Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence arasındaki görüşme ile heyetler arası görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Güvenli bölge tesisi konusunda ABD ile bir sonuca varılamadığı için Barış Pınarı Harekatı'na başlandığını hatırlatan Mevlüt Çavuşoğlu, "Amacımız, bölgenin teröristlerden temizlenmesiydi. Bugünkü müzakerelerde Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliği sonucunda istediklerimizi aldık. ABD tarafı, Türkiye'nin meşru güvenlik çıkarlarının korunması bakımından güvenli bölgenin önemini ve işlevselliğini kabul ediyor. Buranın kontrolünün Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılmasında tam mutabakat sağlandı. Böylelikle ABD tarafı harekatımızın ve hedeflerimizin meşruiyetini kabul etmiş oldu." diye konuştu.

Çavuşoğlu, bundan sonraki süreçte herkesle bu alandaki iş birliğinin sürdürüleceğini bildirdi.

"YPG UNSURLARI ÇIKTIKTAN SONRA BİZ ANCAK HAREKATI DURDURABİLİRİZ"

"Diğer taraftan YPG'nin ağır silahlarının toplanması, mevzilerinin ve tahkimatlarının imha edilmesi hususlarında mutabakat sağladık" diyen Bakan Çavuşoğlu, "Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasına ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı temelinde siyasi sürece bağlılığımızı da bugün bir kere daha teyit ettik, vurguladık." ifadesini kullandı. Görüşmede, iki NATO müttefiki olarak, iki ülke arasındaki dayanışmanın kayda geçirildiğini belirten Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"PKK/YPG'nin 120 saat içinde güvenli bölgeden çıkması için Barış Pınarı Operasyonu'na ara vereceğiz. Durdurma değil, ara vereceğiz. Bu bir ateşkes değildir. Ateşkes ancak iki meşru taraf arasında yapılır. Biz, sadece zaten operasyonun hedefi olan teröristlerin güvenli bölgeden çıkması için harekata ara veriyoruz. Güvenli bölgeden terör unsurları tamamen çıktıktan sonra ancak harekatı durdurabiliriz. Ancak terör unsurlarının çıkmasından sonra operasyonu durdurmamız söz konusu olacaktır. Biz operasyona ara verdiğimizde ABD tarafı yaptırım girişimlerini durduracaktır ve daha sonra biraz önceki şartlar gerçekleştikten sonra, yani 120 saat içinde YPG unsurları çıktıktan sonra biz ancak harekatı durdurabiliriz. Bu aşamadan sonra da şu andaki mevcut yaptırımlar kaldırılacaktır."

Fırat'ın doğusunda DEAŞ ile mücadele konusunda eş güdüm ve iş birliği içinde çalışılacağını da dile getiren Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"DEAŞ'a karşı biliyorsunuz bugüne kadar Türkiye çok kararlı bir mücadele vermiştir ve Suriye'de 3 bin, Irak'la beraber toplamda 4 binden fazla DEAŞ'lı teröristi Türkiye etkisiz hale getirmişti. ABD'li muhataplarımıza sürekli 'bir terör örgütüyle mücadelede başka bir örgütüne ihtiyaç yoktur' demiştik. Dolayısıyla bundan sonra DEAŞ ile mücadelede iş birliği içinde olma konusunda mutabık kaldık. Bu sonuca Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliği sayesinde ulaştık. Ayrıca dünden beri Amerika'dan heyetler vardı. Esasen Sayın Cumhurbaşkanımızın Trump ile Bakü'den yaptığı telefon görüşmesinde de Sayın Cumhurbaşkanımız, 'heyetleriniz gelsin ondan sonra konuşalım'. O zaman Trump sürekli 'harekatı durdurun' diyordu. Dünden bu yana heyetler burada, tüm arkadaşlarımızla Cumhurbaşkanlığındaki arkadaşlarımızla aynı şekilde Milli Savunma Bakanımız ve yine Milli Savunma Bakanlığındaki arkadaşlarımız, Milli İstihbarat Başkanımız ve istihbarattaki arkadaşlarımızla bakanlığımızdaki çalışma arkadaşlarımızla beraber bu süreci dünden beri yürüttük ve ben tüm arkadaşlarımıza da huzurlarınızda bu iş birliği ve gayretleri için çok teşekkür ediyorum."

YPG/PKK'nın çekilmesine ilişkin detaylara değinen Çavuşoğlu, "Burada sadece YPG'lilerin çekilmesi değil, YPG'lilerin elindeki silahların alınması, sadece ellerindeki silahların alınması da yeterli değil, tüm muharip mevzilerinin kullanılmaz hale getirilmesi ve tahkimatların yıkılması dahil hepsi var." ifadelerini kullandı.

