1.Kısaca kendinizi anlatır mısınız?

Ben Layıkhan Özder, Ankara doğumluyum. Deneme lisesinden mezunum. Mesleğim almanca yeminli tercümanlık.

Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Yunan Dili ve Edebiyatı bölümünde bir yıl eğitim gördükten sonra alanımı değiştirerek tercüman olmaya karar verdim. Bu hakkı elde edebilmek için Goethe Institute sınavlarına, aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açtığı dil yetenek sınavlarına katıldım. Böylelikle hem tercüman olma hem de Kültür Turizm Bakanlığı’ndan kokart sahibi olma hakkını elde ettim. İlaveten Açık öğretim Ev Ekonomisi bölümünü bitirdim. İmalat üzerine Ostim Organize Sanayi Bölgesinde yıllarca kendi aile şirketimizde idari birimde görev yaptım. Bunun yanı sıra iş dünyasında (hidrolik, iş makineleri, üretim planlama gibi), tıpta kanser tedavisi üzerine ve özel ofisten Ankara Avusturya Büyükelçiliği vatandaşlarına yönelik çeviri işleri yaptım. Emekli ve evli olup bir kız annesiyim.

Kelimelerimle gençlerin hayatına dokunmaya çalışıyorum. 2017 yılından bu yana sosyal sorumluluk projesi kapsamında ihtiyaç sahibi çocukların eğitimi yararına yazıyorum.

2.Ne kadar zamandır yazıyorsunuz?

2017 yılından bu yana yazıyorum.

İlk kitabım ,''SANA GEÇ KALMADIM ''(2017). Evlat edinmeyi konu alan, gerçek bir yaşam öyküsü. İkinci eserim'' ASLINDA BİTMEDİ ''yüzleşmenin önemine değinen kurgu hikâye ( 2019). Bu yıl kaleme aldığım yeni eserim, gerçek hayat hikâyesinden esinlenerek yazılmış olup, adı. ''YÜREK AĞLARSA 'dır'. Hikâyede, şiddete maruz kalmış, aşkta yanılgıya uğramış kadınlarımızı ( Mayra) ve aşkları yarım kalıp, kavuşamamışların (Erol amca) hayat hikâyelerini ele aldım. Yüreğinde eğitim aşkı olan çocuk ve gençlerimize, kelimelerimle ışık olmaya çalışıyorum.

3. Yazmanızda en büyük etken nedir?

Tercümanlık yaptığım dönemde, genelde mahkeme dava çevirileri yapardım. Evlat edinme ile ilgili birçok karar önüme geldiğinde, bunu çocuk sahibi olamayan çiftlere yol göstermek, cesaret vermek ve bu konuda farkındalık yaratmam gerektiğine inandığım için, bundan yola çıkarak yazmaya karar verdim. Aynı zamanda kitap kaynak olacaktı çocuk sahibi olamayan çiftlere. Bunu yaparken ama ihtiyaç sahibi çocuklar için de bir şeyler yapmak istedim ve bundan yola çıkarak, kitapların satışından elde edilen geliri, birçok derneğe bağışlamaya karar verdim.  Yazdığım sürece, onların kalplerine dokunmaya çalışacağım.

Kısaca benim için yazmak;

Yazmak;

Yazmak, benim için bir tutku.

Yaşamları paylaşarak, mesaj vermek.

İçinden geldiği gibi, doğallığı yitirmeden kalplere dokunmak.

Yüreğinde eğitim aşkı olan gençlere, kelimelerle ışık olmak. 

Gülen gözlerde gördüğüm yaşam sevinçlerin, bana dönüşü.

4. Yazarken çektiğiniz en büyük zorluk nedir peki?

İlk olarak,  kitabın konusuna karar vermek. Çünkü belirttiğim gibi, gençlere örnek olmak adına, gerçeklerden yola çıkarak, yaşanmışlıklardan oluşan hikâye yazmak ve bunu yaparken, mesaj ve ders nitelikli olmasına dikkat etmek. Benim için bu iki nokta en önemli ve zor olanı.

Kurgu hikâyede ise, araştırma süreci ve doğruluğu. Hikâyenin geçeceği yer konusunda, oraya ait kültürü, yaşam tarzını ve gelenekleri, doğru şekilde ve birebir yansıtabilmek.   

5. Kitabınız daha çok hangi yaş gruplarında ilgi çekiyor?

Bunun için, şu yaş grubu diyemem. Hikâyelerim, her yaş grubuna hitap ediyor. Ama esas amacım, gençlere yönelik. Her kitabımın,  mesaj nitelikli olması için gayret ediyorum. Kitaplarımın, onlara yol göstermesini, rehber olmasını ve yaşanmışlıklardan ders çıkartmalarını arzu ediyorum…

6. Yazarken ilham aldığınız şey nedir? Bir kişi olabilir bir nesne olabilir. O ilham periniz size ne olunca geliyor?

Bazen bir oturuşta sayfalarca yazıyorum. İlham olmayınca, belli aralıklarla ara vermeyi tercih ediyorum. Gece uykudan fırlayıp, hikâyenin devamını getirdiğim çok olmuştur. İlham olmadan verimli sonuç alamasınız. Kendinizi, o hikâyenin içinde bulmanız gerek. Aktarmak istediklerinizi, okura yansıtabilmek için, hislerinizle hareket etmek durumundasınız. Kısaca, hikâyeyi yaşamanız ve heyecanı hiç elden bırakmamanız gerekiyor.   

7. Beğendiğiniz ve kitaplarını okuduğunuz bir yazar var mı?

Halide Edip Adıvar, Sabahattin  Ali, Zülfü Livaneli, Sinan Akyüz, Ayşe Kulin, Dan Brown, Wulf Dorn, Stefan Zweig, John Grisham , en sevdiklerim arasında.

8. Peki yazarlarla görüşme imkânınız oldu mu? Bir araya geldiniz mi hiç?

Evet, bir araya gelme şansım oldu.  Kendimi şanslı sayıyorum.

9. Konularınızı nasıl seçiyorsunuz?

Kalbimin sesini dinliyorum. Bir anda karar verip, harekete geçiyorum.      

10. Peki son olarak Buradan okurlarınıza seslenmek isteseniz ne derdiniz?

Birçok okurum, eğitime ne denli önem verdiğimi bilir.  

Alman Filozof Georg Wilhelm F.Hegel’ in eğitim ile ilgili, çok güzel bir sözü var. ’’ Eğitim bir insanı ahlaklı yapma sanatıdır’ ’sözü. Benim için çok anlamlı ve değerli olan bu sözü, sizlerle de paylaşmak istedim.

İşte bu sebepten dolayı, ihtiyaç sahibi çocuk ve gençlerimizin eğitimi yararına yazıyorum. Onları bundan mahrum etmemek ve kalplerine dokunabilmek için.

Son olarak okurlarıma, ihtiyaç sahibi çocuklarımızın eğitimi yararına, kitaplarımı edinerek, yanımda olmalarını, yürüdüğüm bu anlamlı yolda, yüreğinde eğitim aşkı olan gençlerimize,  el uzatmalarını arzu ediyorum.

‘’YÜREK AĞLARSA ‘’ adlı kitabımın satışından elde edilen gelir ‘’ TÜRKİYE YARDIM SEVENLER ve AHBAP DERNEĞİNE bağışlanmakta.

Ben onlar için, emeğimi, kalemimi ve kalbimi ortaya koyuyorum…

Fener olmaya çalışıyorum, sizler de,  o feneri çalıştıran olun lütfen …

Editör: TE Bilisim