BBP Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Yardımcıoğlu, BBP’nin Cumhur İttifakı ortaklığı, yeni anayasa tartışmaları ve Sedat Peker açıklamaları üzerine değerlendirmelerde bulundu. Yardımcıoğlu, “başkanlık sistemine tarafız fakat eğer böyle kalacaksa biz bu sistemi sağlıklı bulmuyoruz” dedi.

 BBP Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Yardımcıoğlu, BBP’nin Cumhur İttifakı ortaklığı, yeni anayasa tartışmaları ve Sedat Peker açıklamaları üzerine değerlendirmelerde bulundu. Yardımcıoğlu, “başkanlık sistemine tarafız fakat eğer böyle kalacaksa biz bu sistemi sağlıklı bulmuyoruz” dedi.

Diriliş Haber Gazetesi Youtube kanalında Ali Erkan Kiraz’ın sorularını yanıtlayan BBP Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Yardımcıoğlu, önemli açıklamalarda bulundu. Şehrin gündemi programına konuk olan Yardımcıoğlu ittifaklar, anayasa çalışmaları ve Sedat Peker iddiaları gibi konuları değerlendirdi.

BBP CUMHUR İTTİFAKININ NERESİNDE?

BBP ile AK Parti arasında karşılıklı mutabakat anlaşması imzalandı. Bu nokta da ‘evet’ BBP Cumhur ittifakının bir parçasıdır. Biz imzamızın arkasındayız. Özellikle de karşı cepheye baktığınız zaman Musa’nın yanında Firavunun karşısında olmak gerektiğini düşünüyoruz. Fakat hal böyleyken eğer bizim bulunduğumuz tarafında yanlışı varsa bunu da söyleriz.

Karşı cephede PKK’nın partisi var. Onun en büyük ortağı PKK’nın makyajlanmış partisi.  Karşı cephe böyle olduğu sürece biz cumhur ittifakından yanayız. Örneğin Kıbrıs’a gidildiğinde neden ittifakın bir üyesi olan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici çağırılmadı. Evet bizlerde bu eleştirilere cevap bekliyoruz. Neden Başkanımız çağrılmadı?

Yeni anayasa ve yeni başkanlık sistemi sürecine baktığımızda, işletilemeyen düzenlenemeyen değişik yerlerde emniyet subapları olan parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçtik. Başkanlık sisteminden sonra yaşanan sürece baktığımızda bu sisteminde terbiyeden geçirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Bazı yasaların mevcut sisteme uygun bir şekilde uyarlanması gerekiyordu. Bunlar henüz yapılmadı. Biz başkanlık sistemine tarafız fakat eğer böyle kalacaksa biz bu sistemi sağlıklı bulmuyoruz tıpkı dünkü parlamenter sistemi sağlıklı bulmadığımız gibi. Tüm sistemin tek bir adama bağlanması çok ciddi bir yük.

ÜÇÜNCÜ BİR İTTİFAK OLUŞURSA BBP’NİN TAVRI NASIL OLUR?

Doğmamış çocuğa don biçmek olmaz. Ortaya çıkacak yeni oluşumlar türk milletinin ve devletinin hayrına ise biz her türlü olasılığı değerlendiririz. Biz siyasetçiyiz. İşimiz doğrunun yanında yer almaktır. BBP 28 yıllık tarihi boyunca hiçbir zaman devletin ve milletin karşısında yer almamıştır. Bu nedenle eğer oluşacak üçüncü bir ittifak milletin hayrına olacaksa elbette yer alabiliriz. Neden olmasın?

BBP’NİN YENİ ANAYASAYA BAKIŞI NEDİR?

Biz ülkenin kesinlikle yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Bunun değişik sebepleri var. ilki yamalı bohça haline gelmiş anayasa artık bizi tatmin etmiyor. Mevcut anayasa Türkiye’nin gövdesine yeterli gelmiyor. Kişi hak ve özgürlüklerini önceliğine alan, Müslüman bir türk çocuğu olmanın gururunu yaşayan, bu ülkede hep birlikte yaşamamızı sağlayacak, herkese insan olduğu için değer verecek bir anayasa çalışmasının içinde olmayı arzu ediyoruz.

Bununla ilgili çalışmalarımızı biz AK Partiye ilettik. Biz yeni bir anayasanın ve yeni bir seçim kanununun bir an önce getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yani yalnızca anayasa değil, siyasi partiler kanunu, seçim kanunu ve vergi kanununun da paket olarak değişmesi gerektiğini savunuyoruz.

SEÇİM BARAJINA NASIL BAKIYORSUNUZ?

Biz BBP olarak baraja karşıyız. Hem baraj koyacağız hem de oyların çöpe gitmesinden şikayet edeceğiz. Biz barajın tamamına karşıyız. Bugün PKK’nın partisi yüzde 10 barajını geçiyorsa bu baraj yüzde 3-5 bandına çekildiğinde HDP bu oyu alamayacaktır. Fakat illa ki bir baraj olacaksa bu barajın en asgari kısmı olan yüzde 3 barajı olmasını istiyoruz.

İnsanlar kendilerini korumak için çeşitli refleksler geliştirirler. Temsil edilme kaygısı ile bu partiyi barajdan düşürmeyelim diyerek toplu refleks gösteriyorlar. Aksi takdir de baraj sorunu olmasa insanlar bu şekilde tepki vermeyecektir.

SEDAT PEKER OLAYINI NASIL YORUMLADINIZ?

Biz ne kabadayının sözüyle hareket etmekten ne de bu iddialar araştırılsın diyenleriz. Bunlar ifrat-tefrit noktasında ki şeylerdir. Bizim bu hadiseye bakışımız şöyle; biz hazreti Ömer’in adalet anlayışını dinleyerek büyüdük. Ben bu adalet kıssalarını Şevki Yılmaz Hocadan dinledim. Ki kendisi bugünkü muhafazakar iktidarın ideologlarından birisidir.

Şüyu-u vukuundan beter hadiselere karşı ‘araştırılmasın’ demem. Bir yerde hak hukuk çiğnenmişse araştırılmasından yanayız. Biz Allaha hesap vereceğiz. Bu noktada bazı yanlış olaylar gerçekleştiğinde elbette ki kafamızı diğer tarafa çevirecek değiliz.

Editör: TE Bilisim