Rahim ağzı kanseri, rahmin boyun (serviks) adı verilen alt kısmındaki hücrelerdeki değişikliklerle ortaya çıkıyor ve dünyada en fazla rastlanan kadın kanserlerinden biri olarak biliniyor. En sık görülen belirtisi ise ilişki sonrası kanama olarak kendini gösteriyor.

Dünyada kadınlarda tespit edilen kanser türleri arasında 4. sırada yer alan rahim ağzı kanserinin günümüzde önlenebilen bir hastalık halini aldığını ve erken teşhis edildiğinde tamamen tedavi edilebildiğini anlatan Medline Adana Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sevgi Sarı Demir, içinde bulunduğumuz “Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı” dolayısıyla bilgiler verdi.

Erken dönemde belirti vermeyebiliyor

Rahim ağzı kanseri erken dönemde hiçbir sinyal vermeyebiliyor. Ancak en yaygın şik
âyet konusu vajinal kanama olarak öne çıkıyor. Vajinal kanama adet dönemleri dışında, cinsel ilişkiden sonra ya da menopoz sonrası dönemde de görülebiliyor. Özelikle ilişki sonrası vajinal kanama yaşanmasının mutlaka dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Sevgi Sarı Demir, “Bunun dışında vajende doluluk veya kitle hissi, vajinal akıntılar ve cinsel ilişki esnasında ağrı da sık görülen belirtiler arasında yer alıyor” diyerek söz konusu belirtileri fark edenlerin erken teşhis açısından vakit kaybetmeksizin uzman bir doktora başvurmaları gerektiğini söylüyor.

Aşı kanserden koruyor

Rahim ağzında gelişen hücre değişikliklerinin en önemli sebebi HPV (Human Papilloma Virus) enfeksiyonları oluyor ve vakaların yaklaşık yüzde 99'unda bulunuyor. Bu virüs ise insanlar arasında cinsel yolla bulaşıyor. Dr. Sevgi Sarı Demir, “Birçoğu düşük riskli olarak kabul edilen ve kansere neden olmayan 100'den fazla farklı HPV türü bulunuyor. Ancak rahim ağzı kanseri vakalarının yüzde 75'inden fazlası, çoğunlukla yüksek riskli HPV türleri olarak adlandırılan HPV-16 ve HPV-18 nedeniyle ortaya çıkıyor. Günümüzde ise bu HPV tiplerine karşı geliştirilen, koruyuculuğu yüksek aşılar bulunuyor” diyor.

Kadınların çoğu HPV ile karşılaşıyor

Kadınların yüzde 50 ila 80’inin hayatlarının bir döneminde HPV enfeksiyonu ile karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Dr. Sevgi Sarı Demir, “Rahim ağzı kanserinin tek nedeni HPV olmamakla beraber, sigara kullanımı ve ilk cinsel ilişki yaşı gibi bazı risk faktörlerinin HPV'ye maruz kalan kadınlarda rahim ağzı kanserinin gelişme ihtimalini artırdığını biliyoruz. Ancak normal çalışan bir bağışıklık sistemi 12-18 ay arasında HPV enfeksiyonunu ortadan kaldırıyor” diyerek söz konusu enfeksiyona yakalanmış olmanın ya da bu virüsü taşımanın mutlaka kanser olunacağı anlamına gelmediğini belirtiyor.

Jinekolojik kontroller ihmal edilmemeli

HPV enfeksiyonları arasında yüksek riskli olanların rahim ağzı hücrelerinde kanserojen değişikliklere sebep olabildiğini anlatan Dr. Sevgi Sarı Demir, “Ancak bu süre yaklaşık 10-15 yıl kadar sürüyor. Dolayısıyla,
kanser teşhisi için ilk bulgu jinekolojik muayene ve takip sırasında yapılan ‘PAP Smear Testi’ sonucunda ortaya çıktığından, ilk cinsel ilişkinin ardından 65 yaşa kadar düzenli yapılacak test ve kontrollerle hastalık erken teşhis edilebilir. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü, 9-13 yaş arası kız çocuklarının HPV için aşılanmasını önermektedir” diyerek bu yaş grubundan sonra ise 45 yaşına kadar aşı yaptıranların da henüz karşılaşmadıkları HPV tiplerinden korunabileceklerini söylüyor.

