Bu AB ülkelerinden özellikle Fransa, Almanya, Belçika ve Yunanistan hakkında geçmişte yayınlanan makalelerimde enine boyuna nasıl bir zihniyete sahip olduklarını, sözde demokrat, insan haklarına saygı ve özgürlük söylemelerin arkasında yatan gizli ajandalarını deşifre etmiştim. Bu sözde demokrat ülkelerin ne emperyal ruha sahip olduklarına da dikkat çekmiştim. Yüzyıllar öncesi AB ülkelerin halkı özellikle din adamlarının telkin, tavsiyesi ile Ortadoğuda, Asyada, Afrikada ve diğer bölge Müslüman ülkelerin sahip olduğu zenginlikleri çalmak gasp etmek amacıyla başlattıkları çal-götür seferine Haçlı seferleri ismini vermişlerdir.

Bu Haçlı seferlerini din adamları Papalar, Papazlar başlatmış ve ne için? Müslümanların sahip olduğu zenginlikleri gasp etmek onlara göre sahiplenmek için…Şimdi bu zatları ve amaçlarını güzel Türkçemize göre analiz edecek olursak; Bunların din adamı bile başkasının malına, zenginliğine göz dikiyorsa diğer insanları, siyasetçileri hele hele askerleri ne yapmaz ki? Başkasına ait altını, petrolü ve malı almak sahiplenmek Türkçe meali çalmaktır. Bunu yapanlarda hırsızdır…Hırsız insana ne kadar güvenilir? Ne kadar itibar edilir? Hırsız insan toplumda ne kadar saygı görebilir? Tarihçilerin yazılarına bakın ne kadar masalsı, bilimsel, doğalmış gibi anlatmışlar…haksız oldukları rolü adaletin sembolü gibi, Korkak üşüşmüş askerleri kahramanlık destanı yazmışlar gibi bize anlatmışlar… Oysa ben bunların yerilmesi gerektiğini düşünenlerdenim…Bu AB’lilerin hırsız, katil muamelesi görmesi gerektiği kanısındayım…Ama bakıyorsun Demokrasinin beşiği, insan hakları konusunda örnek, eşitliğin başkenti gösteriliyorlar…Bakın bu söylem içinde olanlar ne kadar akıl tutulması yaşamış ve olaylara nasıl şaşı bakmıştır. Bu Avrupalı tarihçileri, sosyal bilimciler ve diğer bilim insanlarını bizler ve diğer Müslümanlar bilimsel çalışmalarında hep referans almışlar ve almaya devam etmektedirler. Ne hazin bir durum değil mi?

Bu Katolik, Ortodoks, protestan Hristiyan alemi, Musevi ve Budistler ne kadar adil, hakkaniyet yanlısı olabilir ki? Yüz yıllar öncesinden beri Afrikada, Ortadoğuda ve Asyada ne kadar Müslüman ve doğal zenginliği çok olan ne kadar ülke varsa hepsine saldırmışlardır. Nerede doğal zenginlik var? Bakıyorsun orada bir akbaba gibi dikilmiş Avrupalı gaspçılar var… Yok buna Haçlı seferi, özgürlük, demokrasi, yok İnsan hakları operasyonları demişler. Dünya ülkelerin hatta hedef aldıkları ülke insanlarından da destek görmüşlerdir. Demokrasi, özgürlük safsatası adı altında mazlum milletlerin yer altı ve üstü doğal zenginliklerini gasp etmişlerdir.  Yani bugün demokrasi, özgürlük, eşitlik kavramının sahibi, doğduğu yer olarak gösterilen Avrupalıların aslında yüz yıllardır bu kisve altında Müslüman ülkeleri nasılda perişan etmişlerdir. Bu mazlumların ahı, bedduası bu bedbaht Avrupalıların üzerinde olacaktır…

Bu Avrupa ülkelerin çıban başı, Almanya, Fransa ve diğer ülkeler, Türklerin Anadolu’dan atılması, Balkanlara geçmelerinin önlenmesi ve Akdeniz ile bağlantılarının kesilmesi amaç olarak alınmıştır. Bu haçlı alemin çal götür, sahiplen planın Tarihteki yazılmış haline bakalım! Avrupalı sosyal bilimcilerden dinlerseniz, okursanız böyle buram buram bilim kokar, adamlar sanki suç işlememiş yeniden tarih yazmışlar! Sanki katliam yapmamışlar insanlık götürmüşler! Sanki hırsızlık yapmamışlar dürüstlüğün kitabını yazmışlar(!)

