İYİ Parti, AK Parti yolunda mı?

İYİ Parti, AK Parti yolunda mı?

AKİF ARSLAN

DYP ve MHP serüveninin ardından İYİ Parti’yi kuran Meral Akşener, partisinin bir gün AK Parti yolunda gideceğini hesap etti mi?

Sorunun cevabını elbette İYİ Parti’yi yöneten isimler verebilir.

Gerçi bu sorunun cevabı “Hayır, öyle bir şey olur mu?” olacaktır. Buna eminim.

Bakmayın siz liderinin, iktidar liderinin her dediğine olmasa da çoğunluğuna “karşı” çıktığına.

Ben; Terörsüz Türkiye, konusunda iktidar ve ortakları gibi düşünmüyorum.

Bu konuda iktidar ve ortaklarına katılmıyorum, İYİ Parti’de hem fikirim.

Ama genel olarak AK Parti’nin “yasakçı” zihniyetine de katılmıyorum.

Liderinin fikirlerinin genel olarak benimseyen de, başta yereldeki temsilcileri konusunda zıt düşünen bir yapım var.

Sansürde de öyleyim.

Ben, Dr. Faruk Atlı’nın kurucu il başkanlığında iki dönem İYİ Parti yöneticisiydim.

Bir anlamda kurucu il yöneticisiydim.

Ancak ikinci dönem sona ermeden “vekil çıkaramayan illerin yöneticilerinin istifası” istendiği için yönetimden istifa ettiğim yetmediği gibi, partiden de istifa etmiştim.

Çünkü “ben haklıydım” bana göre. Vekil çıkaramamanın suçlusu, yönetimler olmazdı. Atanan ve sonradan da seçilen il başkanı döneminde de basına bakış açısı nedeniyle partiden uzaklaştım.

Sonradan “insanlara tepki gösterip davadan vazgeçilmez” düşüncesi ile yeniden İYİ Partiye döndüm. İl Başkanım Süleyman Tekerek’in arzusu üzerine de il başkanı basın danışmanlığını üstlendim.

Ama hala aklımın almadığı konu var.

Neden AK Parti lideri ve yönetimini taklit ediyor parti?

Liderden izinsiz fikrini söyleyemezsin, düşünceni dile getiremezsin.

Belki bu yazıdan sonra beni disipline sevk edecekler ve sonunda partiden ihraç edecekler.

Hiç umurunda değil.

Çünkü, bu ülkenin kurucusunun dediği gibi “basın halkın genel sesidir.”

45 yıllık meslek hayatımda hep bunu ilke edindim.

Rahmetli patronum Ahmet Yaşar Başer, “Gazeteci, halk ile iktidar arasında köprüler” derdi.

Benim yaptığım işte halk ile iktidar arasında köprü vazifesidir.

Böyle bildim.

Bilmeye de devam edeceğim.

Bildiğim, hissettiğim, yaşadığım “İYİ Parti, AK Parti’nin kopyasını yapıyordur”

Atatürk, Kurtuluş Döneminde “yerel basına” büyük önem verdi.

AK Parti’de ilk iki döneminde yerel basına önem veriyordu, tıpkı Özal dönemindekiler gibi.

Ama şimdi yerel basın kimsenin umurunda değil…

Belki ben öyle düşünüyorum ama AK Parti’nin kendi basın örgütleri var. Gerçi CHP’nin de MHP’nin de hatta diğerlerinin de basın teşkilatları var.

Yanlış mı hocam?