Rahim ağzı kanseri, rahmin boyun (serviks) adı verilen alt kısmındaki hücrelerdeki değişikliklerle ortaya çıkıyor ve dünyada en fazla rastlanan kadın kanserlerinden biri olarak biliniyor. En sık görülen belirtisi ise ilişki sonrası kanama olarak kendini gösteriyor.

Dünyada kadınlarda tespit edilen kanser türleri arasında 4. sırada yer alan rahim ağzı kanserinin günümüzde önlenebilen bir hastalık halini aldığını ve erken teşhis edildiğinde tamamen tedavi edilebildiğini anlatan Medline Adana Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sevgi Sarı Demir, içinde bulunduğumuz “Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı” dolayısıyla bilgiler verdi.

Erken dönemde belirti vermeyebiliyor

Rahim ağzı kanseri erken dönemde hiçbir sinyal vermeyebiliyor. Ancak en yaygın şik
âyet konusu vajinal kanama olarak öne çıkıyor. Vajinal kanama adet dönemleri dışında, cinsel ilişkiden sonra ya da menopoz sonrası dönemde de görülebiliyor. Özelikle ilişki sonrası vajinal kanama yaşanmasının mutlaka dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Sevgi Sarı Demir, “Bunun dışında vajende doluluk veya kitle hissi, vajinal akıntılar ve cinsel ilişki esnasında ağrı da sık görülen belirtiler arasında yer alıyor” diyerek söz konusu belirtileri fark edenlerin erken teşhis açısından vakit kaybetmeksizin uzman bir doktora başvurmaları gerektiğini söylüyor.

Aşı kanserden koruyor

Rahim ağzında gelişen hücre değişikliklerinin en önemli sebebi HPV (Human Papilloma Virus) enfeksiyonları oluyor ve vakaların yaklaşık yüzde 99'unda bulunuyor. Bu virüs ise insanlar arasında cinsel yolla bulaşıyor. Dr. Sevgi Sarı Demir, “Birçoğu düşük riskli olarak kabul edilen ve kansere neden olmayan 100'den fazla farklı HPV türü bulunuyor. Ancak rahim ağzı kanseri vakalarının yüzde 75'inden fazlası, çoğunlukla yüksek riskli HPV türleri olarak adlandırılan HPV-16 ve HPV-18 nedeniyle ortaya çıkıyor. Günümüzde ise bu HPV tiplerine karşı geliştirilen, koruyuculuğu yüksek aşılar bulunuyor” diyor.

Kadınların çoğu HPV ile karşılaşıyor

Kadınların yüzde 50 ila 80’inin hayatlarının bir döneminde HPV enfeksiyonu ile karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Dr. Sevgi Sarı Demir, “Rahim ağzı kanserinin tek nedeni HPV olmamakla beraber, sigara kullanımı ve ilk cinsel ilişki yaşı gibi bazı risk faktörlerinin HPV'ye maruz kalan kadınlarda rahim ağzı kanserinin gelişme ihtimalini artırdığını biliyoruz. Ancak normal çalışan bir bağışıklık sistemi 12-18 ay arasında HPV enfeksiyonunu ortadan kaldırıyor” diyerek söz konusu enfeksiyona yakalanmış olmanın ya da bu virüsü taşımanın mutlaka kanser olunacağı anlamına gelmediğini belirtiyor.

Jinekolojik kontroller ihmal edilmemeli

HPV enfeksiyonları arasında yüksek riskli olanların rahim ağzı hücrelerinde kanserojen değişikliklere sebep olabildiğini anlatan Dr. Sevgi Sarı Demir, “Ancak bu süre yaklaşık 10-15 yıl kadar sürüyor. Dolayısıyla,
kanser teşhisi için ilk bulgu jinekolojik muayene ve takip sırasında yapılan ‘PAP Smear Testi’ sonucunda ortaya çıktığından, ilk cinsel ilişkinin ardından 65 yaşa kadar düzenli yapılacak test ve kontrollerle hastalık erken teşhis edilebilir. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü, 9-13 yaş arası kız çocuklarının HPV için aşılanmasını önermektedir” diyerek bu yaş grubundan sonra ise 45 yaşına kadar aşı yaptıranların da henüz karşılaşmadıkları HPV tiplerinden korunabileceklerini söylüyor.

Editör: TE Bilisim