Yaz aylarında artan sıcaklıklar pek çok hastalığının tetiklenmesine neden oluyor. Kalbin çalışmasını da olumsuz etkileyen aşırı sıcaklar, kalp ritmini bozarak bazen hayati risklerin oluşmasına da yol açabiliyor.

Sıcakların 40 dereceyi açtığı bu bunaltıcı günlerde özellikle kalp hastalarının kendilerine dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Acıbadem Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur, özellikle ritim bozukluğu hakkında merak edilen 9 önemli soruyu yanıtlıyor.

 


 

1. Kalp ritim bozukluğu nedir?
 

İnsan kalp hızının istirahat halinde dakikada 60-100 atım arasında olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur, alt limit olan 50 atımın da normal sınırlar içerisinde kabul edildiğini belirtiyor. Kalp hızı bu sınırları aşıyor veya atım düzeni normal seyrinin dışına çıkıyorsa kalp ritim bozukluğundan bahsediliyor.

 

2. Ne zaman kalp ritim sorunu varlığından şüphelenmelidir?

 

Nabız hızı dakikada 50 altına düşüyor veya 100 üzerine çıkıyorsa hastada ritim sorunu varlığından bahsedilir. Nabzı düşük olanlar genellikle kalbinin çok güçlü ve yavaş attığını, hızlı olanlar ise çarpıntı hissettiklerini belirtir. Kilosu az olan hastalar elini kalbinin üzerine koyduğunda veya sol tarafına yattıklarında bu hızlı atımları hisseder.

 

3. Ritim sorunlarına neler sebep olur?
 

Nabzı yavaş olanlar zaman zaman baş dönmesi, halsizlik veya baygınlık hissederken, hızlı olanlar göğsünde kuş kanadı çırpması, bazen kalp göğsünden çıkacak hissi yaşar. Kalbin atımında düzensizlik yaşayanlar ise kalbim ağzıma gelecek ya da kalbim duracakmış gibi ifadeler kullanırlar. Bu durum, bazen insanların ölecekmiş hissi yaşamasına yol açar ve sıklıkla panik atak geçirmelerine neden olabilir. Bazen ritim sorunlarına bağlı emboli olarak tanımladığımız pıhtı oluşumunun değişik organlara atmasına bağlı görme kaybı, felç, organ veya el ve ayaklarda kangrene neden olabilen sorunlar ilk bulgu olarak karşımıza çıkabilir. Yine bir kısım ritim sorunları tamamen insanın bilincini kaybetmesine yol açabilir ve bu durum bayılma daha da önemlisi ani ölüm ile sonuçlanabilir.

 


 

4. kalbe bağlı ritim sorunlarının nedeni?

 

Ritim sorunlarına kalpten bağımsız sorun ve hastalıklar veya kalbi ilgilendiren hastalıklar neden olabilir. Kalpten bağımsız olan sorunlar arasında enfeksiyon ve/veya ateş varlığı, kansızlık, kalp ritmini etkileyebilen ilaçlar, kafein içeren içecekler, stres, panik atak, tiroit veya hormon bozuklukları yer alır. Doğuştan gelen kalp hastalıkları, kalp kapak problemleri, kalp damar hastalıkları, kalp kası hastalıkları, kalbin uyarı ve ileti sisteminin hastalıkları ise kalbe bağlı ritim sorunlarının nedenleri arasında sayılabilir.


