ALPEREN DOĞAN-Futbolun "asi" yıldızları Mario Balotelli ve Younes Belhanda, kariyerlerinde ikinci kez buluşuyorlar. İki yıldızın oldukça etkileyici Nice maceralarına birlikte göz atalım.

2016 yazıydı.

Ligue 1’de geride kalan sezonu 4. basamakta noktalayan Nice, Hatem Ben Arfa ve Nampalys Mendy gibi yıldızlarını elinde tutamamıştı. Yine de Fransız ekibinin yerinde saymak gibi bir niyeti yoktu.

Kadrosunu Cyprien, Dante, Dalbert, Benitez gibi isimlerle takviye eden Nice’e ‘iş bitirici’ kimlikli futbolcular da gerekiyordu.

Puel dönemindeki yakın geçmişte, kariyeri boyunca potansiyeline ulaşamamış ya da istikrar problemi yaşamış futbolculardan üst seviyede verim alabilmek gibi bir kimlik yakalamışlardı. Bunu, yeni teknik direktörleri Favre ile devam ettirmeyi amaçlıyorlardı.

Çok geçmeden Nice, bayrak yıldız kontenjanında aradığı iki özel yeteneği buldu: Mario Balotelli ve Younes Belhanda.

Nice: Yıldız futbolcular için 'yeniden doğuş' durağı

Çok genç yaşta Inter’de yeteneklerini sergiledikten sonra Premier Lig’in yolunu tutan Balotelli, Manchester City’nin 44 yıllık şampiyonluk hasretini bitirmesine vesile olan Agüero’nun unutulmaz golüne yaptığı asistle kulüp tarihine geçmişti.

Etkileyici EURO 2012 performansı, literatüre geçen gol sevinçleri ve renkli kişiliğiyle futbolun fenomenleri arasına adını yazdıran İtalyan yıldız, taraftarı olduğunu dile getirdiği Milan macerasının ardından bir kez daha Ada’nın yolunu tutmuştu.

2013-2014 sezonunda Premier Lig şampiyonluğunu kılpayı kaçıran Liverpool, takımdan ayrılan Luis Suarez’in yerini Balotelli ile doldurmuş ancak bu birliktelikten istenen netice çıkmamıştı. Yeniden Milan’a dönen ve sezonu yalnızca 3 golle kapatan yıldız forvet, kariyerini alevlendirmek için farklı bir durağa ihtiyaç duyuyordu.

Henüz 22 yaşında, Montpellier formasıyla PSG hegemonyası öncesi son şampiyonluğu kazanan kadronun üyelerinden Younes Belhanda ise, özel bir orta saha oyuncusu olarak görülüyordu. İsmi sık sık Türk takımlarıyla da geçen Faslı orta saha, 2013 yazında Ukrayna devi Dinamo Kiev’in yolunu tutmuştu.

İlk yılında beklentilere yanıt veren, ikinci sezonunda ise yıllar süren Shakhtar dominasyonunu bitirerek takımıyla birlikte ipi göğüsleyen Belhanda, 2015-2016 sezonuna istediği gibi başlayamadı. Ligin ilk yarısında, Ukrayna’da çıktığı 14 maçta yalnızca iki gole katkıda bulunabilen tecrübeli oyuncu, ikinci yarıda Schalke’ye kiralanmış ancak burada da ideal tablo oluşmamıştı.

Tıpkı Balotelli gibi, Belhanda’ya da son sezonunun izlerini sildirecek, yeniden form kazanmasını ve kalitesini ortaya koymasını sağlayacak bir istasyon gerekiyordu.

Etkileyici bir sezon ve iki kahraman

Her iki yıldız için de Nice macerası oldukça etkileyici başladı. İki yeni transferinin ilk maçında ligin iddialı ekiplerinden Marsilya ile karşılayan kırmızı-siyahlılar, Balotelli’nin iki golü ve Belhanda’nın asistiyle süslenen 3-2’lik zaferinde, sezonun seyri adına minik bir fragman sundu.

Altıncı hafta oynanan Monaco maçı, filmi geriye sararak izleyince çok daha anlamlı bir hikaye sunuyor.

Falcao’lu, Mbappe’li, Lemar’lı, Fabinho’lu, Moutinho’lu, Sidibe’li harika kadrosuyla sezon sonunda şampiyonluğa ulaşan ve Devler Ligi’nde yarı final oynayan Monaco, ligdeki ilk ve en farklı yenilgisini Nice karşısında, 4-0’lık skorla almıştı.

Bu maç aynı zamanda, Belhanda ve Balotelli arasındaki asist bağlantısının başladığı müsabaka olmuştu.

Nice Kulübü, rüya gibi geçen sezonu tam 78 puanla 3. sırada noktaladı. Çıktığı 28 maçta 17 kez fileleri sarsan Mario Balotelli, önümüzdeki 2.5 yıl boyunca kırmızı-siyahlı formayı terletmeye devam edecek, 10 gole direkt katkıda bulunan Younes Belhanda ise yaptığı sıçrama ile 2 şampiyonluk kazanacağı Galatasaray’ın yolunu tutacaktı.

“Belhanda, müthiş bir oyuncu”

Hem Balotelli hem Belhanda, renkli yapıları, asi ve amiyane tabirle kabına sığmayan kişilikleriyle nam salmış isimlerdi. Böyle futbolcularla çalışmak her zaman ‘risk’ kategorisinde değerlendirilmekle beraber, kendileri adına mutlu olacakları bir iş ortamı oluşturulması ve uyum yakalanması halinde verebileceklerinin sınırı yoktu.

Favre önderliğindeki teknik ekip ve Nice kültürü, 2016-2017 sezonunda tam da bunu sağladı.

Tecrübeli teknik adam, Alman basınında çıkan haberlere göre daha sonra Dortmund’a da istediği Faslı yıldızı şu sözlerle onore etmişti:

“Belhanda, oldukça hareketli bir oyuncu. Merkezden önemli paslar atıyor ve gol katkısı veriyor. Hem etkili hem de takım için oynuyor. Ondan çok memnunuz. Müthiş bir oyuncu.”

“Balotelli, Zlatan’a benziyor”

Mario Balotelli için genel kanı ve transferiyle ilgilenen kulüplerin barındırdığı ortak endişe, fayda/zarar ekseninde hangi yönün ağır basacağı hususunda oluyordu.

Younes Belhanda, 2017 yılında verdiği röportajda, İtalyan forvetin takım ruhuna etkisi hakkında endişelerin tam tersi yönünde bir Balotelli anlatıyordu:

“Tüm takımın takdir ettiği harika bir adam. Gülmeyi sever. Güçlü karakterini kimse inkar edemez ama o, sizi aşağı çekecek bir adam değil. Mutlu değilse bile size pozitif mesajlar verir. Bazı yönleriyle Zlatan Ibrahimovic’e benziyor.”

‘İki deli’nin buluşması, Süper Lig’e ne getirecek?

Adana Demirspor, Belhanda transferinin ardından Balotelli bombasını patlatarak, futbolun asi çocuklarını yeniden bir araya getirdi.

Mavi-lacivertli ekibin deyimiyle ‘iki deli’nin buluşması, Adana’ya nasıl bir renk katacak?

Dört sezon önce Nice bünyesinde sergiledikleri performansla futbolseverlerin ilgi odağı olan Balotelli ve Belhanda, aynı görüntüyü Süper Lig’de de sürdürebilecekler mi?

2021-2022 sezonu, barındıracağı hikayeler zincirine bu heyecan verici birlikteliğin halkasını da takacak.

Editör: TE Bilisim