Bir tarihi makaleden yapılan alıntıya bakalım…

Haçlı Seferlerinin Nedenleri

1. Siyasi Neden

– Bizanslıların Türklere karşı Avrupa’dan yardım istemesi

– Avrupalıların Türklerin batıya doğru ilerleyişini durdurmak istemesi

-Derebeyliklerin güçlerini artırmak istemeleri

2. Ekonomik Neden

-Fakir olan Avrupalıların İslam dünyasının zenginliklerine sahip olmak istemeleri

– Müslümanların kontrolündeki İpek ve Baharat Yolu’nu ele geçirmek istemeleri

3. Dini Neden

-Müslümanların elinde bulunan kutsal yerlerin (Kudüs ve çevresi) Hıristiyanlarca geri alınmak istenmesi

– Hıristiyanlığı yaymak isteyen Kuluni tarikatının çalışması

-Papa ve din adamlarının etkinliğini ve nüfuzunu (gücünü) artırmak istemesi

4. Sosyal Neden

-Yoksul ve topraksız olan köylülerin, yeni topraklar ve zenginlikler elde etmek istemeleri
– Şövalyelerin, şan, şöhret ve macera isteği
Yukarda hep birlikte okuduk ne kadar güzel bilimsel bir dilde yazılmış, Utanmazlara bakın! hırsızlığın siyasi, ekonomik, dini ve sosyal nedenlerini irdelemişler…Helal olsun size ne diyelim(!)

Bakın Tarihçiler, sosyologlar sözde din adamların yaptıkları çalma, talan etme ve katliamlarını nasıl tasnif etmişler!
I. Haçlı Seferi (1096–1099)
II. Haçlı Seferi (1147–1149)
III. Haçlı Seferi (1189–1192)
IV. Haçlı Seferi (1202–1204) bu çalma seferleri ben diyeyim 8. sen de 9. Haçlı seferi olsun…;

I. Haçlı Seferi sırasında Haçlılar, İznik’i aldılar. IV. Haçlı Seferi sırasında Haçlılar İstanbul’u alarak burada bir Latin Devleti kurdular. Bu emperyallerin oyunu bitti mi? Bitmedi…O yüzyıllarda süvari, kara ordusuyla giderlerdi…Sonraları Hava bombardıman uçaklarıyla önce bombala, sonra yıprat o ülke ordusu takattan düşünce korkak asker bozuntularıyla ülkenin petrol kaynaklarını kuşat, pompala ve petrolleri varillerle çal götür...

Son 50 yılda ise demokrasi, insan hakları bahanesiyle zengin ve Müslüman ülkeleri gasp etmişlerdir…Son 10 yılda ise emperyaller AB ülkeleri, ABD, Çin ve Rusya ile Irak, Suriye gibi ülkelere girdiler…Demokrasi mi geldi, eşitlik mi geldi? Hayır her zaman ki gibi o masum Müslüman vatandaşlar katledildi, vatanından edildi ve petrol bölgelerini bu emperyaller sömürmeye devam ettiler…Özellikle Suriye’de bu emperyallerin oyununu bozan Türkiye olmuştur. Baktılar ki Türkiye bu emperyallerin oyununa takoz koyabiliyor, Türkiyeyi böl parçala yöntemini uyguladılar yine başaramadılar! 1980’den bu yana terör piyonlarıyla 40-50 yıllık enerjimizi heba ettiler, ama yine de başarılı olamadılar… Bu terör örgütlerini kuran, kurgulayan, besleyen ve eğiten yine bu şerefsiz alçaklar olmuştur. Ülkelerinden eğitip eğitip itlerini üzerimize saldırdılar ama yine hüsrana uğramışlardır…Türkiye’yi baktılar karada bölüp parçalayamadılar şimdi son haçlı seferini uygulamaya koyan ülkelere bakalım!.. Bu ülkelerin ele başı o bildik hain Fransızlar, Almanlar…direk karşımıza çıkmaya cesaretleri yok o hırsız papazların torunları…Neyi kurguladılar? Yanı başımızda 10 milyonluk Yunanistana bu AB’liler ve ABD’liler biz arkandayız diyerek cesaret vermeye çalıştılar… Direk Türkiyeye savaş ilan edemeyen bu kahpe Avrupalılar ve ABD’liler Yunanistan üzerinde Türkiyeye son haçlı hamlelerinden ilginç bir versiyonuna şahit oluyoruz. Karada boğamadıkları Türkiye’yi denizde boğmaya çalışan bu alçaklara bir çift sözüm var…Bugün 30 Ağustos hey alçak Yunanlılar, Fransızlar…. Bunu hatırlayın hey emperyalist şerefsizler… Yunanlılar aptal ve piyon özelliğini 1922’den beri sürdürüyor…83 milyonluk Türkiyeye karşı saldırma cesaretini kendilerinde görme şansı da yok ihtimalide %0 dır.

