Kahramanmaraşlı genç siyasetçi Turan Arpasatan, “Bu kadim, kahraman memleketin bürokrasisi siyasetin göbeğinde olmamalı” dedi.
Arpasatan, facebook paylaşım sayfasından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
Vatandaşın ve bizlerin yıllardır söyleyip durduğumuz, her zeminde dile getirdiğimiz bu memleketin Bürokrasisini siyasetten uzak tutun’ söylemimizi maalesef bu kadar çok dillendirmemize rağmen hani derler ya, ‘Sakalımız yok ki sözümüz tutulsun’ misali kimsenin af edersiniz ‘taktığı olmayınca’ bize de bu memlekette bürokrasinin siyasete nasıl teslim olduğunu ve sonuçta başarısız olduğunu bunun sonucunda da kaybedenin Kahramanmaraş olduğunu Tüm Halk görüyoruz...
STK Dediğimiz örgütlenmenin amacı yerel yönetimlerin kararlarının ve eylemlerinin memleketin ve orda yaşayan insanların rızasına dayanması için zorlayan hareketlerdir....Yerel yöneticilerin STK ile istişaresi yereldeki güç dengeleri arasındaki çatışmaları gidererek çoğulcu ve katılımcı yönetimin sürdürülmesine katkı sağlar.
Yıllardır K.Maraş halkının dile getirdiği Liyakatsiz yöneticiler üzerine yüzlerce örnekler verebiliriz. Vatandaşın ana teması şu; K.Maraş genelinde Hem yerel yönetimlerde hem genel Devlet işleyişinde bürokrasisinin yetersizliği konusunda herkes benimle hem fikir diyor birbirlerine, Ancak hiç kimse yanlışa ‘yanlış’ diyemeyecek kadar korkak ve ürkek olduğu için kaybeden yine Kahramanmaraş ve onun gelecek nesilleri olacak...
Devleti yöneten Siyasi partiler,STK ve Bürokrasi ile etkili iletişim kopukluğunu K.MARAŞ yerelinde görüyoruz. Şehrimizin En büyük STK' sı Ticaret ve Sanayi Odası ve Ticaret Borsası,Esnaf odalar birliği, Ziraat odaları gibi birçok Sivil toplum kuruluşları Şehir Çatısı altında toplanması gerekmiyormu?
STK ve siyasi iradenin iletişim kopukluğunun sebebi Siyasi partileri ve bağlı organlar tarafından düzenlenmesi gereken Ör. Kent ekonomileri formunun yapılmaması, ilgili bağlı kuruluşların STK İle iletişimsizliğin sonucudur. Eğer bu çalışmalar yapılmış olsa idi, hem siyasi irade hem STK Memlekete zarar verici açıklamalar yapma konusunda daha temkinli olurdu . Buradan da şu sonuç çıkıyor; Malesef Siyasi irade bu tür işler ile uğraşmak yerine kimi il müdürü yaparız, kimi görevden alıp yakınımı, akrabamı, eşi dostu, liyakatsızı nereye atarızın peşinde. Bundan dolayı da Liyakatsız bürokrasi ordusu ve iş yapamayan bürokrasi karşımıza çıkıyor. Bürokrasiyi ve Kurumları çalıştıracak olan yine Siyasi iradenin bağlı birimleri. Ör. Ar-ge Birim başkanlığı, ekonomi işler başkanlığı. bürokrasi ve STK ile iletişime geçip bu zamana kadar devletimiz ,Memleketimize ne gibi yatırımlar yapmış ,yarım kalan yatırımları var mı? Bundan sonra yapılması gereken kurumlar ile ilgili ne gibi ihtiyaçlar ve yatırımlar var? Bu bilgileri tek tek toplar.O bilgileri kitapçık haline getirip ve Siyasi partilerin Genişletilmiş İstişare toplantısı yaparak basın açıklaması yapmaları olağan bir iştir. .İş takibi içinde bu tür çalışmalar kitapçığa dökülüp İlgili Siyasi Partilerin Milletvekillerinin önüne koyulur.. Şehrin Milletvekillerini, Seçilmiş ve Atanmış yöneticilerini Çalıştıracak olan İl Siyasi Partinin en üst yöneticisi olan il başkanıdır.
Şuan, Halkın nazarında Seçilmişler ve atanmışların, ana görevi sadece düğün, dernek, ,cenaze gezme, şatafatlı yemek ve kahvaltı sohbetlerinden öteye gitmiyor algısı hakim...
Varmı ötesi... Nokta.