Kahramanmaraşlı sendikacı Bayram Akdere, Tüm-İş Konfederasyonu il temsilciliğine atandı. Akdere’nin görevlendirme yazısı Tüm-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Şahin, tarafından

Tüm-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Şahin, “Artık sahaya çıkma zamanıdır, işçi kendi sendikasını seçebilmelidir” dedi. Özel bir işletmede basın mensupları ile bir araya gelen Tüm-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Şahin sendikacılık hakkında yaptığı açıklamada;  şunları söyledi:

“Ülkemiz de sendikacılık için sıkıntılı bir süreç. Bu sıkıntının yakın bir zaman da kısa bir sürede bitmeyeceğini de bilerek çalışıyoruz. Çıktığımız bu yolda, Biz ne sıkıntılarla karşılaşacağımızı tahmin ederek çıktık. Fakat Ülkemizde ki sendikacılık olması gerektiği gibi saha da değil, maalesef kapalı kapılar arkasında ya da kirli masalar da tezgah olarak yapıldığı için. Biz, bu mücadeleyi yapacak olan arkadaşlarımızı, haksızlığa tahammül edemeyen, dik durabilecek ve mücadele ruhu taşıyabilen insanlardan seçiyoruz. Normal de sendikacının yapması gereken, bir işçi sınıfının üyeliğini yaptırmak ya da teşkilatçılıkta onları yetkili kılmak. Fakat Türkiye’deki o sarı sendikacılıktan dolayı, sadece işçi olmak yetmiyor. Maalesef…

Hem işçi olmak, hem gözü kara olmak, hem haksızlığa karşı mücadele etmek, hem de kendi iradesine konulacak ipoteğe karşı bayrağı kaldırmak. Hayır, benim bir iradem var! Ben kendim sendikamı tercih ederim. Ben, bu mücadeleyi kendim için, işçi sınıfı için yaparım diyecek arkadaşları seçerek sendikacılık yapıyoruz, yapmak zorundayız. Çünkü Türkiye’de ki geçmiş dönem de yapılan ve Hala geleneksel haline gelen yanlış sendikacılık, yapılmaktadır. Sendikacılıkta doğru misyonu da Tüm-İş Konfederasyonu olarak üstlendik. Ben ve arkadaşlarım bu gidişata bir dur! Deme kararlılığındayız.

İşçi için hiçbir çaba göstermeyen, sadece bazı tuzaklarla, algılarla ve yalanlarla üye sayısını artırıp, kendisini önde gösterip, bazı menfaatlerden faydalanma sendikacılığı yapılıyor. İşçinin sendikasını seçmesi konusunda, ciddi sıkıntılar var. Öyle ki bu ülkede, Anayasal garanti verilen bir konu; ‘işçinin sendikasını seçme konusu’’ yasalarla teminat altına alınmış. Hiçbir işçiye, sendikasını seçme ya da istifa etme baskısı yapılamaz. Bunun ciddi sonuçları var. İşçi bu Ülkede; Belediye Başkanını seçebiliyor. Bu kapasiteye sahip, hatta yasamayı yürütecek insanları, Milletvekillerini de seçiyor İşçi… Bu Ülkeyi yönetecek Cumhurbaşkanını bile seçebilecek kapasiteye sahip işçilere, sendikasını seçme hakkı verilmiyor.

Ona kimse müdahale edemez! Ana yasa ilkesi gereğince, söylemlerimize en çok hükümetin destek vermesi, bu ülkeyi yönetenlerin destek vermesi gerekiyor. Eğer bu ülkenin özgürlük ve seçme kültürü anlayışını yükseltmek istiyorsak, bu noktada hareket etmek ve ‘’Ben hükümetin sendikasıyım. Ben şunun, bunun sendikasıyım.’’ Diyenlere en çok bu ülkeyi yönetenlerin tavır alması ve karşı koyması gerekiyor. İşçiye böyle bakılarak, bu ülke yükseltilemez. Yüceltilemez. Kendi menfaatleri için, işçinin tercihi ile özgürlüğü ile oynamak, bu ülkeyi bir yere getirmez(!) Bunun anlaşılması gerekiyor(!) Bunun anlaşılması için; Tüm-iş konfederasyonu var.

Editör: TE Bilisim