Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “Milli irademizin tecelligahı Gazi Meclisimiz, üzerine çalıştığı bizim de teknik ve veri desteği verdiğimiz, 'Spor Kulüpleri ve Federasyonları Yasasıyla' bu konuyu yakın bir zamanda gündemine alacak. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak; bütün paydaşlarımızla, bilgi, birikim ve tecrübe paylaşımı noktasında Gazi Meclisimizin emrindeyiz" dedi.

Bakan Kasapoğlu “Spor Kulüpleri ve Federasyonları Çalıştayı”nın açılışında yaptığı konuşmada, 2019 yılını, Türk Sporunda birçok ilke imza atarak, rekorlar kırarak tamamladıklarını hatırlatarak, “Atletizm, jimnastik, eskrim, güreş, karate, okçuluk, tekvando ve yüzme başta olmak üzere pek çok branşta spor tarihimizin en başarılı neticelerini elde ettik. Futbol A Milli Takımımız pek çok takım sporu milli takımlarımız gibi bizleri gururlandırdı dedi.

2020 yılının ise inşallah madalyalar yılı olacağına işaret eden Bakan Kasapoğlu, Tokyo Olimpiyatları ve Avrupa Futbol Şampiyonası gibi üst düzey organizasyonları hatırlattı. Bütün sporcu, teknik adam ve antrenörlerin üst seviyede bir motivasyonla hazırlıklarını sürdürdüklerini dile getiren Bakan Kasapoğlu, “Geçtiğimiz yıl ortaya konan başarıları, birlik olarak, kenetlenerek, inanarak, omuz omuza mücadele ederek bu yılda taçlandıracağımıza yürekten inanıyorum” şeklinde konuştu. Bakan Kasapoğlu, Amerikalı yazar John Calvin Maxwell’in, “Hiçbir başarı tesadüfî değildir” sözünü hatırlatarak, şöyle konuştu:

 “Başarı; çok çalışmak, azim, fedakârlık ve en önemlisi de yapılan işi sevmekle gerçekleşir. Bugün Türk sporunun istikrarla yükselen bir ivmeye sahip olmasının en büyük nedeni, üst üste konarak bugüne ulaştırılmış fedakarlıklar ve çalışmalardır. Altını çizerek ifade etmek istiyorum ki hemen her branşta yaşadığımız ‘ilklerin’ ve sportif başarıların temelinde Sayın Cumhurbaşkanımızın üstün gayretleriyle gerçekleşen ‘Spor tesisleri devrimi’ vardır. Sayın Cumhurbaşkanımızın göstermiş olduğu vizyon çerçevesinde yapılan çalışmalarla ülkemizin dört bir yanında tesis eksiklerimizi tamamladık. Bugün Avrupa’nın en modern tesislerine, statlarına sahibiz. Sporun tabana yayılması için kadın erkek, genç yaşlı, engelli engelsiz demeden bütün vatandaşlarımızın sportif imkanlara rahatlıkla erişimlerini sağladık. Artık gündemimiz niteliklerimizi artırmak ve başarıların sürekliliğini sağlamak için Türk sporunda, insan odaklı yapısal reformlar hayata geçirmek olacaktır.”

Bakan Kasapoğlu, geçtiğimiz günlerde antrenör eğitim yönetmeliğini değiştirdiklerini, antrenör eğitim programının artık teorik derslerin yer aldığı temel eğitim ve uygulama eğitimi olarak iki aşamalı gerçekleştirileceğini belirterek, şu bilgileri verdi: “Temel eğitim bölümü uzaktan eğitim yöntemiyle beş kademe olarak yapılacak. Bu sayede antrenör adaylarının temel eğitime erişilebilirliği yaygınlaştırılacak, eğitimde fırsat eşitliği sunulacak ve eğitimlerin kalite standardizasyonu ülke genelindeki bütün adaylar için sağlanmış olacak. Yine spor lisesi mezunlarına 1. kademe yardımcı antrenör belgesi verilecek. Bu şekilde antrenör ihtiyaçlarımızı nitelikli bir şekilde gidermenin önünü açmış oluyoruz.”

Bakan Kasapoğlu, sporcu lisans, vize ve transfer yönetmeliğinde değişiklikler yaparak, spor üzerindeki bürokrasiyi azaltıp, süreçlerin hızlanmasına yönelik önemli bir adım attıklarını da ifade etti. Bütün bunların yanında sportif yetenek taramasını da hassasiyetle sürdürdüklerini vurgulayarak, “Herhangi bir spor dalına yeteneği olan gençleri küçük yaşlarda keşfederek, ilgili spor dallarına yönlendiriyor ve o alanlarda nitelikli bir şekilde eğitim almalarını sağlıyoruz. Bu şekilde de ülkemizin sahip olduğu genç nüfus potansiyelini sonuna kadar kullanarak olimpik sporcu havuzumuzu olabildiğince geliştirmek ve nihayetinde de daha fazla elit sporcu yetiştirmenin gayreti içerisindeyiz” ifadelerini kullandı.