5. Ritim bozukluklarından korunmak mümkün müdür?
 

Ritim bozukluklarından korunmak, bu sorunlara sebep olabilecek dış etkenleri ortadan kaldırmak için basit ama etkili önlemler olduğunu belirten Prof. Dr. Batur, örnek olarak çarpıntı yakınması olan birisinin kahve içmesinin doğru olmadığını belirtiyor. Enerji içeceklerinin yanı sıra solunum yolu hastalıklarında ve kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçların ciddi kalp ritim sorunlarına yol açabiliyor. Tiroit hastalıklarında kullanılan hormon veya ilaçların uygun dozlarda kullanılmaması da benzer sorunlara davetiye çıkarıyor. Doktor kontrolünde dikkatlice kullanılan ilaçlarla ritim sorunlarından korunmak mümkün oluyor. Uzman kontrolünde kalp damar hastalıkları, kalp kası hastalıkları, kalp kapak hastalıkları gibi yapısal kalp hastalıklarının uygun tedavisi, sağlıklı beslenme, kan basıncının düzenli kontrolü ile re ritim sorunlarından korunmak mümkün hale geliyor.


6. Kalp ritim sorunları nasıl tedavi edilir?

 

Kalp ritim bozukluklarının tedavisinde üç aşama vardır. İlk aşamada yukarıda bahsedilen ritim sorunlarına yol açabilecek kalp dışı ve kalbi ilgilendiren faktörlere yönelmeli, mümkünse bu faktörler elimine edilmeli veya tedavi edilmelidir. İkinci aşamada ritim sorunlarına yönelik ilaçlar ile bu ritim bozuklukları baskılanır, ortadan kaldırılır ve/veya ritim sorunlarına bağlı oluşabilecek ikincil sorunlara yönelik ilaç tedavisi başlanır. Bunlardan en önemlilerinden birisi kalpte ritim sorununa bağlı oluşabilecek pıhtıya karşı yapılan mücadeledir ve genellikle kuvvetli kan sulandırıcı tabir ettiğimiz ilaçlar kullanılır. Üçüncü aşama direk kalbin uyarı ve ileti sistem bozukluklarına karşı yapılan tedavilerdir. Kalp hızı çok yavaşsa bazen kalp pili kullanılır. Yine hastada ani ölüme yol açabilecek kalp ritim sorunları varlığında veya bazen korumak amacıyla şok özelliği olan kalp pilleri kullanılır. Yine elektrofizyolojik çalışma denilen yöntemle tıpkı anjioya benzer teknikle kalbin elektriksel sorunlarını ortaya koymak gerekebilir ve ablasyon denilen tedavi yöntemi ile bu elektriksel sorunlar radyo frekans dalgasıyla ısıtılarak veya dondurularak tedavi edilir.

 


 

7. İlaç dışı tedaviler etkili midir?

 

Elbette. Ritim sorunlarında günümüzde geliştirilen birçok tedavi yönteminde başarı oranı yüzde 80 ile yüzde 95 arasındadır. Bu da oldukça etkili yöntemler olduğunu gösteriyor.

 

8. İlaç dışı tedavilerin riskleri neler?

 

Ritim sorunlarının cinsine bağlı olmakla birlikte büyük çoğunluğu oluşturan türlerinde yapılan ablasyon tedavisinin riski günümüzde klasik bir koroner anjiyonun riski ile karşılaştırdığımızda daha fazla değildir. Atrial fibrilasyon ablasyonu ise dondurularak ablasyon tekniği ile çok daha güvenli hale gelmiştir. Zaten yapılacak işlem hastanın bireysel özelliklerine ve ritim sorununun türüne göre seçilir.

 

9. İlaç dışı tedavilerin avantajları nelerdir?


Ablasyon tedavisi ritim sorunlarının önemli oranında yüksek başarı ile tedavi edildiği için birçok hastada ilaç kullanımına son verilir. Bazı türlerde ise ilaç kullanımını azaltmış oluruz. Dolayısıyla uzun dönemde bu ilaçların yan etkilerini görmeyiz. Yine tedavi sonrası hastalar sıklıkla yaşadıkları psikolojik sorunlardan kurtulur. Ayrıca bazı ritim sorunlarının yol açtığı baş dönmesi, bayılma, kalp yetmezliği gibi sorunlar tedavi edilmiş olunur.

 


 

MARASPOSTA

Editör: TE Bilisim