Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı; Türkiye’nin kovid-19 salgınıyla mücadelesini, devlet-millet elbirliğiyle ve seferberlik ruhuyla sürdürdüğünü bildirdi.

İletişim Başkanlığı, 7 Nisan 2020 tarihli akşam bilgilendirmesinde “GÜNDEM BİLGİLENDİRME RAPORU”nu paylaştı. Bölgede ve Dünyada Öne Çıkanlar, Orta Doğu, Suriye ve Güvenli Bölge, Diğer, Ulusal Makamlardan Resmi Açıklamalar, Uluslararası Resmi Açıklamalar, Uluslararası Medya Yansımaları ve Değerlendirme bölümlerinin yer aldığı paylaşımda özetle şunlar yer alıyor.

BÖLGEDE VE DÜNYADA ÖNE ÇIKANLAR

Kovid-19 teşhisi konulduktan sonra iyileşenlerin sayısı 285 bini geçti. Hayatını kaybedenlerin sayısı 75 bin 299'a, vaka sayısı ise 1 milyon 352 bin 287'ye ulaştı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son 24 saatte vaka sayısının 3 bin 892, vefat sayısının 76 olduğunu, toplam vefat sayısının 725'e ulaştığını, tedavisi tamamlanarak taburcu edilen toplam kişi sayısının 1582 olduğunu söyledi.

Sağlık Bakanı Koca, bugün itibarıyla toplam test sayısının 228 bin 868'e, vaka sayısının ise 34 bin 109'a ulaştığını ifade etti.

Bilim Kurulu üyeleri, yeni tip koronavirüs ile mücadelede son durumu  görüşmek için video konferans yöntemiyle bir araya geldi.

Sağlık Bakanlığının koordinasyonu ve Türk Kızılayın yürütücülüğünde yeni tip koronavirüse karşı başlatılan "immün plazma" tedavisi için ilk gönüllü plazma bağışçısı, koronavirüsü yenen Dr. Kürşat Demir oldu.

Türkiye'nin Avrupa Birliği Daimi Temsilciliğinde bir personelin yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, yaklaşık 12 milyon emeklinin 1000 liralık Ramazan Bayramı ikramiyelerinin bugünden itibaren ödenmeye başlandığını duyurdu.

Yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında yurt dışından getirilerek Sakarya'daki yurtlarda gözetim altında tutulan 658 kişi tahliye edilmeye başlandı.

Salgınından olumsuz etkilenen 65 yaş üstü, dar gelirli ve ihtiyaç sahibi 2 bin aileye gıda ve temizlik malzemesi dağıttı.

ULUSAL MAKAMLARDAN RESMİ AÇIKLAMALAR

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: "Dün ülkemizi dışarıya karşı izole etmeye çalışıyorduk, izolasyon

kuralına şimdi şehir şehir uymamız zorunludur.", "Toplum Bilimleri Kurulu adında yeni bir kurul oluşturduk. Kurul, süreçle ilgili öngörü çalışmaları yapacak, toplumsal öneriler getirecek.", "Her yaşta, olağanüstü bir hızla bulaşabilen virüsle karşı karşıyayız. Vücut direncine bağlı olarak herkeste hastalık belirtisi çıkabiliyor.". "Artık genç yaşlardaki hastaların da kaybına tanık oluyoruz. Yaş bir güvence olarak algılanmamalıdır.", "Hastalarımızda akciğer enfeksiyonuna geçiş oranında azalma sağladık, ilaç tedavisine erken başlamamızın bunda büyük rolü olduğunu düşünüyoruz.”, "Evde izole edilmesi gerekenleri dijital yöntemle takip edeceğiz. Gerektiğinde hemen uyaracağımız sistemin hazırlıklarını tamamladık."

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak: "Dar gelirli 2,1 milyon aileye sağlanan 1000 liranakdi yardımı yeni 2,3 milyon aileyle birlikte toplamda 4,4 milyon aileye vereceğiz.", "5 bin liranın altında geliri olanlara verilecek temel ihtiyaç desteğine 3,7 milyon kişi başvurdu, ödemesi bu hafta başlayacak.",  "Pazartesi gün sonu itibarıyla yaklaşık 23 bin firmaya kredileri tahsis edildi. 2,8 milyar liralık finansman KOBİ'lerin hesaplarına geçti.", "Salgının ekonomiye etkileri olacaksa burada ekonomiyi ve piyasaları salgından koruyacak mücadelede özel bankaları da görmek arzusundayız.", "71 binden fazla esnafımıza 25 bin lira finansman, 30 binden fazla esnafımıza 25 bin lira limitli ticari kart sağlandı."