“SPOR MU, EĞİTİM Mİ? İKİLEMİNİ ORTADAN KALDIRIYORUZ”

Bakan Kasapoğlu, sporcu ve aileleri için büyük problem olan “Spor mu, Eğitim mi?” ikilemini ortadan kaldırma yolunda vakıf üniversiteleriyle önemli bir mutabakata imza attıklarını da hatırlatırken, “Bu minvalde artık gençlerimiz hem kampüste eğitimini hemde sahada sporunu yüzde 100 burslu bir şekilde yapabilecekler. Bu şekilde sporcularımızın karşı karşıya olduğu dezavantajlı durumun ortadan kalkmasını amaçladık” dedi.

Bakan Kasapoğlu, 2020 yılında 1 milyon kişiye yüzme öğretme hedefiyle başlattıkları “yüzme bilmeyen kalmasın projesi” ile yüzme havuzu bulunmayan lokasyonlara havuz inşa ediyor, nüfus yoğunluğu az olan yerlere de mobil havuzlar götürerek vatandaşların yüzme öğrenmelerini sağladıklarını dile getirerek, “Projemiz hız kesmeden devam ediyor. İnşallah hedefimizin de üzerinde bir neticeye imza atacağımız kanaatindeyim” diye konuştu.

Öte yandan yerel yönetimlerle, kamu kurum ve kuruluşlarıyla, bakanlıklarla güçlü işbirliklerine imza attıklarını, bu sayede hem de ihtiyaçları doğru tespit edebiliyor, hem de hizmetleri hızlı bir şekilde hayata geçirme imkanı yakaladıklarını kaydetti. Bakan Kasapoğlu, “10 Bin pota projesi” ile Türkiye’nin dört bir yanına çok amaçlı açık hava spor yerleşkeleri inşa ettiklerini de hatırlattı.

Bakan Kasapoğlu, tesislerin tamamını 24 saat vatandaşların kullanımına açtıklarını hatırlatarak, “Günün her saati, rahatlıkla spor yapılabilecek imkanları milletimizin hizmetine sunduk. Spor kültürünü yaygınlaştırmak ve her yaştan herkesin daha fazla spor yaptığı Türkiye hedefine ulaşmak için dinamik bir şekilde canla başla çalışmayı sürdürüyoruz. Onlarca projemizle, toplumun bütün kesimlerini kapsayan spor faaliyetlerimizle sporun bir hayat tarzı haline gelmesinin önündeki engelleri birer birer ortadan kaldırıyoruz. Bu noktada sporun tabana yayılmasında en büyük görev altını çizmek isterim ki Spor Kulüplerimize düşüyor” ifadelerini kullandı.

Bakan Kasapoğlu, Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak bütün imkanları spor kulüpleri için kullanmaya çalıştıklarını ancak bu noktada maalesef önemli sıkıntılar bulunduğunu dile getirerek, “Tesisler gelişti, imkanlar genişledi, spor pazarı içerisinde ülkemizin elde ettiği pay arttı, uluslararası organizasyonlar ülkemizde daha fazla yer almaya başladı ancak kulüplerimiz seviyesinde idari ve mali anlamda maalesef bir istikrar yakalayamadık” dedi. Mevcut yapı ve anlayışla kulüplerin, bilhassa futboldaki faaliyetlerini sürdürmelerinin pek mümkün görünmediğini ifade eden Bakan Kasapoğlu, şöyle konuştu:

“Mevcut durumu iyi analiz etmeliyiz ve bu endüstrinin dinamolarından biri haline gelmek istiyorsak, analitik bir perspektifle futbola bütüncül bir bakış açısı getirmek mecburiyetindeyiz. Sorunların çözüm yollarını enine boyuna tartışmak zorundayız. Mevcut ortaklıkların ve mevcut varlıkların değerini artıracak stratejiler artık üretilmelidir. Reklam ve sponsor gelirlerini, maç başı gelirleri artıracak eylem planları hayata geçirmeliyiz. Sponsorlar, spor ekonomisinin yapıtaşlarıdır. Türk sporu, muhtelif nedenlerle son yıllarda büyük sponsorların bir bölümünü kaybetti. Küresel rekabette, özel sektörden gelecek destek her daim ivme kazandırır. Bu açığı sadece devlet üzerinden kapatmaya çalışmak, devleti en büyük sponsor yapar ki bu da sürdürülebilir bir sistem oluşturmak için rasyonel bir adım değildir. Sponsorların sistemden çıkış nedenleri doğru analiz edilmeli ve onlar yeniden sektöre kazandırılmalıdır.”

