Türkiye gerek ekonomik gerekse askeri güç olarak büyüdükçe gizli olan düşmanlıklar yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başlamıştır. Bu gizli düşmanlıklarını gizleyemeyen ülkelerin başında AB ülkelerinden özellikle Fransa, Yunanistan, Almanya, Belçika, Hollanda yer almaktadır. Dün ABD senatosunca Türkiyeye karşı alınan yaptırım  kararıyla Amerika Birleşik Devletleri de Türkiye ye açıkça düşman olduğu ilan etmiştir. Oysa Türkiye hem AB hemde ABD ile NATO üyeliği var. Oysaki Avrupalı dostlar(!) Türkiye AB’nin Orta Doğudan ve Asya’dan gelebilecek her türlü tehlikelere karşı adeta tampon görevi gördüğünü çok iyi biliyorlar.  Son on yılda yaşanan Irak, Suriye ve diğer Orta Doğu ülkelerinden milyonlarca göçmen hareketinin karşısında Türkiye tampon olmadı mı? Hem de AB ülkeleri ve Türkiye arasında Mülteciler tek sizin ülkenizde kalsın biz onlara 6 milyar Euroluk yardım edeceğiz diye yazılı antlaşma da yapmışlardı….Peki yaptılar da ne oldu?

Türkiye ve Avrupa Birliği (AB), 18 Mart 2016’da imzalanan ‘Mülteci Mutabakatı’na göre, iki taraf arasında yapılan anlaşma, Avrupa Birliği ülkelerine kaçak yollarla varan göçmenlerin Türkiye’ye geri gönderilmesini ve bunun karşılığında da Türkiye’de yasal olarak kalan Suriyelilerin Avrupa’da mülteci olarak kabul edilmesini içeriyor. Mülteci anlaşmasının karşılığında ise Türkiye’ye 6 milyar euroluk finansal yardım, Türkiye vatandaşlarına AB ülkeleri için vize kolaylığı ve Türkiye’nin AB’ye girme sürecinin hızlandırılması yer alıyordu. Aldıda ne oldu?  Fakat Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan anlaşmanın imzalanmasından 6 ay sonra yaptığı açıklamada hayal kırıklığını şu şekilde dile getirmişti; Bize ödenen 179 milyon euro, bize söz verilense 3 milyar euro. Bu AB ülkelerinde ne devlet hukuku ne de yazılı antlaşmaların bir hükmü olmadığını hep birlikte müşahede ettik…

Bu Avrupalı sözde müttefiklerin sözlerine veya yazılı yaptıkları antlaşmalara bir bakın! Ne kadar dürüst olduklarını ve sözlerine ne kadar bağlı kaldıklarını göreceksiniz!.

AB’nin 50 yıldan fazla Türkiyeyi AB’ye üye yapacağız vaadiyle nasıl oyaladıklarını bir düşünün! Bu bile AB’nin ne kadar entrikacı olduğunun bir göstergesi değil mi? Peki her yıl düzinelerce yeni reform paketleri düzmecesi hazırlanıp Türkiyenin önüne sunulmasını nasıl değerlendirirsiniz?

AB ile Türkiye arasında sayısız toplantılar, sayısız reform paketleri, yerine getirilmeyen sonsuz vaadler ziniciri bunları kurgulasam güzel bir Brezilya dizileri olur değil mi?

Ankara’da toplanan Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantısında taraflar "Ortak çıkarlarımız doğrultusunda ilerleyeceğiz” mesajına vurgu yaparken Türkiye'nin AB'ye tam üyelik müzakere sürecinin geleceğinin ne olacağı önümüzdeki dönemin en kritik sorusu olacak ve daha yıllarca olacağa benziyor…. Bakın her toplantının sonu belli olmayan bir zaman tüneline giriyor… Acaba neden?

Öyle ki, siyasi diyalog toplantısı sonrası yayımlanan ortak açıklamada da “Türkiye-AB ilişkisinin stratejik öneminin altı çizilmiştir” deniyor.

Türkiye-AB ilişkileri, üyelik müzakerelerinin yoğun bir şekilde sorgulandığı bir dönemden geçiyor. Yıllar önce Almanya ve Fransa'nın üyeliğe alternatif olarak savunduğu "stratejik ortaklık"ın altyapısı mı hazırlanıyor?

