1-Kısaca kendinizi anlatır mısınız?

1957 yılında Rize’de doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi bu ilde tamamladıktan sonra İktisat Yüksek Öğrenimi ve teknoloji yönetimi mastırı yaptım. T.C.Merkez Bankası’nda uzun seneler çalışıp, yönetici iken emekli oldum. Halen araştırma ve kitap çalışmalarıyla meşgülüm.

2- Ne kadar zamandır yazıyorsunuz?

Kendimi bildim bileli. İlk yazı çalışmalarını daha 1970’ler başında ortaokul sıralarında yaptım. Yani dile kolay, yarım yüzyıldır yazıyorum. Lisedeyken kompozisyon hocamın da teşvikiyle hikâye ve deneme yazmaya başladım. Üniversite yıllarımda İktisat konulu makaleler yazdım. Bu yazı ve öykü çalışmalarım çeşitli gazete ve dergilerde yayınlandı. İş hayatı esnasında da yazmayı bırakmadım. Radyo tiyatrosu, film senaryosu dahil hemen her konuda yazdım. Türkiye çapında yayınlanan bir gazetede haftalık yazılar yazarken, ilk romanım “Hamidiye Geliyor” yayınlandı. Yaygın okuyucusu olan bir bilim magazin dergisinde bilim kurgu öyküleriyle dikkat çekmeye başladım.

Aslında çok yoğun ve zihin yorucu bir işim vardı ama tüm bunların arasına tam altı kitap sığdırdım. Emekli olunca da yazı çalışmalarına hız verdim. Bugüne kadar 12 kitabım yayınlandı. Bu çalışmalara elim kalem tuttukça devam edeceğim.

3- Yazmanızda en büyük etken nedir?

Yazmamda en büyük etken ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim ülkeme ve içinden yetişmiş olduğum milletime kültür ve bilimsel-teknolojik gelişme anlamında karınca kaderince bir katkıda bulunmaktır.

4-Yazarken çektiğiniz en büyük zorluk nedir?

Bu konuda çektiğim en büyük zorluk istediğim gibi bir yazı ortamı bulamamaktır. Ev bunun için çok uygun değildi. İmkânım da yok ki kendime ait bir yazı ofisi olsun.Üstelik size çok garip gelebilir ama eşim yazmama hep karşı oldu.Bunun için çeşitli engeller çıkardı. Eğer daha fazla eser veremediysem nedeni budur. Bu güçlük halen devam etmektedir.

İkincisi,Türkiye’de yazmanın ve yazarların hor görülmesi. Eser vermemeleri için hemen her şeyin yapılması. Yazdıklarımızı bastıramamak ve verilen bunca emeğe karşın beş on kuruş telif almak bir yana, cebinizden para vermeniz gerekmektedir. Devletin yazarları korumak ve eser vermelerini teşvik için yaptığı hiçbir şey yoktur. Zaman zaman yapılan KDV sıfırlanması gibi teşvikler tamamen yayıncılara destek içindir yazarlara değil. Yani yazar-yayınevi-kitap üçlüsünde en zayıf halka yazarlar olup, bu durum giderek kötüleşmektedir. Tüm bu zorluklar bizi karamsarlığa itmekte ve yazma zevkimizi alabildiğine köreltmektedir.

5-Kitaplarınız daha çok hangi yaş gruplarının daha çok ilgisini çekiyor?

Kitaplarımın hemen her yaş grubunun ilgisi çektiğine inanıyorum. Ancak bilim kurgu ve gelecek bilimle ilgili öykü kitaplarımın daha çok gençlerin ilgisini topluyor. Böyle geri bildirim alıyorum.

6-Yazarken ilham aldığınız şey nedir? Bir kişi olabilir, nesne olabilir. O ilham periniz size ne olursa geliyor?

Bu hiçbir zaman belli olmaz. Bir gün bakarsınız bir kitap, internette okuduğum bir yazı, gözüme, gönlüme dokunan bir haber beni yazdırmaya başlar. Ancak çoğu defa yazmayı planladığım bir edebi eseri, uzun uzun düşünerek, fikri ve belge hazırlığını yaparak pişirme yani yazma aşamasına getiririm. Fakat bazen bu aşamada vaz geçtiğim, ya da daha sonra yazmak üzere arşivime kaldırdığım da olur.

7-Beğendiğiniz, kitaplarını okuduğunuz bir yazar var mıdır?

Kitap seçerken çok yazar ayrımı yapmam. Her kesimden ve her görüşten yazarların kitaplarını severek okurum. Çoğu defa “kendim gibi” isimsiz yazarların kitaplarına öncelik veririm. Ancak ille de isim vereyim istiyorsanız Yaşar Kemal, İskender Pala, Beşir Ayvazoğlu, Yılmaz Özdil, Selçuk Yaşar’ı söyleyebilirim.

8- Peki, diğer yazarlarla görüşme imkanınız oldu m? Bir araya gelebildiniz mi hiç?

Türkiye Yazarlar Birliği ve İlesam üyesiyim. Bu kurumların lokallerine uğradığımda görebildiğim yazarlarla görüşürdüm. Ancak son pandemi vakası her şeyi bitirdi. Artık bir yıldır kimseyi göremiyorum. Sanal ortam hariç tabii.

9- Konuları nasıl seçiyorsunuz?

Daha öncede belirttiğim gibi her konuda yazıyorum. Ancak son yıllarda daha çok tasavvuf romanları ki bunlar Darağacındaki Gonca Hallacı Mansur ve İki Denizin Kavuştuğu Yer Şemsi Tebrizi’dir; Şehir öyküleri, Güzel Aylar Zamanı Yeşil Mavi Hikâyeler ve Turkuaz Rengi Düşler Gülistanbul Hikâyeleri; Gelecek Bilim, Türkiye Meydan Okuyor Cumhuriyetin İkinci Yüzyılı ve Teknolojiden Ekonomiye 21.Yüzyıl; son olarak 2002’de ilk baskısı yayınlanan ilk bilim kurgu kitabım Ganimid Savaşçıları’nın yeniden düzenlenmiş ikinci baskısı Ganimid Savaşçıları Uzay 2073 ismiyle tekrar yayınlanmıştır. Şu sıralarda ikinci bilim kurgu romanım üzerinde çalışıyorum.

10- Son olarak buradan okurlarıma söyleyecekleriniz?

Her şeyden önce kitaba ve okumaya çok çok değer versinler. Kendilerine yakın buldukları yazarları okusunlar ama karşı görüşleri de okumayı ihmal etmesinler. Başımıza ne geliyorsa tek yanlı düşünmekten, ön yargılı olmaktan geliyor. Aslında kendine güvenen bir aydının kendini geliştirip okudukları ve duyduklarıyla bir senteze varabilmesi lazım.

Bir de yalnız okumayla kalmayıp yazmayı da denesinler. Ben yazmayı beceremem demesinler. En azından hayat öykülerini yazsınlar. Öyle sıradan hayat öyküleri vardır ki hepimize onlardan hisse çıkabilir


Editör: TE Bilisim