Türkiye mavi vatanında Doğal gaz, petrol buldukça bu emperyallerin Türkiye’nin başına öreceği çorapları önceden bertaraf etme zorunluluğumuz var! Yüzyıllar öncesi o bildik Almanya bugün arabuluculuğa soyunmuşlar şunların Ali cengiz oyununa bakın! zavallı Almanlar siz ne demokrat ne de insan haklarına saygılısınız bunu geçelim! Siz de Türkiyeyi denizde boğma arzusundasınız bilmiyor muyuz! Alçak Fransızlar Yunanisatana destek için geliyormuş! Bu Yunan itini üzerimize gönderen siz değil misiniz? İtinize sahip çıkarsanız Türkiye size bulaşmaz, Türkiye her zamanki gibi size yine zeytin dalı uzatır…

Ya şu özgürlükler ülkesi, demokrasinin kitabını yazmış ABD’ye ne demeli? Bunlarda korkak, Türkiye’yi hep paravan kurdukları terör örgütleriyle yıkmaya çalışan, askeri darbelerle ülkemizi 150 yıl geriye götürmeye kalkışan ABD bugün nasıl pozisyon aldı? Bu da çok tuhaf…Türkiye’ye rağmen 10 milyonluk Birleşik Arap Emirliği, Doğu Akdenizde Yunanistan ile işbirliğine girmeye cesaret edebilir mi? Peki Mısırın devrik lideri Eski General Sisi ABD’nin desteğiyle gelmiş bu şahsiyetsiz kimin emriyle Akdenizde Yunanistan ile anlaşmalar imzalayabiliyor? Ya Suudi Selman bin Abdülaziz el-Suud buna ne demeli? Buda ABD uşağı… Bu üç Müslüman ülke ABD emperyalin hizmetine girmiş kukla bir devlet! Bu ülkelerin Müslümanları derhal yönetimlerine karşı baş kaldırmalıdır. Müslüman ülkeyi Batının uşağı yapmalarına izin vermemelidir. 

Son haçlı oyun kurgulayıcıları; Almanya, Fransa, Yunanistan gibi AB ülkelerin yanı sıra ABD ve onun köpekleri Sisi ve Halife bin Zayid el-Nehyan’da Doğu Akdenizde Türkiye’nin Mavi vatanına saldırı içindeler..Bu emperyal Haçlı kadronun ortak amacı Karada bölemedikleri Türkiyeyi Akdenizde boğmak…Kayaya çarptıklarını elbet bir gün anlayacaklardır…

Haçlı zihniyeti son buldu mu? Tabi ki hayır! Bulmaz da çünkü bu hırsız, anti demokrat, katliamcı ırklar, milletler maalesef var oldukça bitmeyecek…

Yüz yıllardır bu Avrupalılardan ne çektik be kardeşim! Yüz yıl öncesinde papazları bile Osmanlı atalarımızı Anadoludan atma düşüncesindelerdi…Bugün 2020’deyiz bu Avrupalı hırsızların torunları da bugün AB ülkesini kurmuş, kendilerine karşı olan, güçlenen, Ortadoğuda ve Müslüman ülkelerde rehber edinilen Türkiye’den oldukça rahatsızlar…Bu rahatsızlıklarını siyasi, demokrasi platformlarında kendilerince yeni yalan dolan, süslü-püslü sözlerle dışa vurmaya devam ediyorlar…

