana danışması faydalı olabilir. Genel olarak yüzme, bisiklet binme, tempolu yürüyüş, ağırlık kaldırma gibi aktiviteler; tavsiye edilen egzersizler arasındadır.

KARBONHİDRAT TÜKETİMİNİ KONTROL ALTINDA TUTMAK

Karbonhidratlar, vücutta kullanılan temel enerji kaynağıdır. Doğal veya yapay besinlerde bulunan şeker, nişasta, lif gibi maddeler; karbonhidratları oluşturur. Karbonhidratlar vücutta sindirime uğradığında, başta glukoz olmak üzere çeşitli moleküllere dönüşür. Oluşan glukozun, vücutta kullanılması ve depolanması gibi süreçlerden sorumlu olan hormon ise insülindir.

Dengeli bir öğünde, belirli miktarda karbonhidrat tüketilmesi gerekir. Ancak gereğinden fazla karbonhidrat tüketimi, insülin ve kan glukozu arasındaki dengeyi bozar. Kan şekerinin yükselmesine neden olur. Bu nedenle diyabet hastalarının aşırı karbonhidrat tüketiminden kaçınması gerekir. Karbonhidrat içeriği yüksek olan:

· Ekmek, makarna, mısır

· Patates gibi nişastalı sebzeler

· Süt

· Dut, böğürtlen haricindeki meyveler

· Şekerli, gazlı, alkollü içecekler

· Tatlı, dondurma, pasta

· Hamur işi gibi gıdalar

diyabet hastalarının uzak durması gereken besinlerdir.

LİFLİ BESİN TÜKETMEK

Lifli besinlerin tüketimi, karbonhidrat sindirimi ve şeker emiliminin yavaşlamasına yardımcı olur. Bu sayede kan şekeri daha yavaş bir şekilde yükselir.

Lifler; çözünebilen ve çözünmeyen olmak üzere iki alt gruba ayrılır. Her iki türün tüketimi de faydalı olmakla birlikte çözünebilen lif içeren besinler, kan şekeri kontrolünde daha etkilidir. Çözünebilen lif açısından zengin besinler:

· Brüksel lahanası

· Avokado

· Armut

· Brokoli

· İncir

· Şeftali, nektarin, kayısı

· Havuç

· Elma

· Keten tohumu

· Arpa

olarak sayılabilir.

Bu besinlerin beslenme düzeni içerisinde daha çok yer alması, kan şekerini düzenlemeye yardımcı olur. Liften zengin meyvelerin tüketiminde şeker oranları da göz önünde bulundurulmalı ve bu meyveler tüketilecekse küçük porsiyonlar halinde yenmelidir. Günlük alınması gereken lif miktarı kadınlarda ortalama 25 gram iken, erkeklerde 38 gramdır.

BOL SIVI TÜKETMEK

Günlük ihtiyaç duyulan sıvının yeterince tüketilmesi, kan şekerini sağlıklı bir aralıkta tutmaya yardımcı olur. Sıvı tüketimi, böbreklerden idrar çıkışını artırarak kandaki fazla şekerin vücuttan atılmasını sağlayabilir. Sıvı tüketiminde dikkat edilecek nokta ise şekerli içeceklerden uzak durulması gerektiğidir. Vücudun sıvı ihtiyacının; su, soda gibi içeceklerden karşılanması faydalı olacaktır.

PORSİYON KONTROLÜ YAPMAK

Porsiyon kontrolü, kalori alımının kısıtlanması ve kilo kontrolü açısından oldukça faydalı bir yöntemdir. İdeal kilonun korunması, hem diyabet gelişimini önlemede hem de diyabet hastalarında hastalık kontrolünü sağlamada önemlidir. Ayrıca porsiyonların küçültülmesi, yemek sırasında kan şekeri düzeylerindeki ani yükselişlerin önüne geçer. Porsiyon kontrolü yapmada etkili olabilecek yöntemler:

· Porsiyonların ölçülmesi, tartılması

· Serviste daha küçük tabakların kullanılması

· Açık büfelerden uzak durulması

· Ambalajlı ürünlerin besin değerleri tablosunun okunarak tüketilmesi

· Yemek günlüğü tutulması

· Yavaş yemek yenilmesi

olarak sayılabilir.

