Basın bayramı ve komadaki yerel medya

Bugün 24 Temmuz...24 Temmuz 1908’deki 2. Meşrutiyetin ilanının yıldönümü. Güya basında sansür kaldırılmışta bu nedenle Basın Bayramı imiş. Ancak Osmanlı’nın yıkıma doğru götürülmesinde önemli bir viraj. Neyse...

Bugün vesilesi ile sağolsun bazı dostlar kutlama mesajları atıyorlar. Allah razı olsun. Ancak gerek 6 Şubat depremi ve gerekse ağır mali yükümlülükler getiren yeni internet yasasının yürürlüğe girmesi ve son olarak ta basın yayın harcamalarının tasarruf tedbirlerine alınması özellikle yerel medyayı büyük oranda bitirmiştir.

Kahramanmaraş yerel medyası şu anda komadadır ve bu işe el atması gereken ilgili ve yetkililerin de pek umrunda değildir. Bizlerin bu noktaya gelmemizde suçumuz var mıdır, elbette vardır. Ekranı biraz da kendimize çevirip bakalım.

Nefsimizden aşağısı yok ama 3 kuruşluk değeri olmayan adama 10 liralık değer verip dama çıkartırsak olacağımız budur. Birbirimizin arkasından kuyu kazmaya çalışırsak olacağı budur. “Ben nasıl olsa şartları yerine getirdim. Bunu yapmayanları şikayet eder, onların paylarını da ben alırım” diyerek oraya buraya koşarsak olacağı budur. Ekmek parası için biraraya gelip kenetlenmezsek olacağı budur.

Silkelenelim ve kendimize gelelim. Hep bir ağızdan haykıralım: Çıkmadık candan umut kesilmez, bu şarkı da burada bitmez.

MUSTAFA NURİ ŞİRİN

EDEAJANS GENEL KOORDİNATÖRÜ

“Yazamasak da,

Çizemesek de..

Ellerimize zincir vurulsa,

Ağzımız bantla kapatılsa bile ;

*Gazetecilik ruhunu kimse yok edemez..*

*O köy, bizim köyümüz..*

VARDIK..

VARIZ..

*VAR OLACAĞIZ!*”

(Not: Bu mesajı gönderen meslek büyüğümüze teşekkür ediyoruz.)