Gündem

İklim Değişikliği, En Büyük Dolandırıcılıktır

İklim Değişikliği, Dünyada Bugüne Kadar Yapılmış En Büyük Dolandırıcılıktır

İklim Değişikliği, Dünyada Bugüne Kadar Yapılmış En Büyük Dolandırıcılıktı.

Nizamettin BİLİCİ

Bunu ben söylemiyorum; dünyanın en güçlü ülkesinin başkanı söylüyor. Peki neden?

ABD Başkanı Donald Trump, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki son konuşmasında iklim değişikliğini “dünyanın en büyük dolandırıcılığı” olarak ilan etti. Paris İklim Anlaşması’nı “sahte” diye niteledi, çevreci hareketleri ise “tüm inekleri öldürmek isteyen radikaller” olarak küçümsedi. Bu sözler, onlarca yıldır bilim insanlarının ortaya koyduğu küresel ısınma kanıtlarını hiçe sayıyor. Peki Trump, bu ısrarlı inkârın peşinde neden koşuyor?

Bilim Açık, İnkârın Bedeli Ağır

İklim değişikliği, artan sıcaklık rekorları ve aşırı hava olaylarıyla her gün kanıtlanıyor. Trump’ın, 1989’da yapılan abartılı bir tahmini referans göstererek “bakın olmadı” demesi, bilimsel bir karşı argüman değil; popülist bir manipülasyon. Bu retorik, ABD’li seçmene “ekonomiye yük olan çevre politikalarına hayır” mesajı verirken, fosil yakıt lobisi ve enerji şirketlerini de rahatlatıyor.

Enerji Jeopolitiği ve ABD’nin Stratejik Hesapları

Trump, NATO ülkelerinin Rusya’dan enerji alımını eleştirerek “Kendilerine karşı savaş fonluyorlar” dedi. Yüzeyde haklı gibi görünse de asıl hedef, Avrupa’nın Rus gazına bağımlılığını azaltıp Amerikan fosil yakıtı ve LNG’sine yönelmesini sağlamak olabilir. Daha pahalı da olsa Avrupa pazarının ABD enerji politikası doğrultusunda şekillenmesi, Washington’un küresel gücünü pekiştirir.

“İş”ten Gelen Dünya Görüşü

Bir emlak ve ticaret figürü olan Trump, dünyayı kâr-zarar tablosu üzerinden okuyor. Paris İklim Anlaşması’nı “sahte” diye yaftalarken, ABD’li enerji devlerinin karbon kısıtlamalarından doğacak maliyetleri de hesaplıyor. Mesele bilim değil; pazar payı ve enerji ihracatı.

Doğayı Dinle Okurlarına Çağrı

Trump’ın sözleri, dünyada rekor sıcaklıkların, orman yangınlarının ve sellerin yaşandığı bir dönemde geliyor. İklim krizi sadece Amerika’nın değil, tüm dünyanın ortak problemi. Fosil yakıt lobilerinin çıkarları uğruna bilimi reddetmek, geleceğimizi tehlikeye atıyor.

Doğayı Dinle okurları olarak bilimi savunmak, yerel ve küresel iklim hareketlerine destek olmak, enerji tüketimimizi sorgulamak ve sürdürülebilir politikalar talep etmek artık bir tercih değil, zorunluluk.

Gezegenin atmosferi ne Beyaz Saray’ın ne de petrol şirketlerinin mülkü. Ortak geleceğimiz, kısa vadeli ticari hesaplara sığmayacak kadar büyük ve değerli.

https://www.dogayidinle.com/