karacaoğlan il halk kütüphanesi, bugünkü yerinde 12.000 civarında kitapla küçük bir kütüphane olarak kuruldu.

1960'lı yıllarda kütüphane açıldığında kahramanmaraş , nüfusu 60.000 civarında bir şehirdi.

karacaoğlan kütüphanesi'nin bugünkü yeri dediğimiz şehit çuhadar ali caddesi şehrin, 60'lı yıllarda en işlek yerlerinden biriydi.

şehit çuhadar ali caddesi'nin yokuşu, ışık caddesi'yle karşı karşıyadır.

ışık caddesi'nin üzerinde eskilerden çocuk bahçesi ve küçükçavuşlu camii kalmıştır. 12 eylül darbesinden önce gazinoların, sinemaların olduğu hareketli bir yer. ışık caddesi ile şehit çuhadar ali caddesinin kesiştiği, güneye doğru uzanan uzunoluk caddesi... bu cadde ise o yılların trabzon caddesi sayılır.

o günden bugüne yarım asır geçti.

12 eylül darbesiyle maraş'ın sosyal yapısı da dönüştü. şimdilerde artık çocuk bahçesi, uzunoluk ve karacaoğlan kütüphanesi muhiti eski işlek ve cazibedâr hâlinden uzaklaşmış durumda.

bugün kahramanmaraş'ın "çarşısı" olan başka yerler var.

karacaoğlan kütüphanesi bugünkü yerine konalı yarım asır geçmiş.

yarım asır dile kolay...

şehrin nüfusu o günlerden bugüne on kat artmış.

altmış binlerden bahsederken bugün altı yüz binlerden bahseder olduk.

şehrin imar yapısı, planları, yerleşimi de çok değişti.

altmışlı yıllarda şehrimizde üniversite yoktu, bugün iki üniversite var.

sosyal ihtiyaçlar da kökten değişmiş durumda. bugüne kitaba bakış da değişiyor. kitaba müracaat etme sebepleri de çoğalıyor. elli yıl evvel, kahramanmaraş'ta bir hanımın yemek kitabına bakması olacak bir şey değildi ama bugün kahramanmaraş'ın yemeklerini anlatan kitaplar yazılıyor.

artık hayatımızda şöyle veya böyle kitaplar daha çok yer tutuyor. test kitabının yüzüne bakmıyorsa bir genç, otomobil ehliyeti almak hevesiyle sürücü kursunun verdiği kitaba bakıyor. illâ ki kitaba temas ediyor.

altmışlı yıllarda hiç kitap görmeden bu dünyadan göçüp giden bir maraşlı mümkündü. bugün böyle bir şey söz konusu değil.

peki, yarım asırda çok köklü değişiklikler olurken karacaoğlan kütüphanesi ne durumda?

maalesef öylece duruyor.

maalesef yarım asır evvelki gibi duruyor.

on iki bin civarındaki kitap sayısı bugün yirmi beş binleri bulmuş.

gerçi, haksızlık etmeyelim, benim çocukluğumda gördüğüm kütüphane memurları da yok, emekli olmuşlar. ayaklarını masanın üstüne, bilgisayar ekranının yanına uzatan ve çocuğun yüzüne bakmadan onu "çocuk kitapları" bölümüne gitmeye icbar eden memurlar yok.

şimdiki karacaoğlan kütüphanesi çalışanları işlerini oldukça nâzik bir şekilde yapıyorlar. kütüphane sisteminde görünen telefon numaramı değiştirmek istediğimde "sistem yok" sıkıntısıyla karşılaşmış, telefon numaramı bırakmıştım. ümidim yoktu güncellenmesine. fakat hem güncellediler, hem de telefonla arayıp bilgi verdiler.

kütüphane binası ise hâlâ o eski hâliyle duruyor.

şehir büyümüş, "büyükşehir belediyesi" olmuş.

iki "merkez ilçe belediyesi" olmuş.

bunlara yeni yeni, koca koca binalar yapılmış.

adliye binası yenilenmiş.

vali konağı bin bir kere yenilenmiş.

il kültür müdürlüğü binası yenilenmiş.

o yenilenmiş, bu yenilenmiş ama karacaoğlan kütüphanesi hâlâ yarım asır evvelki şartlarda duruyor.

karacaoğlan kütüphanesi'nin trabzon caddesi'ne, tekrar şehrin en işlek yerine taşınması şart.

kolay kolay yenilenmeyeceğini de düşünürsek bu kez, bir milyonluk iki milyonluk nüfusu olan bir kahramanmaraş hesaba katılarak inşa edilmeli.

trabzon caddesi'nde...

yenişehir hastanesi'yle eski ssk binasının olduğu bugün boş vaziyette akıbetini bekleyen arsa…

bu arsa, karacaoğlan kütüphanesi için en uygun yer.

eğer buraya bir milyonluk kitabı olan, güzel bir karacaoğlan kütüphanesi kurulmazsa ne kurulacak?

büyük bir alışveriş merkezi...

şatafatlı, debdebeli bir otel...

gökleri delen bir plaza, bir iş merkezi...

eğer bunlardan birisi olursa zenginleri daha çok zengin edecek, güç ve nüfûz sahiplerini daha fazla güç ve nüfûz sahibi yapacak bir hata işlenmiş olur.

eğer bunlardan birisi olursa bu şehirdeki mahallî idarecilerin "kahramanmaraş'ımızı unesco edebiyat şehri yapıyoruz" sözünü dikkâte almayacağım.

karacaoğlan kütüphanesi böyle yarım asırlık köhne hâliyle kaldıkça...

bu şehirdeki kültür müdürleri, kültür danışmanları, kültür heyetleri, danışma kurulları, yazarları, sanat adamları...

bütün bu sıfatlara sahip kimseler, kendi önemlerini inkar etmiş sayılacaktır.

(3şubat2021 çarşamba)

[email protected]