Vallahi de billahi de yalakalık değil ama Göksun'a özel sevgimiz var da bunun bizim Büyükşehir Belediye Başkanımız Hayrettin Güngör ile bir ilgisi yok.
'Göksun' dendiğinde ilk aklımıza gelen de fıkra gibi bir olay…
Kızcağız Gölpınar köyünden. Tekir'den istemeye gelirler. Anası iki göz iki çeşme, gönlü yok kızı vermeye… Ahlar vahlar başlar, sonunda kıza sormaya karar verilir.
- Kızım seni istiyorlar! Ne dersin?
- Siz bilirsiniz!
- Kızım bak dağın öbür tarafına gideceksin, düşün biraz!
- Amaaan ne düşüneceğim. Dağın kıyısından yıl var, aşılmaz yerine de kocaman delik açmışlar. Sabah tomofile biner düüt der gideriz, sabah düüt der döneriz!
Yer Tekir ile Göksun arasındaki Püren Tünelidir. Çünkü o dönemler Göksun çok uzaktı…
Şimdi öyle mi? Kahramanmaraş'tan Göksun kaç kilometre? Artık seferilikte ortadan kalktı.
**
Neyse…
'Göksun' denildiğinde aklımıza ilk gelen isim kahramanmaraş'ın milli mücadele kahramanlarından Arslan Bey (Toğuzata) olur.
Milli Eğitim eski Bakanı Mehmet Sağlam, TBMM eski başkanvekili ve Kahramanmaraş eski milletvekillerinden Nevzat Pakdil gibi siyasetçiler…
Güreş antrenörü Hasan Temel, milli atıcı Yusuf Dikeç…
Yılların beden eğitimi öğretmeni, basketbol il temsilcisi, ASKF başkanvekili Hamdi Dereli… Halen ASKF genel başkanı ve TASKK yönetim kurulu üyesi Ergün Önal (ki bu iki isimle 30 yıl ASKF'de birlikte çalıştım)...
Kahramanmaraş'ta yılların spor malzemesi satıcısı (Ekrem Spor), halen ASKF'nun başkanvekili Ekrem Karaoğlan… TFF eski il temsilcisi Abdülbaki Kale (ki 15 yıl yardımcılığını yaptım)...
Bir çok isim… Tanıdım, belleğimde bir iz bıraktılar…
Ve, son olarak Büyükşehir Belediye Başkanımız Hayrettin Güngör…
**
Dün Göksun'daydık. Güngör'ün Ekinözü ile başladığı, Andırın ile devam ettiği, istişare ve değerlendirme toplantıları için…
Büyükşehir Belediye Başkanımız, önce Göksun İlçe Belediye Başkanı Hüseyin Coşkun Aydın'ı ziyaret etti. Ardından da iki belediyenin üst düzey yöneticileri bir toplantı yaptı.
Günün ikinci programı Alparslan Türkeş Mesire Alanı'nda muhtarların katılımı ile gerçekleşti. Bir muhtarın adeta şova dönüştürdüğü toplantıda ilçe belediye başkanı Aydın, usulü dairesinde cevap verdi. Muhtarlar, sıkıntılarını anlattı, iki belediyenin yetkilileri notlar aldılar..
Güngör, çok açık anlattı:
**
"Mevzuat, iki belediyeyi de hizmette görevlendiriyor. İlçede hizmetin yüzde 70'ini büyükşehir üstlenecek. Yüzde 15'ini ilçe belediyesi yerine getirecek. Yüzde 15'i ise iki belediyenin işbirliği ile olacak. Ama biz büyükşehir olarak onun da yüzde 70'ini üstleniyoruz."
"Hayat standardı için olmazsa olmazlar vardır. Yol, içme suyu, kanalizasyon… Bunda da öncelik olana bakacağız. Gitmediğiniz yer sizin değil, bunun için öncelik yoldur."
"Biz yolu üçe ayırıyoruz. İlki ana yol, yani ilden ilçe merkezine, ilçeden ilçeye ana yol. İkincisi tali yol, yani ilçede mahalleler arası yol. Üçüncüsü ekstra yani tarım ve tarla yolları. İlki olmadan ikincisinin bir anlamı olmaz.”
**
Güngör ve ekibi daha sonra Göksun Millet Konağı'nda inceleme yaptı ve ardından da basına bir değerlendirme yaptı. Anlattı, notlar tutuldu, kayıt alındı. Ardından da soru-cevap gerçekleşti.
Güngör'e soruldu:
"Baba ocağında bulunuyorsunuz. Nasıl duygular yaşıyorsunuz?"
Yutkundu. Sesinin ahengi değişti, yüzünün tonu farklılaştı. Cevap verdi:
"Çocukluğumun büyük bir kısmı buralarda geçti. İlkokul 3'e kadar Maraş'ta Muallim Hayrullah'taydım. Ortaokulu burada okudum, liseye burada gittim. Liseye giderken (eliyle işaret ederek mesafe gösterdu) şuradan şuraya kadar yürürdüm. Kış aylarında kar daha fazlaydı."
Sesi bir ara buğulanır gibi oldu. Belli ki o eski günleri hatırladı bir an. Ve devam etti:
"Çok yoğun bir duygu içerisindeyim. Ama biz hizmet için varız. İlçemiz, ilimiz, bölgemiz, ülkemiz için varız…"
**
Güngör'ün konuşması, soruya cevap verdiği sırada muhtarlar toplantısındaki sözlerini hatırladım, bu an:
”Bizim amacımız gelir kaynaklarımızı doğru, yerinde ve zamanında kullanarak hizmet üretmek. Vatandaşa hizmetin en iyisini sunmaya gayret ediyoruz."