"MEVCUT YAPTIRIMLAR DA ORTADAN KALDIRILACAK"

Mevlüt Çavuşoğlu, "Şimdi 120 saatlik bir ara verme var, durma değil, ara verme. Niçin? Bu teröristlerin buradan çıkması için ve bunu kim yapacak? ABD yapacak. Bu süreç başladığı zaman ABD'nin taahhüdü ilave yaptırımlarla ilgili herhangi bir çalışma olmayacak. 120 saatlik süreden sonra bu teröristler tamamen buradan çekilirse, bu şartlar yerine geldiği zaman o zaman biz harekatı durduracağız. Harekatın amacı ne? Buradan teröristlerin temizlenmesi, dolayısıyla bu gerçekleştiği andan itibaren de bu aşamaya geldiğimiz zaman da şu andaki mevcut yaptırımlar da ortadan kaldırılacak." ifadelerini kullandı.

Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmelerine ilişkin takvimin sorulması üzerine, insani konuların matematik meselesi olmadığına işaret eden Çavuşoğlu, bölgenin tamamen güvenli bölge haline gelmesi gerektiğine işaret etti.  İnsanların oluşturulacak güvenli bölgelere gönüllü olarak dönmelerinin desteklenmesi, döndükten sonra da onların en temel ihtiyaçlarının karşılanmasının gerektiğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhataplarıyla paylaştığı projenin içeriğinde topraklarına dönecek insanlar için yapılacak şeyler olduğunu hatırlattı.

Bu doğrultuda konut yapımı, sağlık, eğitim hizmeti, su, elektrik gibi temel ihtiyaçların karşılanması gerektiğini, insanların hayatlarını idame edebilmeleri için farklı alanlarda istihdam yaratıcı projelerin aşama aşama hayata geçirilmesi gerektiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, "Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatımızdan sonra teröristlerden, DEAŞ ve PKK'dan temizlediğimiz alanlara şu ana kadar 365 binden fazla Türkiye'deki Suriyeli göçmen döndü." diye konuştu.

Bu dönüşlerin bir günde olmadığını ve aşama aşama bunun gerçekleştiğini ifade eden Mevlüt Çavuşoğlu, "Aşama aşama olur bunlar, hani bir takvimlendirilmiş bir şey olmaz ama buralara ilk etapta 1 milyon, daha sonraki aşamada da 2 milyon insanın kendi evlerine dönmesi ve dönerken de onlara gerekli desteğin verilmesi bizim planımız. Burada Avrupa Birliği ve bazı ülkelerin ikircikli açıklamaları da olmuyor değil. Örneğin 'buralara dönecek insanlara yardım etmeyeceğiz' gibi açıklamaları yaptı, Cumhurbaşkanımız da bunun cevabını verdi, 'bunların dönmesine yardım etmek istemiyorsanız gönüllü dönecekler o zaman buyurun siz ülkelerinize alırsınız, orada bunlara bakarsınız' açıklamasının da şeyi budur." şeklinde konuştu.

Bu insani konuları kimsenin siyasi bir meseleye dönüştürmemesi gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, "Bunu Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği üyesi ülkeler için söylüyorum. Herkesin bu geriye dönen insanlara en azından en temel ihtiyaçlarını karşılama konusunda yardım etmesi gerekiyor. Suriye'nin yeniden inşası meselesi ise siyasi süreç diğer taraftan ilerliyor biliyorsunuz. 30 Ekim'de Anayasa Komisyonu ilk toplantısını Cenevre'de yapacak, sonra siyasi süreç olduktan sonra şimdi Irak'ta olduğu gibi Suriye'nin yeniden inşası konuşulur, şu anda zaten o aşamada değiliz." değerlendirmesinde bulundu.

"5 GÜNLÜK SÜREDE ATILAN HER ADIMI BİZ GÖRMÜŞ OLACAĞIZ"

Çavuşoğlu, sahada 5 günde bir gözlem olup olmayacağı ve bu sürece ilişkin ayrıntıların sorulması üzerine şöyle konuştu:

"Ara vermek demek, bizim askerimizin ve oradaki güçlerimizin çekilmesi demek değildir. Biz orada olacağız, var olmaya devam edeceğiz.Gerek oradaki mevcudiyetimiz gerek istihbari kaynaklarımızla birlikte ne yapıldığını ve ne yapılmadığını bizzat takip edeceğiz. Yani gözümüzün önünde olacak, denetimini de yapacağız. Çünkü geçmişte tecrübelerimiz var, Münbiç tecrübesi var. Yine Amerika ile özellikle sahada askerlerimizin yürüttüğü bir güvenli bölge oluşturulması için çalışmalar var. Olanlar var, olmayanlar var bunların detayına girmeye gerek yok ama burada ne olup ne bittiğini ya da ne olmadığını biz görmüş olacağız, bu 120 saatlik yani 5 günlük sürede atılan her adımı biz görmüş olacağız."

Editör: TE Bilisim