Kemal Bayazıt Hastanesi Atıl Kalan Bir Kaynak ve Yetkililerin Duyarsızlığı
GÖKHAN ÜNLÜ
Kahramanmaraş’ta yaşanan büyük deprem felaketinin ardından, birçok kamu binası gibi Kahramanmaraş Türkoğlu ilçesi Gaziosmanpaşa mahallesinde ki Kemal Bayazıt Hastanesi de boşaltılarak kullanım dışı bırakıldı.
Aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen, bu önemli sağlık tesisinin hâlâ atıl durumda kalması hem şehir halkı hem de sağlık hizmetleri açısından büyük bir kayıp anlamına geliyor.
Hastane, deprem sonrası dönemde güvenlik gerekçesiyle boşaltılmış olsa da, geçen sürede ne yeniden onarılmış ne de yeni bir amaçla değerlendirilmiştir. Üstelik bu süreçte, hastane binasının içi adeta kaderine terk edilmiştir.
Güvenlik önlemlerinin yetersizliği nedeniyle bazı kişilerin hastaneye girip çıktığı, içeride kalan araç, gereç ve ekipmanların zarar gördüğü bilinmektedir. Kamuya ait bu kadar değerli malzemenin sahipsiz bırakılması, hem maddi kayıp hem de idari ihmalin açık bir göstergesidir.
Yaklaşık bir yıl önce yapılan bir ihale ile hastanedeki bazı malzemelerin dışarıya çıkarıldığı biliniyor. Ancak bu işlemden sonra hiçbir ciddi çalışma yapılmamış, hastanenin geleceğiyle ilgili net bir adım atılmamıştır.
Bu da akıllara şu soruyu getiriyor: Eğer hastane tamamen kullanılmayacaksa, neden bu kadar uzun süredir çürümeye terk edildi?
İl Sağlık Müdürlüğü’nün bu konudaki duyarsızlığı, kamuoyunda ciddi rahatsızlık yaratmaktadır.
Denetimlerin yapılmaması, gerekli bakım ve güvenlik önlemlerinin alınmaması, kamu kaynaklarının heba olmasına yol açıyor. Bu kadar büyük bir tesisin atıl kalması sadece maddi değil, ahlaki bir sorumluluk meselesidir.
Çünkü bu bina, bir dönem yüzlerce insana şifa olmuş, kentin sağlık hafızasında yer etmiş bir kurumdur.
Üstelik Kemal Bayazıt Hastanesi’nin binası, farklı hizmetlerde değerlendirilebilecek durumda. Eğer hastanenin yeniden aktif hale getirilmesi mümkün değilse, bina bölgedeki diğer sağlık kuruluşlarına destek olacak şekilde kullanılabilir.
Örneğin, rehabilitasyon merkezi, sağlık eğitim binası veya geçici bakım tesisi gibi kamuya yarar sağlayacak işlevlere dönüştürülebilir. Böylece hem kaynak israfının önüne geçilmiş olur hem de halkın hizmet alımında süreklilik sağlanır.
Eğer teknik raporlar, binanın kullanımının artık mümkün olmadığını gösteriyorsa, o halde yıkım süreci bir an önce başlatılmalı ve alan, yeni bir sağlık yatırımı için değerlendirilmelidir.
Zira yıllardır olduğu gibi, “ne yapılacağı belirsiz” şekilde bırakılması hem ekonomik hem toplumsal açıdan büyük bir kayıptır.
Kahramanmaraş halkı artık bu tür duyarsızlıkların ve bürokratik yavaşlığın sona ermesini istiyor. Kemal Bayazıt Hastanesi örneği, aslında sadece bir bina meselesi değil; kamu yönetiminde sorumluluk bilincinin ve denetim kültürünün ne kadar zayıf olduğunun da bir göstergesidir.
Yıllardır sessizce çürüyen bu bina, bizlere şu gerçeği hatırlatıyor:
Bir şehir, yalnızca yeni binalarla değil, eldeki değerleri koruyarak da yeniden ayağa kalkar.
Yazacağım anlatmak istediğim birçok olumsuzluk var burada uzun lafın kısası acaba bu alan devletin değilde sizlerin tapulu malı olsaydı atıl bırakır mıydınız?
Göreve davet ediyorum sizleri yapamayacaksanız makam ve mevkilerinizi koltuklarınızı lütfen boşa işgal etmeyin.