Adli olaylarda şikâyetten vazgeçtikten sonra kolluk kuvvetine giderek yeniden şikâyetçi olanlara Yargıtay’dan kötü haber geldi. Yüksek Mahkeme; şikâyetten vazgeçtikten sonra tekrar şikâyetçi olunamayacağına hükmetti.

Üç arkadaşıyla ziyaret ettiği kuafördeki tanıdığını ziyaret eden genç, kuaför çalışanıyla tartışmaya başladı. Tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüşmesiyle kuaför çalışanı, elindeki makası gence doğru fırlattı. Bu esnada, makasın koltuk altına isabet ettiği genç yaralandı.

Hastaneye kaldırılan genç, polise konuyla alakalı şikâyetçi olmayacağını ifade etti. Bir süre sonra polise şikâyetçi olacağını belirten genç, olaydan ötürü kuaför çalışanından şikâyetçi oldu. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada sanık kuaför çalışanı ceza aldı. Kararı sanık temyiz edince devreye Yargıtay 12. Ceza Dairesi girdi.

Olayda yaralanan gencin aynı gün iki kez fikir değiştirdiğine dikkat çekilen Yargıtay, mahkûmiyet kararını bozdu. Kararda şöyle denildi:

“Dosya kapsamına göre, olay günü katılanın üç arkadaşı ile birlikte sanığın çalıştığı kuaför dükkânının önüne geldiği anlaşılmaktadır. Tarafların arasında çıkan tartışma neticesinde sanığın elinde bulunan kuaför makasını katılana doğru sallaması neticesinde makasın katılanın koltuk altına isabet ettiği ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasına neden olduğu ortadadır. Meşru savunmada kast olmaksızın sınırın aşılması halinin söz konusu olmayacağı, sanığın yüklenen eylemin kasten yaralama suçunu oluşturduğu anlaşılmaktadır.

Sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçunun Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesine göre soruşturulmasının ve kovuşturulmasının şikâyete bağlı olduğu, kaza neticesinde yaralanan mağdurun zorunlu vekil eşliğinde kollukça alınan beyanında şikâyetçi olmadığını belirttiği, aynı gün tekrar kolluğa gelerek şikâyetçi olduğunu ifade etmiştir.

Ancak şikâyetten vazgeçtikten sonra tekrar şikâyetçi olmanın hukuki sonuç doğurmayacağı, ayrıca olayda bilinçli taksir halinin de bulunmadığı anlaşılmakla, sanık hakkındaki kamu davasının şikâyet yokluğu sebebiyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmiş olması, kanuna aykırıdır. Asliye Ceza Mahkemesi'nin hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”

Editör: TE Bilisim