Son Haçlı seferi=Last crusade=croisade -1

Bu AB ülkelerinden özellikle Fransa, Almanya, Belçika ve Yunanistan hakkında geçmişte yayınlanan makalelerimde enine boyuna nasıl bir zihniyete sahip olduklarını, sözde demokrat, insan haklarına saygı ve özgürlük söylemelerin arkasında yatan gizli ajandalarını deşifre etmiştim. Bu sözde demokrat ülkelerin ne emperyal ruha sahip olduklarına da dikkat çekmiştim. Yüzyıllar öncesi AB ülkelerin halkı özellikle din adamlarının telkin, tavsiyesi ile Ortadoğuda, Asyada, Afrikada ve diğer bölge Müslüman ülkelerin sahip olduğu zenginlikleri çalmak gasp etmek amacıyla başlattıkları çal-götür seferine Haçlı seferleri ismini vermişlerdir.

Bu Haçlı seferlerini din adamları Papalar, Papazlar başlatmış ve ne için? Müslümanların sahip olduğu zenginlikleri gasp etmek onlara göre sahiplenmek için…Şimdi bu zatları ve amaçlarını güzel Türkçemize göre analiz edecek olursak; Bunların din adamı bile başkasının malına, zenginliğine göz dikiyorsa diğer insanları, siyasetçileri hele hele askerleri ne yapmaz ki? Başkasına ait altını, petrolü ve malı almak sahiplenmek Türkçe meali çalmaktır. Bunu yapanlarda hırsızdır…Hırsız insana ne kadar güvenilir? Ne kadar itibar edilir? Hırsız insan toplumda ne kadar saygı görebilir? Tarihçilerin yazılarına bakın ne kadar masalsı, bilimsel, doğalmış gibi anlatmışlar…haksız oldukları rolü adaletin sembolü gibi, Korkak üşüşmüş askerleri kahramanlık destanı yazmışlar gibi bize anlatmışlar… Oysa ben bunların yerilmesi gerektiğini düşünenlerdenim…Bu AB’lilerin hırsız, katil muamelesi görmesi gerektiği kanısındayım…Ama bakıyorsun Demokrasinin beşiği, insan hakları konusunda örnek, eşitliğin başkenti gösteriliyorlar…Bakın bu söylem içinde olanlar ne kadar akıl tutulması yaşamış ve olaylara nasıl şaşı bakmıştır. Bu Avrupalı tarihçileri, sosyal bilimciler ve diğer bilim insanlarını bizler ve diğer Müslümanlar bilimsel çalışmalarında hep referans almışlar ve almaya devam etmektedirler. Ne hazin bir durum değil mi?

Bu Katolik, Ortodoks, protestan Hristiyan alemi, Musevi ve Budistler ne kadar adil, hakkaniyet yanlısı olabilir ki? Yüz yıllar öncesinden beri Afrikada, Ortadoğuda ve Asyada ne kadar Müslüman ve doğal zenginliği çok olan ne kadar ülke varsa hepsine saldırmışlardır. Nerede doğal zenginlik var? Bakıyorsun orada bir akbaba gibi dikilmiş Avrupalı gaspçılar var… Yok buna Haçlı seferi, özgürlük, demokrasi, yok İnsan hakları operasyonları demişler. Dünya ülkelerin hatta hedef aldıkları ülke insanlarından da destek görmüşlerdir. Demokrasi, özgürlük safsatası adı altında mazlum milletlerin yer altı ve üstü doğal zenginliklerini gasp etmişlerdir.  Yani bugün demokrasi, özgürlük, eşitlik kavramının sahibi, doğduğu yer olarak gösterilen Avrupalıların aslında yüz yıllardır bu kisve altında Müslüman ülkeleri nasılda perişan etmişlerdir. Bu mazlumların ahı, bedduası bu bedbaht Avrupalıların üzerinde olacaktır…

Bu Avrupa ülkelerin çıban başı, Almanya, Fransa ve diğer ülkeler, Türklerin Anadolu’dan atılması, Balkanlara geçmelerinin önlenmesi ve Akdeniz ile bağlantılarının kesilmesi amaç olarak alınmıştır. Bu haçlı alemin çal götür, sahiplen planın Tarihteki yazılmış haline bakalım! Avrupalı sosyal bilimcilerden dinlerseniz, okursanız böyle buram buram bilim kokar, adamlar sanki suç işlememiş yeniden tarih yazmışlar! Sanki katliam yapmamışlar insanlık götürmüşler! Sanki hırsızlık yapmamışlar dürüstlüğün kitabını yazmışlar(!)

