www.marasaktif.com yazarı M. Serhat Topalca, son gürlerde Kahramanmaraş’ta en önemli tartışma konusu olan Kahramanmaraş ile Çin Halk Cumhuriyeti’nin Yiwu kenti arasındaki kardeş şehit mutabakat protokolünü kaleme aldı.
Bugün yazılı bir açıklama ile konuyu fitilleyen Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin bu tutumunu Topalca, “Büyükşehir’in Çin açıklaması ne diyor?” sorusuyla eleştirirken, bakın neler yazıyor:
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Çin’in Yiwu kentiyle imzaladığı kardeş şehir protokolü sonrası kamuoyundan gelen tepkilerin ardından yazılı açıklama yaptı.
Açıklamaya yapılan hatayı savunma da diyebiliriz, ancak bu durum da özrü kabahatinden beter deyimini doğrular mahiyette.
Açıklamaya; “Kahramanmaraş ile Çin’in Yiwu şehri arasında imzalanan ön mutabakat zaptının bazı basın ve sosyal medya hesaplarından maksatlı şekilde çarpıtıldığı görülmektedir.” denilerek başlanmış.
Burada dikkat çeken nokta ‘maksatlı’ ve ‘çarpıtıldı’ ifadeleri. Evet, kamuoyundan gelen tepki maksatlıdır, belli bir amaca yönelik tepkidir. Bunun maksatlı olmadığını kimse söylemiyor ama söz konusu açıklamada oluşturulmak istenen algının tam tersi bir maksattır. Soydaşlarımıza, dindaşlarımıza karşı yapılan katliamlar, işkenceler ve zulümler sözde kardeşlik anlaşmasını hiçbir zaman haklı çıkaramaz.’ Çarpıtılma’ ifadesiyle konunun ‘maksatlı’ olarak yanlış değerlendirildiği anlatılmaya çalışılıyor ki bu da bahsettiğimiz algıyı pekiştirme maksadı taşıyor.
Yani burada ‘maksatlı’ ‘çarpıtılma’ yapılan açıklamanın ruhunu teşkil etmiyor mu?
“Türkiye’den 40 belediyemizin Çin Halk Cumhuriyeti’nin farklı şehirleriyle kardeş şehir ilişkisi bulunmaktadır.” denilmiş. Şimdi bir hatayı 40 değil 40 bin belediyenin yapması doğru olduğu anlamına mı geliyor? Velev ki onlar yaptı diyelim, bunu herkesin yapması mı gerekiyor? Haklılık zemini oluşturma çabaları da öne sürülen mazeretin ne kadar aciz kaldığını göstermiyor mu?
“Ayrıca Ülkemiz, Çin Halk Cumhuriyeti tarafından başlatılan 65 ülkeden yaklaşık 3 milyar nüfusu ilgilendiren ve önemli yatırım potansiyeline sahip “Kuşak ve Yol” girişimini (Tarihi İpek Yolu Projesini) desteklemektedir.” Bu güne kadar bu milletin hiçbir kesiminde ülkemizin, devletimizin, milletimizin çıkarına olan bir çalışmanın aleyhine bir tepki olmadı, olmazda. Kahramanmaraş’a gelen Çinli işadamlarına kim tepki gösterdi, hatta Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz bile sesini çıkarmadı. Lütfen maksatlı bir şekilde konu çarpıtılmasın, kamuoyu yapılan ticari anlaşmalara değil, herkesin çok açık bildiği konuya tepki gösteriyor!
“Ülkemizin dış politika öncelikleri, Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler, “Yol ve Kuşak” girişimi, şehrimizdeki sanayici ve iş adamalarımızın Çin’deki yatırımları ve ticari faaliyetleri dikkate alınarak; Kahramanmaraş ile Yiwu şehri arasında sadece bir ön mutabakat zaptı imzalanmıştır. Kardeş şehir ilişkisi ancak meclis kararı ve Bakanlık izni ile gerçekleşecek bir süreçtir.” Şehrimizdeki sanayici ve işadamlarımızın kazancına ve ülkemizin kazancına kim söz etti ki açıklamanın içine bu ifadeler yerleştirilmiş. Hayır, hayır, kimse olayı yanlış anlamasın, anlatmasın. Toplum yapılan ticarete, ticari anlaşmalara karşı çıkmıyor. Sadece kardeşlerimizi katleden insanların kardeş ilan edilmesine tepki gösteriyor. Şu anda bile Doğu Türkistanlı mazlumlar zulüm altındayken ve işkence görürken bir Çinlinin, o insanların kardeşleriyle, kardeşlik ön protokolünü güle oynaya imzalaması reva mı Allah aşkına? Ve kardeşlerimizin orada canına kastedilirken, namusu tarumar olurken, insanlar asimile olurken, soykırım yaşanırken biz nasıl gülerek bu zulmü yapanları kardeş ilan ediyoruz?
Burada siyasi, politik veya farklı yöne çekilen bir durum söz konusu değildir. Bu kardeşlik protokolüne karşı çıkanların maksadı zulüm eden, işkence yapan, katliam yapanlarla kardeşlik imzalanmasının gereksizliğidir. Hele hele bu haksızlıklara maruz kalanlar bizim hem soydaşımız hem de din kardeşimizken, kendimize bu insanları katledenleri kardeş ilan etmek de ne oluyor?
Devletimiz, milletimiz, iş adamlarımız gerekli ticari anlaşmalarını yapsınlar, ülkemizin kazanması için elzem olan hamleler illaki atılsın. Ama zaten bu işler devam ederken ve kardeşlik gibi bir duruma ihtiyaç yokken bu kardeş şehir anlaşması da en hafif tabirle vefasızlık değil midir?
Vazgeçilmesi gereken bir hatayı savunmak maksatlı bir şekilde konunun çarpıtılması demek olmuyor mu?
https://www.marasaktif.com/buyuksehirin-cin-aciklamasi-ne-diyor-makale,288.html
