Yüksek tansiyon; kalp yetmezliği, kalp krizi (miyokardiyal enfarktüs), inme (iskemik beyin damar hastalığı), aortik anevrizma, böbrek hastalıkları gibi yaşamı olumsuz etkileyebilecek birçok hastalığa neden olabilir.

Yüksek tansiyon nedir?

Yaşam koşullarını ciddi bir biçimde etkileyen yüksek tansiyon, atardamarlardaki kan basıncının artmasıyla oluşan kronik bir bulgudur. Oluşan bu basınç yüzünden kalp, normal ritminden daha fazla çalışır.

Bu durum kalp kasının aşınmasına ve kalınlaşmasına sebep olarak, kalbin içerisinde bulunan ve kan tarafından doldurulan odacıkların hacmini azaltarak farklı hastalıklara yol açabilir.

Yüksek tansiyon; kalp yetmezliği, kalp krizi (miyokardiyal enfarktüs), inme (iskemik beyin damar hastalığı), aortik anevrizma, böbrek hastalıkları gibi yaşamı olumsuz etkileyebilecek birçok hastalığa neden olabilir.

Tansiyon hastalarının yaşam koşullarını normal seviyede tutmak için dikkate alması gereken bazı konular vardır.

Yüksek tansiyon belirtileri

Yüksek tansiyonun belirtileri arasında baş ağrısı, çarpıntı ve sersemlik gibi etkiler bulunur. Ancak her hastada bu şikayetler ortaya çıkmaz. Bu nedenle tansiyonu 200 mmHg’ye kadar çıkan bir kişinin şikayeti olmayabilir ama yüksek tansiyon bütün damarlarına zarar verir.

Yüksek tansiyon nedeniyle organlardaki küçük kılcal damarlarda kanamalar olur. Gözde, beyinde, kalp damarlarında, böbrek damarlarında hasara sebep olabilir. Yaş ilerledikçe yüksek tansiyon hastası olma ihtimali yükselir. Yüksek tansiyon çok genç yaşlarda sık görülmez.

Yüksek tansiyonun etkilediği organlar

Beyin: Küçük kılcal damarlarda, kanama ve beyinde kanamaya neden oluyor. Ayrıca beyin damarlarında tıkanıklık yapıyor.

Böbrekler: Böbrek yetersizliğine neden oluyor. Böbreklerimizde yumak halinde kan damarları var. Kan basıncı yükselince bu damarlar hasar görüyor. Böbreklerde kanı süzme görevi yapan kılcal damarlar olumsuz etkileniyor.

Kalp: Damar tıkanıklığı yapıyor, kalp kasında kalınlaşmaya neden oluyor, kalpten çıkan ana damarın genişlemesine yol açıyor.

Göz: Küçük kılcal kanamalara neden olup, kalıcı görme kaybına ve körlüğe yol açıyor.

Yüksek tansiyon hastası zayıf olmalı

Tansiyon hastaları diyet ve spor yaparsa sağlıklı bir şekilde kilo verebilir. Spor yaparken kalbin belli bir hızda atması metabolizma hızını da artırarak kilo vermeyi kolaylaştırır. Günde 15 dakikalık koşu veya hızlı tempoda yarım saatlik yürüyüş metabolizmayı hızlandırmada olumlu etki yaratır. Öte yandan tansiyon hastalarının ilaçlarını hekim tavsiyesi olmadan kendi başına kesmemesi gerekir.

Yüksek tansiyon hastaları yemeği salçasız yemeli

Yüksek tansiyon genç yaşlarda da ortaya çıkan ama daha çok ileri yaşlarda görülen bir hastalıktır. Kan basıncının normalin üzerinde olduğu bir hastalık olarak da tanımlanır. İnsan vücudunda göz, böbrek, beyin ve kalp damarlarında tıkanıklıklara ve kanamalara yol açarak ölümcül etkiler yaratabilir.

Yüksek tansiyon hastalarının beslenme programı da özel olmalıdır. Yüksek tansiyon hastalarının tuzu hayatlarından mutlaka çıkarmaları, yemeği salçasız yaparak yemeleri öneriliyor.

Günde ne kadar tuz tüketilmeli?

Tuz, vücut fonksiyonlarımız için gerekli olsa da fazlası zararlı. Bu yüzden tuzu tamamen kesmek hem doğru değil hem de pratikte mümkün değil. Tuz vücudun birçok fonksiyonunda yeri olan çok önemli bir mineral ve kan seviyesinin belli değerlerin altına düşmesi hayatla bağdaşmıyor.

Öte yandan başta ekmek olmak üzere birçok hazır gıdada önemli oranda tuz var. Ayrıca hazır gıdaların birçoğu da önemli oranlarda tuz içeriyor. Soslar özellikle soya sosu, konserveler, tahıllar, pide, ekmek, turşu, kuruyemişler, içeceklerden maden suyu tuz yönünden zengin.

Sağlıklı yaşamak için günlük 3-4 gram tuz yeterli oluyor. Ancak hipertansif hastalarda günlük tuz tüketimi 6 gramı, sağlıklı bireylerde ise 8-9 gramı geçmemeli. 6 gr tuz yaklaşık 3 silme çay kaşığı kadar sofra tuzu oluyor.

Halbuki yapılan çalışmalarda Türk toplumunun aşırı tuz tükettiği bu rakamın ortalama 18-19 gramı bulduğu yani istenenin 3,5 katı olduğu tespit edilmiş.

Tuzu azaltmak için neler yapmalıyız

Ø Yemeğin tadına bakmadan tuz atmamak, ancak tadına yansıyacak bir tuz eksikliği var ise az miktarda tuz eklemek

Ø Sofraya mümkün ise tuzluk koymamak

Ø Tuzu yemeği pişirirken değil pişirmenin sonunda eklemek

Ø Aşırı ekmek yemekten, turşu ve kuruyemişlerden, aşırı maden suyu ve soda tüketiminden kaçınmak

Ø Yenilen hazır gıdaların içindeki sodyum değerlerini ambalajdan okuyarak çok tuzlu yemekten uzak durmak

Ø Yiyeceklerin düşük tuzlu olarak satılanlarını tercih etmek.

Ø Yemeklere tuz yerine limon suyu, sirke, taze sarımsak, nane gibi çeşniler eklemek

KAYNAK: https://www.acibademhayat.com/yuksek-tansiyon-hastalarinin-dikkat-etmesi-gerekenler

Editör: TE Bilisim