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: o "Bu süreci, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde Sağlık Bakanlığımız, Bilim Kurulumuz, bakanlıklarımız, kurumlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız ve halkımızın güçlü bir dayanışma, birlik ve beraberlik tablosuyla diğer ülkelere göre çok daha başarılı yönetiyoruz. İnşallah en az kayıpla bu süreci atlatacağımızı görüyoruz, buna inanıyoruz.", "Bakanlık olarak hem gençlerimiz hem de sporu tabana yayma anlayışıyla çıktığımız bu yolda sporun herkesin hayatında bir gündem maddesi olması hasebiyle tüm vatandaşlarımızı kapsayan bir sorumluluk alanımız var.", "Biliyorsunuz 'Evde Kal, Hareketsiz Kalma' çalışmamız var. Sağ olun sizler de bu çalışmaya çok güçlü destek verdiniz. Bu desteği yukarılara taşıma noktasında elbette yine sizlerin desteğine ihtiyacımız olacak. Bu süreci, evdeki varlığımızı ailelerimizle sevdiklerimizle olan bu durumu daha verimli, daha mutlu, daha sağlıklı bir şekilde yaşama adına görevlerimizi birlikte ifa edeceğiz. O yüzdendir ki, 'Evde Kal, Hareketsiz Kalma' kampanyamızı yarınlara çok daha güçlü taşıma sorumluluğumuz var. İnşallah gönüllü olarak bu güne kadar sizlerin de güçlü destekleriyle getirdiğimiz, bu kampanyamız daha da ilerleyecek. Bu sürecin sonunda da hareketsizliği daha da azaltmış bir şekilde sporu tabana yayma noktasında bu sürece rağmen bir mesafe katetmiş bir şekilde bu süreçten el birliğiyle çıkacağımıza inanıyorum."

İletişim Başkanı Fahrettin Altun: “Bütün dünyanın zor bir dönemden geçtiği bugünlerde dışarı çıkmanız gerekiyorsa lütfen sağlığınız için maske takın. Hem kendinizi hem de başkalarını korumanın en kolay ve etkili yöntemi tedbirli olmak. Sağlıklı, sıhhatli, huzurlu günler diliyorum.”

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: "Sağlığın en büyük hazine olduğunu yakından hissettiğimiz bugünlerde, zararlı alışkanlıklara karşı daha duyarlı olmak, sağlığı korumak için gerekli tedbirleri almak ihmal edilemez bir sorumluluktur. Bu duygu ve düşüncelerle tüm sağlık camiasının '7 Nisan Dünya Sağlık Günü'nü kutluyor, bu anlamlı günün sağlığa yaklaşım konusunda duyarlı olmaya  zemin teşkil etmesini, etkin bir bilinç ve farkındalığa vesile olmasını temenni ediyorum.”, “Yaşadığımız salgın karşısında özellikle büyük bir özveriyle gece gündüz demeden hizmet eden sağlık çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyor, emek ve gayretlerinin yüce Allah katında sadaka-i cariye olarak kabul görmesini ve büyük ilahi lütuflara mazhar kılınmalarını niyaz ediyorum."

ULUSLARARASI RESMİ AÇIKLAMALAR

ABD Başkanı Donald Trump, resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütünü (DSÖ), Kovid-19salgınında "Çin yanlısı bir tutum sergilemekle" suçladı. ABD Başkanı Trump, "DSÖ, bu defa gerçekten patladı. Fonunu büyük oranda ABD sağlıyor ama bu örgüt nedense hala Çin odaklı. Bu konuyla ilgileneceğiz." değerlendirmesinde bulundu.DSÖ'nün, Kovid-19 krizinin başlarında ABD'nin Çin'den gelen uçak seferlerini durdurma kararına ilişkin tavsiyelerine dikkati çeken Trump, "Neyse ki Çin'e sınırların açık tutulması tavsiyelerini kabul etmedim. Neden bize bu kadar hatalı bir tavsiye verdiler?" ifadelerini kullandı.

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ülkenin ihtiyacı olan ürünlerin temin edilmesi için ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'ın petrol satışını engellemekten vazgeçmesini istedi. Ülkesini "insan ve doğal kaynaklar açısından zengin" olarak niteleyen Zarif, "Bizim ondan istediğimiz, İran'ın petrol ve diğer ürünleri satmasına, ihtiyaçlarını satın almasına, ödeme yapmasına ve ödeme almasına engel olmaktan vazgeçmesi." ifadelerini kullandı

AB Komisyonunun Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Janez Lenarcic, AB ülkelerinin İtalya'nın yeni tip koronavirüsle mücadelede destek talebine verdiği yanıtın başlangıçta "yetersiz" kaldığını bildirdi.