GLİSEMİK İNDEKSİ DÜŞÜK BESİNLERİ TÜKETMEK

Glisemik indeks, besinlerin kan şekerinde ne ölçüde bir yükselmeye yol açtığını gösteren bir değerdir. Besinler; glisemik indeksi düşük, orta ve yüksek olarak ayrılır. Glisemik indeksi düşük besinler, kan şekerinde az bir artışa neden olurken glisemik indeksi yüksek besinler ise kan şekerini önemli ölçüde artırır. Şeker hastalarının glisemik indeksi düşük besinleri tercih etmesi, kan şekerinin istenen düzeylerde tutulmasına yardımcı olur. Glisemik indeksi düşük-orta besinler:

· Bulgur

· Yoğurt, ayran

· Yulaf

· Baklagiller

· Balık

· Nişastasız sebzeler

· Tam buğdaylı makarna

olarak sıralanabilir.

KAN ŞEKERİNİ DÜZENLİ OLARAK TAKİP ETMEK

Diyabet hastalarına, kan şekerinin belirli aralıklarla ölçülmesi önerilir. Özellikle yeni bir ilaca başlamak, beslenme düzeninde değişiklik yapmak gibi durumlarda kan şekeri mutlaka takip edilmelidir. Kan şekerindeki yükselme ve düşüşlerin bir yere not edilmesi de faydalı olacaktır. Bu sayede hasta; yeni ilacın ya da beslenme düzeninin etkisini somut bir şekilde görebilir. Bu değerler ışığında; hangi besinlerin kan şekerini daha çok yükselttiği, hangi öğün aralığının şeker kontrolünde daha faydalı olduğu gibi sorulara yanıt bulabilir. Ayrıca bu değerler doktor kontrolü esnasında da doktora oldukça faydalı bilgiler sağlar.

STRESİ YÖNETMEK

Stres, kan şekeri ile doğrudan ilgili bir durumdur. Stres anında vücutta salgılanan glukagon, kortizol gibi hormonlar; kan şekerinde yükselmeye neden olur. Bu nedenle stres düzeyinin azaltılması, kan şekeri kontrolüne yardımcı olur. Stresle başa çıkmayı kolaylaştırabilecek pek çok farklı yol bulunur. Kişinin kendine en uygun rahatlama metodunu belirlemesi ve uygulaması, şekerin düşürülmesine katkı sağlayabilir.

KALİTELİ UYKU UYUMAK

Kaliteli ve yeterli sürede uyku sağlık için oldukça önemlidir. Uyku düzeninin bozulması, kalitesiz uyku, az uyuma gibi durumlarda vücutta pek çok değişim meydana gelir. Bunlar arasında; insülin duyarlılığının azalması, iştahın ve kilo alımının artması gibi durumlar yer alır. Ayrıca yetersiz uyku, vücutta kortizol salınımına yol açarak kan şekerini yükseltebilir. Tüm bu durumların önüne geçmek için yeterli ölçüde gece uykusu uyunmalıdır.

KİLO KONTROLÜ

İdeal kiloda olmak diyabeti önlemede oldukça etkilidir. Gittikçe yaygınlaşan diyabete karşı kilo kontrolünün sağlanması; hastalıktan korunmada en önemli yöntemlerden biridir. Diyabet tanısı almış hastalarda da kilo kontrolü, diyabete bağlı olarak gelişebilecek ek rahatsızlıkların önlenmesinde rol oynayabilir. Özellikle bel çevresi; diyabet, kalp hastalığı gibi ciddi rahatsızlıkların önemli bir göstergesidir. Bel çevresinin kadınlarda 80 cm, erkeklerde 92 cm’den kalın olması; bu hastalıklar açısından riskin artmış olduğunu gösterir. Kişinin ideal kilo aralığında kalması, bel çevresinin riskli değerlerin altında olmasına yönelik uygulamalar yapılmalıdır. Bu uygulamalar aynı zamanda kan şekerinin de istenen düzeylerde kalmasına yardımcı olur.

Kan şekerinizi kontrol altında tutmak için size en uygun tedavi yöntemleri, sağlık durumunuza uygun egzersiz programları ve dengeli öğünler içeren beslenme programları gibi konularda yardım almak için donanımlı bir sağlık merkezine başvurmanız faydalı olacaktır.

Kaynak: https://www.medicalpark.com.tr/

Editör: TE Bilisim