Bir tarihi makaleden yapılan alıntıya bakalım…

Haçlı Seferlerinin Nedenleri

1. Siyasi Neden

– Bizanslıların Türklere karşı Avrupa’dan yardım istemesi

– Avrupalıların Türklerin batıya doğru ilerleyişini durdurmak istemesi

-Derebeyliklerin güçlerini artırmak istemeleri

2. Ekonomik Neden

-Fakir olan Avrupalıların İslam dünyasının zenginliklerine sahip olmak istemeleri

– Müslümanların kontrolündeki İpek ve Baharat Yolu’nu ele geçirmek istemeleri

3. Dini Neden

-Müslümanların elinde bulunan kutsal yerlerin (Kudüs ve çevresi) Hıristiyanlarca geri alınmak istenmesi

– Hıristiyanlığı yaymak isteyen Kuluni tarikatının çalışması

-Papa ve din adamlarının etkinliğini ve nüfuzunu (gücünü) artırmak istemesi

4. Sosyal Neden

-Yoksul ve topraksız olan köylülerin, yeni topraklar ve zenginlikler elde etmek istemeleri
– Şövalyelerin, şan, şöhret ve macera isteği
Yukarda hep birlikte okuduk ne kadar güzel bilimsel bir dilde yazılmış, Utanmazlara bakın! hırsızlığın siyasi, ekonomik, dini ve sosyal nedenlerini irdelemişler…Helal olsun size ne diyelim(!)

Bakın Tarihçiler, sosyologlar sözde din adamların yaptıkları çalma, talan etme ve katliamlarını nasıl tasnif etmişler!
I. Haçlı Seferi (1096–1099)
II. Haçlı Seferi (1147–1149)
III. Haçlı Seferi (1189–1192)
IV. Haçlı Seferi (1202–1204) bu çalma seferleri ben diyeyim 8. sen de 9. Haçlı seferi olsun…;

I. Haçlı Seferi sırasında Haçlılar, İznik’i aldılar. IV. Haçlı Seferi sırasında Haçlılar İstanbul’u alarak burada bir Latin Devleti kurdular. Bu emperyallerin oyunu bitti mi? Bitmedi…O yüzyıllarda süvari, kara ordusuyla giderlerdi…Sonraları Hava bombardıman uçaklarıyla önce bombala, sonra yıprat o ülke ordusu takattan düşünce korkak asker bozuntularıyla ülkenin petrol kaynaklarını kuşat, pompala ve petrolleri varillerle çal götür...

Son 50 yılda ise demokrasi, insan hakları bahanesiyle zengin ve Müslüman ülkeleri gasp etmişlerdir…Son 10 yılda ise emperyaller AB ülkeleri, ABD, Çin ve Rusya ile Irak, Suriye gibi ülkelere girdiler…Demokrasi mi geldi, eşitlik mi geldi? Hayır her zaman ki gibi o masum Müslüman vatandaşlar katledildi, vatanından edildi ve petrol bölgelerini bu emperyaller sömürmeye devam ettiler…Özellikle Suriye’de bu emperyallerin oyununu bozan Türkiye olmuştur. Baktılar ki Türkiye bu emperyallerin oyununa takoz koyabiliyor, Türkiyeyi böl parçala yöntemini uyguladılar yine başaramadılar! 1980’den bu yana terör piyonlarıyla 40-50 yıllık enerjimizi heba ettiler, ama yine de başarılı olamadılar… Bu terör örgütlerini kuran, kurgulayan, besleyen ve eğiten yine bu şerefsiz alçaklar olmuştur. Ülkelerinden eğitip eğitip itlerini üzerimize saldırdılar ama yine hüsrana uğramışlardır…Türkiye’yi baktılar karada bölüp parçalayamadılar şimdi son haçlı seferini uygulamaya koyan ülkelere bakalım!.. Bu ülkelerin ele başı o bildik hain Fransızlar, Almanlar…direk karşımıza çıkmaya cesaretleri yok o hırsız papazların torunları…Neyi kurguladılar? Yanı başımızda 10 milyonluk Yunanistana bu AB’liler ve ABD’liler biz arkandayız diyerek cesaret vermeye çalıştılar… Direk Türkiyeye savaş ilan edemeyen bu kahpe Avrupalılar ve ABD’liler Yunanistan üzerinde Türkiyeye son haçlı hamlelerinden ilginç bir versiyonuna şahit oluyoruz. Karada boğamadıkları Türkiye’yi denizde boğmaya çalışan bu alçaklara bir çift sözüm var…Bugün 30 Ağustos hey alçak Yunanlılar, Fransızlar…. Bunu hatırlayın hey emperyalist şerefsizler… Yunanlılar aptal ve piyon özelliğini 1922’den beri sürdürüyor…83 milyonluk Türkiyeye karşı saldırma cesaretini kendilerinde görme şansı da yok ihtimalide %0 dır.