“SPOR KULÜPLERİ VE FEDERASYONLARI YASASI”

Bakan Kasapoğlu, esas konunun, kulüplerdeki yönetim zafiyetleri olarak ortaya çıktığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Almanya, Fransa, İngiltere gibi; idari, mali ve sportif yönden bir yeniden yapılanma sürecine girilmesi gerektiği artık su götürmez bir gerçek… Özellikle futbolumuzun artık kendi değerini, idari, mali ve sportif anlamda çağdaş ve gerçekçi yöntemlerle, uluslararası bakış açısına uygun strateji ve planlarla şekillendirmesi gerekiyor. Çünkü global çapta sportif başarının, finansal ve idari disiplinle eş zamanlı gerçekleştiği bir çağda yaşıyoruz. Kulüplerin idari ve mali disiplini yakalamaları için, liyakat sahibi kimselerin yönetim kadrolarına dahil edilmesi gerekiyor. Öte yandan ülkemizde kulüp yapıları, Avrupa’da hatta dünyada eşine pek az rastlanır bir çeşitlilik gösteriyor. Dernek, anonim şirket, müessese, branş ve belediye kulüplerimiz var. Bu durum, yasal anlamda sorunları da beraberinde getiriyor. İnşallah, milli irademizin tecelligâhı Gazi Meclisimiz, üzerine çalıştığı bizim de teknik ve veri desteği verdiğimiz  “Spor Kulüpleri ve Federasyonları Yasasıyla” bu konuyu yakın bir zamanda gündemine alacak. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak; bütün paydaşlarımızla, bilgi, birikim ve tecrübe paylaşımı noktasında Gazi Meclisimizin emrindeyiz.”

Bakan Kasapoğlu, yasal düzenlemelerin problemlerin çözümü için ilk adım olduğuna işaret ederken, uygulamalarıyla bu çözümleri sürekli kılacak olanların, spor kulüpleri olduğunu vurguladı. Kulüplerin, içinde bulundukları bu girdaptan çıkmaları için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini vurgulayan Bakan Kasapoğlu, şöyle dedi: “Altyapılar sözde değil, gerçekte hayata geçmelidir. Önümüzdeki süreç futbolcu yetiştirme, futbolcu ihracatı, Türk futbolu için markalaşma süreçlerinin hızlandığı bir dönem olacak. Öyle gençler yetiştirmeli, öyle kadrolar çıkarmalıyız ki milli takımımızın da eli güçlensin…”

Bakan Kasapoğlu, A Milli Futbol Takımı’nın, Avrupa Şampiyonası için oynayacağını hatırlatarak, “İlk maçımıza İtalya’da çıkacağız. Moralimiz, motivasyonumuz son derece yüksek… Şenol Hocamızın ve sporcularımızın, elemelerdeki hırsı, azmi ve inancı göstererek sonuna kadar gideceklerine yürekten inanıyor, her birine ayrı ayrı başarılar diliyorum” diye konuştu.

“ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ, GÜÇLÜ BİR SPOR KÜLTÜRÜ OLUŞTURMAK”

“Bütün hassasiyetimizle, mevcut spor sistemimizin, çağdaş ve etkin bir spor sistemine dönüşümünü hep beraber sağlayacağız” diyen Bakan Kasapoğlu, katılımcı anlayışla ortak aklın işletildiği ve bu kapsamda bir ilk olma özelliği taşıyan “Spor Kulüpleri ve Federasyonlar Çalıştayı”nın, herkes için bir fırsat olduğunu söyledi. Çalıştayda 5 gün boyunca hep beraber bütün fikirleri, analizleri, tespitleri masaya yatıracaklarını dile getiren Bakan Kasapoğlu, sorunların tamamını kapsamlı bir biçimde ele alarak, çözüm önerileri üreteceklerini kaydetti.

“Öncelikli ve birincil hedefimiz, güçlü bir spor kültürü oluşturmaktır” diyen Bakan Kasapoğlu, “Planlı gelişmenin, büyümenin, sürdürülebilir başarının, ekonomik zorlukları aşmanın yollarını birlikte bulacağız. Sadece cesaretle eski hatalarımızla yüzleşelim ve yeni bir başlangıç için samimi şekilde takım ruhunu oluşturalım” şeklinde konuştu.

Bakan Kasapoğlu, tarihsel anlamda ilk olan “Spor Kulüpleri ve Federasyonlar Çalıştayı”nın her anlamda son derece önemli ve yol gösterici sonuçlar üreteceğine inandığını dile getirerek, “İnşallah hepimizin ortak gayretleriyle Türk sporunu çok daha yükseklere, hep birlikte çıkaracağız. Bunu da fair play ruhuyla, rakibe ve oyuna saygı duyarak, sporun birleştirici özelliğine sıkı sıkıya kenetlenerek başaracağız” diye konuştu.

Bakan Kasapoğlu, Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanlığı’nın başlattığı “Sporda Şiddetsiz İletişim Projesi”nin önemine işaret ederek, “Rakibine jest yap sloganıyla hayata geçirilen bu kampanyanın, sporda kin ve nefret söylemlerinin önüne geçilmesi noktasında ciddi bir farkındalık oluşturacağını düşünüyoruz” dedi.

Editör: TE Bilisim