BM Libya İnsani Yardım Koordinatörü Yakub El Hillo, El-Hadra Hastanesi'ne yapılan saldırıdan dolayı dehşete düştüğünü belirterek, "Libya'daki insanların güvenli ev ve işleyen sağlık sisteminden başka bir şeye ihtiyacı olmadığı bir dönemde, bir hastaneye başka bir saldırı daha haberi aldık. Bu uluslararası insancıl hukukun açık ihlalidir." ifadesini kullandı.

ULUSLARARASI MEDYA YANSIMALARI

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından İtalyan Il Messaggero’da kaleme alınan “Bugün Yaptıklarımız Geleceğimizi Belirleyecek” başlıklı yazı:

Yaşanan her felaketten sonra dünyanın artık eskisi gibi olmadığı düşünülür. Bu sefer dünyanın bazı yönlerden değişmek zorunda olacağı doğru. Küresel tarih, bunun gibi hemen hemen hepsi acı dolu pek çok dönüşüm noktasıyla dolu. Bir pandeminin felakete yol açacak olan pandemi olacağına dair yıllarca uyarıldık. İnsanlığın; sert savaşların, krizlerin, yöresel kırılganlıkların, devletin çöküşünün ve insani sefaletin içinde yaşayan bölümü, bundan daha beteri olamayacağı düşünülerek affedilebilir. Barış ve refah içindeki bölgelerde yaşayanlar kendilerine hiçbir şeyin zarar veremeyeceğini ve ayrıcalıklı kalmaya aday olduklarını düşünebilir. Oysaki pandemi budur: Hiçbir toplum, hiçbir birey ölümcül bir virüsün etkisi dışında olmayı umut edemez. Bu nedenle kendimizi diğer insanlardan, toplumsal etkileşimin nimetlerinden uzaklaştırıyoruz. Salgın Antarktika dışında her yere ulaştı, rakamlar milyonlara doğru hızla ilerliyor ve hiç kuşkusuz milyonları aşacak. İnsanlığın üçte birinden fazla bölümüne evde kalması emrediliyor ve insanı şoka uğratan rakamlar eşliğinde zaten kaybettiğimiz o hayatlara onlarcası daha ilave olacak. Pandeminin ekonomi alandaki bilançosu da iç karartıcı olacak ve uzun vadede etki gösterebilecek. Halihazırda var olan devlet kırılganlıkları, siyaset ve güvenlik üzerindeki etkileri hiç kuşkusuz tüm dünya hükümetlerinin üzerinde ağırlığını hissettirecek. Bu tünelin ucundaki ışığı hala görmedik ama bekleyemeyiz. Düşünmenin olduğu kadar aynı zamanda da liderliğin ve eylemin vaktidir.

Koronavirüs insanlığı vurmadan önce de küresel sistem paramparçaydı. Türkiye, sistemin reforme edilmesini savunmuştu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin artık eskimiş oluşumuna atıfla bunu “Dünya Beşten Daha Büyüktür” ajandası olarak adlandırdık ama orada durmadık. Sonu gelmeyen ihtilafları ve komşularımızın insani perişanlığını göğüslemek zorunda kalan ve dünyanın en büyük sığınmacı nüfusunun merkez ülkesi olarak sistemin işlemediğinin bilincine vardık. 2008’de, dünya ekonomik pandeminin darbesine maruz kaldığında G-20, sallantıdaki dünya ekonomisine bir yön ve dolayısıyla istikrar vermeyi bilmişti. O zaman sistem çalışmıştı ancak bu büyük ölçüde, göreceli olarak yeni bir aktör sayesinde mümkün olmuştu. Bu sefer de benzer bir devasa ekonomik etkiye hazırlanmalı ve gerekli düzeltmeleri ve değişiklikleri yaparken de sistemin işlemesini garanti altına almalıyız.