Türkiye mavi vatanında Doğal gaz, petrol buldukça bu emperyallerin Türkiye’nin başına öreceği çorapları önceden bertaraf etme zorunluluğumuz var! Yüzyıllar öncesi o bildik Almanya bugün arabuluculuğa soyunmuşlar şunların Ali cengiz oyununa bakın! zavallı Almanlar siz ne demokrat ne de insan haklarına saygılısınız bunu geçelim! Siz de Türkiyeyi denizde boğma arzusundasınız bilmiyor muyuz! Alçak Fransızlar Yunanisatana destek için geliyormuş! Bu Yunan itini üzerimize gönderen siz değil misiniz? İtinize sahip çıkarsanız Türkiye size bulaşmaz, Türkiye her zamanki gibi size yine zeytin dalı uzatır…

Ya şu özgürlükler ülkesi, demokrasinin kitabını yazmış ABD’ye ne demeli? Bunlarda korkak, Türkiye’yi hep paravan kurdukları terör örgütleriyle yıkmaya çalışan, askeri darbelerle ülkemizi 150 yıl geriye götürmeye kalkışan ABD bugün nasıl pozisyon aldı? Bu da çok tuhaf…Türkiye’ye rağmen 10 milyonluk Birleşik Arap Emirliği, Doğu Akdenizde Yunanistan ile işbirliğine girmeye cesaret edebilir mi? Peki Mısırın devrik lideri Eski General Sisi ABD’nin desteğiyle gelmiş bu şahsiyetsiz kimin emriyle Akdenizde Yunanistan ile anlaşmalar imzalayabiliyor? Ya Suudi Selman bin Abdülaziz el-Suud buna ne demeli? Buda ABD uşağı… Bu üç Müslüman ülke ABD emperyalin hizmetine girmiş kukla bir devlet! Bu ülkelerin Müslümanları derhal yönetimlerine karşı baş kaldırmalıdır. Müslüman ülkeyi Batının uşağı yapmalarına izin vermemelidir. 

Son haçlı oyun kurgulayıcıları; Almanya, Fransa, Yunanistan gibi AB ülkelerin yanı sıra ABD ve onun köpekleri Sisi ve Halife bin Zayid el-Nehyan’da Doğu Akdenizde Türkiye’nin Mavi vatanına saldırı içindeler..Bu emperyal Haçlı kadronun ortak amacı Karada bölemedikleri Türkiyeyi Akdenizde boğmak…Kayaya çarptıklarını elbet bir gün anlayacaklardır…

Haçlı zihniyeti son buldu mu? Tabi ki hayır! Bulmaz da çünkü bu hırsız, anti demokrat, katliamcı ırklar, milletler maalesef var oldukça bitmeyecek…

Yüz yıllardır bu Avrupalılardan ne çektik be kardeşim! Yüz yıl öncesinde papazları bile Osmanlı atalarımızı Anadoludan atma düşüncesindelerdi…Bugün 2020’deyiz bu Avrupalı hırsızların torunları da bugün AB ülkesini kurmuş, kendilerine karşı olan, güçlenen, Ortadoğuda ve Müslüman ülkelerde rehber edinilen Türkiye’den oldukça rahatsızlar…Bu rahatsızlıklarını siyasi, demokrasi platformlarında kendilerince yeni yalan dolan, süslü-püslü sözlerle dışa vurmaya devam ediyorlar…