“Mehmet BARIŞ hoca Tunceli İlinin Pertek İlçesinde 1944 yılında doğmuş, İmam Hatip olan babasından ilk eğitimini almış; sırasıyla Elazığ İmam Hatip Lisesi ve İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünü bitirmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığındaki görevine Tekirdağ İli Pehlivanköy İlçe Müftülüğünde Vaiz olarak başlamış, daha sonra sırasıyla Tunceli Pertek, Bursa İli İnegöl İlçe Müftüsü olarak görev yapmış, Bitlis, Yozgat ve Kahramanmaraş illerinde Müftülük hizmetlerinde bulunmuş, en son Adana İl Müftülüğünden yaş haddinden dolayı emekliye olmuştur.

Biz bu yazımızda Mehmet BARIŞ hocanın Kahramanmaraş’ta görev yaptığı yıllardaki hizmetlerinden bahsedeceğiz.

Mehmet BARIŞ hoca 1995 yılında Kahramanmaraş’ta İl Müftüsü olarak göreve başlamıştı. Ben de İl Müftülük Murakıbı, Kur’an Kursları Müdürü, Personel Müdürü görevlerinde bulunmam hasebiyle kendisi ile çok yakın çalışma fırsatı buldum. Onunla aramdaki yakınlığı ifade etmek adına şunu söyleyebilirim; Mesai dışında “Hocam” dediğim zaman bana “Emret, kardeş” diye cevap verirdi.

Kahramanmaraş’ta göreve başladığında öncelikle din görevlileri arasında birlik ve beraberliği sağlama konusunda çok özverili çalışmalarda bulundu. Onun zamanında her görevli gönül huzuru ile makamına girer, derdini anlatır, kendisi de dinler ve çözüm üretirdi.

Kahramanmaraş’a geldiğinde il müftülük binamız eski ahşap bir kur’an kursunda hizmet vermekte idi. Her tarafı dökülüyordu. Arsası içinde az da olsa özel bir şahsın hissesi bulunduğundan dolayı bina bir türlü yenilenememişti. Barış hoca önce bu hissenin Diyanet Vakfına geçmesi için ilgili şahıslarla ve Diyanet Vakfı Genel Merkezi ile görüşerek satın alınmasına vesile oldu. Böylece uzun yıllara dayanan problem çözüldü. Ardında da uzun yıllar buraya il müftülük binasının yapılması için çalışmalar yaptı. Şuanda ki il müftülük binamız onun yapmış olduğu proje ile inşa edilerek hizmete devam etmektedir.

Barış hoca bizim en önemli hizmetimiz Kur’an hizmeti derdi. Bunun için Abdulhamid Han Cami önünden bugün hizmet veren Şerife Yaşar GÖLCÜ Kur’an Kursunun yerini Türkiye Diyanet Vakfı kanalıyla satın aldı. Şuanda yapımı devam eden Zekeriya Tanrıverdi Cami, Kur’an Kursu ve Külliyesinin yerinin temininde büyük gayret gösterdi. Hacı Mustafa Kenger Hafızlık Kur’an Kursu ve Döngele Kur’an Kursu onun zamanında hizmete açıldı.

İlimizde açılan İlahiyat Fakültesinin kurulmasında, öğrencilerinin barınmasında ve İlahiyat Fakültesi Derneğinin oluşumunda büyük gayretler gösterdi. O din hizmetlerinin verimliliğinin arttırılmasında; İlahiyat Fakültesi, İmam Hatip Lisesi ve Müftülük olarak bu üç kurumun birlikte çalışması için gayret gösterdi.

Barış hoca, hafta sonları çoğunlukla İl Müftülük kütüphanesinden çıkmazdı. Sürekli okur ve müftülük hizmetleri için planlar yapardı. Onun rahmetli şoförü: “ Müftü bey asaleti tasdik olmamış memur gibi çalışıyor.” diye espri yapardı.

Onun zamanında müftülük tarafından Kahramanmaraşlı Şairlerde Peygamber Sevgisi adlı kitap yayınlanmış, ilk defa müftülük tarafından dergi çıkarılmıştır. Barış hoca zamanında kurulan merkezi radyo sistemi ile günlük vaaz programı hem camilerden hem de evlerden dinleniyordu. Bu radyo uzun yıllar hizmete devam etti.

Camilerde rastgele okunan uzun uzun ilahiler ve kasideler onun zamanında kaldırıldı, mübarek gün ve gecelerde ezandan önce yalnız salat ve selam okunmaya başlanmıştı. Mehmet BARIŞ hoca çok esprili bir insandı. Valilik binası önünde yapılan Atatürk heykelinin açılış töreninde halk ve bürokratlar toplanmış, Atatürk heykeli üzerinde yorumlar yapmaya başlamışlar. Atatürk Heykelinin neye benzediği yorumları bir ara öyle ilerlemiş ki birde müftüye soralım demişler. Barış hoca Atatürk heykelinin elindeki kitabı göstererek; “Bu tam bir müslümana benziyor. Çünkü elindeki kitap, Kur’an gibi görünüyor.” diye esprili bir şekilde yorumları sonlandırmıştır.

Barış hocanın çocuklarla diyaloğu da son derece anlamlıydı. Bir defasında benim oğlum Ali Osman 5 yaşlarında iken il müftülüğüne gelmişti. Koridorda koştuğunu görünce; “Gel bakalım, senin adın ne?” diye sormuş, çocukta adının “Ali Osman” olduğunu söyleyince; Barış Hoca “Hayır, senin adına Müslüman Osman diyorlar” demiş. Çocuk “Hayır, benim adım Ali Osman” diyor, hoca tekrardan; “Hayır, senin adın Müslüman Osman” diyerek çocuğu seviyor ve okşuyor. O günden sonra çocukta Müftü ilgisi kalıcı oluyor. Çocuk doktor olduğunda bile o espri ile halen hocayı yaad ediyor.

Barış hoca ilişkilerinde çok farklı bir insandı. Çok kızdığı anda bile gülerek esprili bir şekilde cevap verirdi. Onunla konuşanlar bir müddet sonra işin künhüne vakıf olurlardı. Çok kıvrak bir zekaya sahipti. Taşı her zaman gediğine koyardı. Barış hoca iyi devlet adamıydı. Devleti, diyaneti her yerde ve her zaman en güzel bir şekilde temsil ederdi. Din Hizmetlerini sözleri ve davranışları ile en üstün şekilde temsil ederdi. Devlet, millet bütünlüğüne bağlı, ezan ve bayrak aşığı kurumsal ahlakı önceleyen rol model bir insandı.

Barış hoca emekliliğinden sonrada öğrencilere hizmet eden köklü kuruluşlardan, İlim Yayma Cemiyetinin Adana Şube Başkanlığını yürütmüştür.

Hocamız Şuanda koah hastalığına yakalanmış olup, solunum güçlüğü çekmektedir. Dışarı çıkmakta zorluk yaşamaktadır. Hocamıza Allah’tan Şafi ismi ile şifa diliyorum. Bu vesile ile tüm meslektaşlarımın camiler ve din görevliler haftasını kutluyorum.”

                                                                                             

Kahramanmaraş İl Müftülüğü Eğitim Uzmanı Mustafa SAYLAK