İYİ Parti Onikişubat İlçe Başkanı Devlet Ağdur, kurulum aşamasından günümüze yaptıkları çalışmaları anlattı ve ekonomiden eğitime birçok ülke meselelerine de değinirken; İYİ Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Opr. Dr. Faruk Atlı’nın da hazır bulunduğu toplantıda Onikişubat İlçesi Divan Kurulu Üyeleri tanıtıldı

İYİ Parti Kahramanmaraş Merkez Onikişubat İlçe Başkanı Devlet Ağdur, “Her işimizde şu üç ilkeyi hiç unutmayacağız: Adalet, Liyakat ve İstişare” dedi.

 

İYİ Parti Onikişubat İlçe Başkanı Ağdur, yeni oluşan yönetim kurulu içindeki divan heyeti ile basın mensupları ile bir araya geldi. “Bizim rehberimiz adalet, liyakat ve istişaredir” diyen Devlet Ağdur, ‘Neden İYİ Parti?’ sorusunu cevaplayarak “İYİ Parti’nin en temel farkı istişareyi esas alması, halkın içinden çıkan bir hareket olması, güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunması ve tabi ki tüzüğünün, programının yanı sıra bir kadro hareketi olmasıdır. Her işimizde şu üç ilkeyi hiç unutmayacağız. Önce Adalet ardından liyakat ve son olarak da istişare rehberimiz olacak” ifadesini kullandı.

 

İYİ Parti Onikişubat İlçe Başkanı Devlet Ağdur, kurulum aşamasından günümüze yaptıkları çalışmaları anlattı ve ekonomiden eğitime birçok ülke meselelerine de değinirken; İYİ Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Opr. Dr. Faruk Atlı’nın da hazır bulunduğu toplantıda Onikişubat İlçesi Divan Kurulu Üyeleri tanıtıldı. Devlet Ağdur, şunları kaydetti:

 


 

AĞDUR: NEDEN İYİ PARTİ?

 

“Evet. Özellikle referandum sürecinde ülkemizin yaşadığı değişim hareketinde tavrım güçlendirilmiş, eksikleri giderilmiş, güçler ayrılığı somutlaştırılmış bir parlamenter sisteminden yana bir tavrımız vardı. Bu süreçte ‘hayır’ oyu kullanmanın Türk milletinin ve Türk devletinin hayrına olacağını düşünmekteydim. Referandum boyunca yapılan çalışmaların siyasal manada İYİ Parti etrafında somutlaştığını gördüm. Türk milletinin içerde ve dışarda siyasi, sosyal, ekonomik, hukuki dirayetini sergileyecek bir kadro ve program İYİ Parti’yi tercih etme gerekçemiz oldu.

 

Türk milletinin tarihinden getirdiği bir devlet geleneği ve milli şuuru vardır. O gelenek ve şuur son on- on beş yılda ivme kaybetmiştir. Özellikle terör örgütlerinin faaliyetleri, organizasyonları mevcut hükümet tarafından görmezden gelinmiş ve bedeli çok ağır olan yaraların açılmasına sebep olmuştur. Gerek  ‘Açılım’ adı verilen PKK’nın güçlenmesi süreci, gerek ‘FETÖ’  yapılanmasında verilen tavizler ve gerekse partizan tutumlarla ortadan kaldırılan ‘adalet-liyakat-istişare’ anlayışı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurumlarında ve sosyal alanda derin yarılmalara sebep olmuştur.  Eğitim- öğretimden tutun da güvenliğe kadar pek çok alanda zafiyetler doğmuştur. Millet kutuplaştırılmış, siyasal baskılar artmış, ekonomik problemler had safhaya ulaşmıştır.

 


 

Bütün bu siyasi, sosyal, ekonomik problemler ve nihayet ayrışma ve kamplaşmalar neticesinde devletin önce bir onarım ardından da inşa ve gelişim adımına ihtiyaç olduğu aşikardır. Problemlerin farkındayız. Çözümde milletin kendisinden geldi. Ülkenin ve milletin derin bir nefes almaya hak ettiği İYİ yönetime ihtiyacı vardır. Yönetimi oluştururken bu ihtiyacın tezahürü ile karşılaştık. Yönetimi oluştururken hem toplumun bütün katmanlarının temsil edilebilmesine hem de gerçekten yaşadığı yere kaliteli bir farkındalık sağlayabilecek isimlerle yola çıkmaya özen gösterdik. Ama her talebi değerlendirdik, istişareyi esas aldık. Siyasi görüşünden ziyade ülkeye, millete ve Kahramanmaraş’a nasıl bir katkı sağlayabilecekleri hususunu ön plana aldık.

 

Tabi en temel kriterimiz, Türk devletine, Türk Milletine karşılıksız bir sevda ile bağlı olmak ve terör, ayrılıkçı tavır gibi anlayışlara karşı bir anlayışa sahip olmak gibi hususlarda dikkatli davrandık. İYİ Parti’nin en temel farkı istişareyi esas alması, halkın içinden çıkan bir hareket olması, güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunması ve tabi ki tüzüğünün, programının yanı sıra bir kadro hareketi olmasıdır. Çok uzun süredir pansuman tedbirlerle götürülen ekonomimiz üretimi değil de tüketimi teşvik eden, sıcak parayı yatırıma değil de harcamaya yönelten bir yapıda gitti. Ama artık son noktaya geldi. Sadece inşaat sektörü ile hareketlendirilmeye çalışılan bir ekonomik hamle ülke ekonomisine hamle yaptırmaz.

 


 

İç ve dış borçların arttığı, esnaf ve orta boy işletmelerin haciz ile karşı karşıya kaldığı, çeklerin karşılıksız çıktığı bir ülke her an yeni krizlere gebedir.  Buradan çıkış noktası vardır. Bu şehrin tozlu yollarında, çamurlu sokaklarında yetişmiş biri olarak, memleketimize borcumuzu ödemek için ne kadar çalışsak azdır. Sorumluluğumuzun farkındayız. Her adımımızda Allah rızasını ve memleketimizin bekasını hesaplayacağız. Her işimizde şu üç ilkeyi hiç unutmayacağız. Önce ‘adalet’ ardından ‘liyakat’ ve son olarak da ‘istişare’ rehberimiz olacak.”

 

MARASPOSTA.COM / AKİF ARSLAN

Editör: TE Bilisim