Diyarbakır’ da Analar şahlandı bir kere, bu şahlanışın önünde durmak çok zor… Her geçen gün Hacire ananın yaktığı meşaleye yakıt taşıyan çoğalıyor. HDP bu ayaklanmayı nasıl durdururum hesabını yapıyor. Lakin hesabı tutmayacak. Ne kadar alçak tuzaklar kurup suçsuz, masum vatandaşa kıysalar da meşale yandı bunu söndürmek mümkün gözükmüyor. PKK Diyarbakır da anaların ayaklanmasını hazmedemiyor.  Bu hazımsızlık haince bir tuzağa döndü. Kulp ilçesine odun toplamaya giden köylü vatandaşları taşıyan minibüse kurulan hain ve alçak tuzakla yedi vatandaşımızı katlettiler on vatandaşı da yaraladılar. HDP ve PKK tarafından yine korku verilmek isteniyor. Kanlı alçak eylemleri ile Anaların haykırışını ve eylemlerini susturacaklarını sanıyorlar…

Evlatlarını kanlı terör örgütüne kaptıran analar da öyle bir yürek yangını var ki, artık kimse bunu durduramayacak gözüküyor. Yüreklerinde ki o alev öyle bir meşale yaktı ki, o meşalede sönmeyecek.

Anaları bu denli cesaretlendiren hiç şüphesiz ki, devletin terör örgütüne karşı verdiği mücadelenin etkisidir. PKK 35 yıldır bölge halkına korku ve sindirme ile sizin hakkınızı koruyacak biziz gibi safsatalarla güç kazanmaya çalıştı. Hain terör örgütü 15 Ağustos 1984 akşam 21.30’da Eruh ve Şemdinli’de PKK ilk büyük ölçekli silahlı eylemini yaparak bölge halkına huzursuzluğun da temelini atmış oldu. PKK’nın hamisi HDP’ nin de  20 Ekim 1991 seçimleri ile SHP listelerinden meclise giren HDP li kadro kanlı terör örgütü PKK ya umut oldu. HDP de, PKK da ABD kontrolünde bir kukladır. Bir başka kukla FETÖ nün ekibi de PKK terör örgütünü korumuştur.

Kanlı terör örgütü ne ocaklar söndürdü. Nice anaların yüreğine kor ateş bıraktı. Nice yuvalar yıktı. Gün geldi yüreği evlat acısıyla kavrulmuş bir ana Diyarbakır da öyle bir ateş yaktı ki, cesaret abidesi oldu. Bundan cesaret alan yüreği yangın yerine dönen analar, aileler Diyarbakır HDP binası önünde evlatlarını terörün elinden kurtarmak için nöbet tutmaya devam ediyor ve bunlara destek çığ gibi büyüyor. Önceki yazımda CHP den bu yüreği yanık anaların mücadelesine tık ses yok demiştim. Nasıl oldu ise dil ucuyla CHP lideri ” Cumartesi anneleri de haklı HDP önünde bekleyen anneler de haklı… Hepsi çocuklarını istiyor” Başka ne dedi Kılıçdaroğlu? Koca bir hiç!…

Yahu birkaç kelime HDP ve PKK’ ya bir şeyler söyle, anaları üzmeyin evlatlarını gönderin diyebilseydi alkışlanırdı. Anlaşılıyor ki, desteğin artmasından endişeli… İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ’ya diyor ki;“Senin işin o çocukları bulmak, sen gidip o annelerle oturamazsın” Görüyor musunuz?  Ülkenin Bakanının yüreği yanan annelere verdiği destekten dahi rahatsız… Günler sonra dil ucuyla iki kelime eder, Bakana Soyluya da sataşmayı ihmal etmez. Kılıçdaroğlu HDP önünde eylem yapan annelere destek verenlere de karşı gelirse hiç şaşırmam… Nerde, nasıl konuşacağını bilmiyor ki;

Sizde, Akşener de, Karamollaoğlu da ister destek verin, ister vermeyin. Meşale yandı bir kere…

ESRAR-I FELAH

Eylem yapan ve destek olanlara devletimiz tarafından koruma yapılmalı, elbet yapılıyor ancak daha da artırılmalıdır. Diyarbakır’a destek için gelenler de korunmalıdır. Konaklama ve yeme içme sağlanmalıdır. Öyle bir güvenlik ve destek oluşturulmalı ki; diğer anaların da cesareti daha da artırılsın. Sivil toplum kuruluşları, dernekler ve odaların yürek yangınlarıyla evlatlarını kurtarmak için haykırışlarına destek verilmesi sağlanmalıdır.

Önümüzde ki günler de anaların yürek yangınıyla yaktığı bu meşale daha da destek görecektir.

Muhabbetlerimle…

İBRAHİM İNAL (www.kahramanmarasgazetesi.com.tr)

Editör: TE Bilisim