AB zirvesinden Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleriyle bağlantılı kişi ve kuruluşlara yönelik yaptırım listesinin genişletilmesi kararı çıktı. Yaptırımların kapsamının genişletilmesi ise önümüzdeki Mart’ta gündeme gelecek.

Avrupa Birliği (AB), Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sismik araştırma faaliyetleri nedeniyle aşamalı yaptırım kararı aldı.

Ankara'nın tutumunu değiştirmemesi durumunda ise yaptırımların kapsamının genişletilmesi gündeme gelecek. Buna göre AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, en geç Mart ayına kadar Türkiye'ye karşı izlenecek yol konusunda seçenekler ve mevcut yaptırımların kapsamının genişletilmesinin de yer alacağı bir rapor hazırlayacak. Rapor, Mart ayında yapılması planlanan AB liderler zirvesinde ele alınacak. AB liderlerinin, Türkiye'ye karşı izlenecek yol konusunda 20 Ocak'ta göreve başlayacak ABD'nin yeni Başkanı Joe Biden ile de istişare etmek istediğine dikkat çekiliyor. Bu niyetleri şunu gösteriyor, bu Türkiye ile başa çıkamıyoruz hey ABD gel birlikte Türkiyeye karşı yaptırımlara, Alicengiz oyunlarına birlikte devam edelim demek istiyorlar…Önümüzdeki dönemlerde bir yandan AB biryandan ABD açık bir şekilde düşmanca niyetlerini yüzümüze karşı haykırmaya devam edeceklerdir. Türkiye yine iyi niyetle, sabırla Uluslararası hukuku hatırlatıyor, devlet olmanın gereği açık, şeffaf ve hakkaniyetli politikasını sürdürmeye devam ediyor…

AB toplantı bildirisinde, "Türkiye'nin tek taraflı eylemler ve provokasyonlarda bulunmasından ve AB'ye yönelik söyleminden üzüntü duyulduğu” not edilerek Oruç Reis'in geri çekilmesine rağmen Doğu Akdeniz'de "tek taraflı ve provokatif eylemlerin devam ettiği” kaydedildi.

AB liderleri ayrıca Kuzey Kıbrıs'ta Maraş bölgesinin tek taraflı olarak kısmen yaya trafiğine açılmasını da kınadı. Bildiride, Kıbrıs'ta çözüm için BM himayesinde müzakerelere bir an önce başlanması talep edildi.

Liderler Türkiye ile "pozitif gündeme geri dönülmesi” arzusunu da bir kez daha dile getirerek Ankara'nın tutumunu değiştirmesi durumunda ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi teklifini yineledi. Hey AB’li sözde müttefikler bu söylediğiniz kaçıncı yalan hatırlıyor musunuz?  Bildiride, Suriyeli sığınmacılara yönelik AB yardımları yoluyla Türkiye'ye desteğin sürdürülmesine hazır olunduğu da vurgulandı. Duyda inanma kardeşim!

AB, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki doğal gaz faaliyetleri nedeniyle 2019 Kasım ayında yaptırımlar için yasal çerçevede uzlaşmış, ancak yaptırım listesinin sonradan doldurulması kararlaştırılmıştı. Yani ucu açık yaptırım yöntemini uygulamaya deavm ediyorlar….2020 Şubat ayında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) iki yöneticisi yaptırım listesine alınmıştı. Bu yaptırımcı AB’lilere şimdi de ABD eklendi….

ABD Hazine Bakanlığından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ve Başkanlık yetkililerinden Mustafa Alper Deniz, Serhat Gençoğlu ve Faruk Yiğit'in yaptırım listesine eklendiği bilgisi paylaşıldı.

Hey AB ve ABD! bu yasaklama veya yaptırım adına ne derseniz deyin deklare ettiğiniz 3-5 ismi geçin sizler aslında Türk milletini ve devletini bir bütün olarak karşınıza alıyorsunuz.

Türkiye sizin gibi kendini bilmez, emperyalist, kendini beğenmiş, güvensiz ülkelere hiçde mecbur değil. AB ve ABD siz iyi komşuluk yapmazsanız, siz yaptırım yaparsanız, tutarsız davranırsanız Türkiye’de haklı olarak yoluna devam edebileceği yol arkadaşı ülkeleri bulacaktır.