Cesaret

 “Cesaret kuvvetle birleşince büsbütün artar”.    Aristotales

 

Cesarettin kökleri Antik Yunan da hakikat anlatıcısı olmayı belirlenen en temel koşul olarak vurgulanmaktaydı. Cesaret  insan ruhunun oksijenidir değişiminde başlangıcıdır. Yeni denizlere de yelken açmaktır.

 

Yeniliğe açılmakta olan kapı insanın içindeki o büyük devin uyanışıdır. Kazanmanın da başlangıcıdır cesaret.  Başa gelebilecekleri de göğüsleme gücüdür.

 

Adım attıran ve hem de devam ettiren umutla beslenen gücün simgesidir. Olumlu sonuçlar yaratmanın farkına varılmasıdır. Üzülmeyi kırılmayı da göze alabilmektir.

 

Korkuyu yendirerek  güç veren yapma azmidir cesaret.Özü sözü bir olmayı riske girmeyi meydan okumayı doğru bildiğini kararlılıkla savunmadır.

 

Zeka ve güçle beraber karanlığa adım atabilme dirayetidir. Tabuları da kenara koymaktır .  Kişinin kendisi olması ve bağımsızlık sergilemesidir. Ya hep hiç diyebilmedir. Art niyetli sorulardan da ürkmeyiştir.

 

Kendini açıkca ortaya koyabilmedir.  En zor durumlarda mantığını yitirmemektir.  Şüphe ederek ayakta duruş ve düşünerek ilerlemektir. Hatırlanmalıdır ki, kazanımlar da  ilk önce beyinde gerçekleşmektedir.

 

Aslında aşılmasına imkan olmayan hiç bir engel de yoktur. Benjamin Disraelinin dediği gibi “ Başarı, cesaretin çocuğudur.”   Yaşamanın farkına varıştır. Yaşamın her alanında insanları sürükleyen bir lokomatiftir cesaret.

 

Sıkıntıların  üstüne yürümektir. Amaçlarından ve inandıklarından vazgeçmemektir cesaret. Bahaneleri de devirebilmektir yapamam dememek hiç bir   zamanda pes etmemektir.

 

Grup Yorum un da dediği gibi  Cesaret cesaret daha fazla cesaret kurtuluş mutlaka ellerimizde kır zincirleri kopar geleceği kurtuluş mutlaka ellerimizde”. 

 

ÖZGÜR KARAKAYA

ozgur694@hotmail.com