Azami öncelik, insanların sağlığını ve güvenliğini Covid-19’dan korumaktır. G-20’nin vakitlice yaptığı açıklamayı destekliyoruz: Bu açıklama aracılığıyla liderler, pandemiye karşı mücadelede dayanışma içinde hareket etme ve küresel ekonomi ile ticareti kısıtlamalar yapmadan koruma taahhüdüne girdi. SWAP anlaşmalarının genişletilmesi, G-20’nin üzerinde anlaşma sağladığı en kayda değer önlemler arasında oldu. Sınırların yönetimi ve vatandaşların ülkelerine geri dönmesi gibi meselelerde yakından koordine olmak gerektiğinden, Kıdemli Memurlar Koodine Grubu (Senior Officials Coordination Group) kurma önerimizin G-20 tarafından kabul edilmesinden memnuniyet duyuyoruz. Uygulama yöntemlerine dair ön düşüncelerini sunduğu için Kanada’ya teşekkür ediyorum. G-20 krizlerin küresel yönetiminde bir kez daha doğru format olduğunu gösteriyor.

Ayrıca Türkiye dahil pek çok ülke, güçlü bireysel önlemler uygulamaya koyuyor. Bununla birlikte, bireysel çabalar yeterli olamaz. Küresel bir sınama, önce kamu sağlığı cephesinde, sonra ekonomide ve uzun vadede uluslararası kurumları reforme etmek konusunda küresel bir cevap gerektirir. İlgili uluslararası kurumların mali ve tıbbi yardım alanlarında etkili bir rol üstlenmeleri gerekir. Kırılgan toplulukların, düzensiz göçmenlerin ve sığınmacıların korunması ve ev sahibi ülkelere destek verilmesi şimdi daha da önem kazanıyor. Küresel tedarik ağları ve malların nakil işlemlerinin engelsiz olarak işlemesi gerekiyor. Kaba bir siyasi araç olan yaptırımların insani açıdan değerlendirilmesi gerekiyor. İran’a karşı olanlar dahil pek çok yaptırım sadece İran halkına değil komşularına da zarar vermektedir. Pandemi anında bu risk daha da yüksek. Kalkınmakta olan ülkeler ve bilhassa Afrika’daki az gelişmiş ülkeler geride bırakılmamalı.

Uluslararası toplumun tüm ihtilaflardan çekilmesini, husumete son vermesini ve Orta Doğu’da da ciddi şekilde diyalog ve uzlaşma aramasını istiyoruz. Dünyanın bizzat kendi sağlığı için mücadele verdiği bir anda jeopolitik rekabetler ve siyasi çekişmeler pek fazla anlam ifade etmiyor. Dünya çapında desteklemek için hepimiz bir dakikamızı ayırsak bu çağrı görmezden gelinemez.

Nitekim bu liderler kuşağı, bugün pandemi için aldıkları kararlar aracılığıyla dünya düzeninin geleceğini belirliyor. Bugün ektiğimiz tohumlar, tamamen gelişmiş durumlar olarak pek yakında karşımıza çıkacaktır. Milliyetlerinden, dini inançlarından ve ırklarından bağımsız olarak insanların refahına odaklanan, amacına uygun şekilde işleyen uluslararası kurumlar tarafından desteklenen, kurallar üzerine kurulu bir küresel sistem gerçeği, dirençli ve sorumluluk sahibi ve işlevsel bir ulus devletler ağı, herkese yararlı ve kimseyi geride bırakmayan ekonomilere herkes erişebilir. Buna alternatif yönler hiçbir anlam ifade etmez ve hatta ortak faydaya zarar bile verebilir. Dolayısıyla şayet hepimiz bunun olmasına karar verecek olursak neden olduğu tüm acıya rağmen bu pandeminin pozitif bir mirası da olabilir.

Evde ve güvencede kalın.

DEĞERLENDİRME

Türkiye, Kovid-19 salgınıyla mücadelesini, devlet-millet elbirliğiyle ve seferberlik ruhuyla sürdürüyor. Pek çok ülkenin kriz yönetiminde sınıfta kaldığı bir ortamda, aldığı erken önlemlerle yayılma hızını ve ölüm oranını kontrol altında tutmayı başaran Türkiye, bir yandan da aşı ve ilaç çalışmaları konusunda başı çeken ülkeler arasında yer alıyor.

Kimi ülkelerde sağlık çalışanları koruyucu malzeme bulamamaktan şikayet ederken, vatandaşına ücretsiz maske sağlayan bir devletin varlığı, Türk halkının yarınlarının güvence altında olduğunun en önemli kanıtlarından birisi. Bu noktada vatandaşımıza düşen sorumluluk yalnızca, resmi açıklamaları takip etmek, uyarılara riayet etmek, rehavete ve paniğe kapılmamak.

Bugüne kadar başarıyla yürütülen sürecin inkıraza uğramamasıve Türkiye’nin bu savaştan zaferle çıkması, tüm toplumun bu seferberlik ruhuna uygun şekilde hareket etmesinde geçiyor.

Editör: TE Bilisim