Marasaktif.com yazarı M. Serhat TOPALCA dün kutlanan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü etkinliklerinin ardından “Gazeteciler Derneğinin Programı, Okumuş’un Sözleri ve Buluntu’nun Programı” başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı:
Önceki yılları bilmiyorum ama yaklaşık 13 yıldan beri ilk defa Kahramanmaraş’ta bir Gazeteciler Derneği tarafından düzenlenen 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü Programına şahit oldum ve katıldım.
Kahramanmaraş Gazeteciler Cemiyeti Derneği (buradaki şu cemiyeti ibaresini kaldırıp derneği kalsa çok daha iyi olacak) bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle kahvaltı programı düzenledi.
Kahramanmaraş’ta yıllardır tanıdığım, aktif olarak gazetecilik yaptığını bildiğim, çalışan gazeteci arkadaşları bu programda gördüm. Burayı unutmayın, kentte görev yapan çalışan gazeteci arkadaşların neredeyse tamamı buradaydı.
Gerçekten güzel, kaliteli, anlamlı, sıcak herkesi bir ortamda buluşturan değerli bir program olmuş. Düşünen, çalışan, emek veren, organize eden ve programa destek veren herkese teşekkür ediyorum. Çalışan bütün gazeteciler bu şekilde daha sık bir araya gelmeli, tartışmalı, eleştirmeli, mesleğin kalitesini artıracak, gelişimini güçlendirecek organizasyonlara imza atılmalı. Bir kez daha değerli abilere, ablalara, arkadaşlara, kardeşlere bu program için teşekkür ediyorum.
TÜRKOĞLU BELEDİYE BAŞKANI OSMAN OKUMUŞ VE KONUŞMASI
Burada Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş Bey de kısa bir konuşma yaptı. Belli ki gazetecilerle sık sık çalışması, mesai iş arkadaşlığı dolayısıyla yakın olması nedeniyle sık ve yoğun bir şekilde eleştiri almış. Biraz sitem, biraz kararlılık, biraz dik duruş, biraz alnım ak, biraz haklı tavrım ve duruşum nedeniyle eleştirilerin dozu yüksek gibi ifadeler vardı ve Başkan bu konularda haklıydı. Hiçbir gazeteci, kendini ve işini bilen gazeteci, alın terini sıyırmadığı bir ücrete tenezzül etmez, etmemelidir. Kahramanmaraş’ta buna tenezzül edecek gazeteci sayısı ya hiç yok ya bir ya da en fazla iki tanedir diye düşünüyorum. Ve yönetici pozisyonundaki kişilerin de bu insanlara hak etmediği emeğin karşılığını vermeyeceğini düşünüyorum. Peki, Osman Okumuş, niçin bu konularda eleştiri alıyor? Hizmetlerini duyurmak için, çalışmalarını paylaşmak için basın ile yakın bir çalışma içindeyse ve insanlar emeklerinin karşılığının kendisine verilen hak ve hukuk çerçevesinde alıyorsa bu durum neden ortaya çıkıyor? Bu konu niçin insanları rahatsız ediyor? Lütfen güzel insanları üzmeyelim, kimsenin de ekmeğiyle oynamayalım! Herkes emeğinin karşılığını alıyor ve insanlar da emeğin karşılığını veriyorsa bunda ne gibi bir sorun olabilir?
KMTSO BAŞKANI MUSTAFA BULUNTU VE PROGRAMI
Akşam ise Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkalığına seçilen Mustafa Buluntu, gazetecilerle bir araya geldi. Yine güzel ve kaliteli bir program olmuş. Hatta programa ciddi anlamda önem verilmiş, organizasyon mümkün olan imkanlar çerçevesinde daha önce yapılanlardan daha kaliteli olarak hazırlanmış. Seçim döneminde gösterdiği duruşunu, konuşmasını, tavrını başkan olduktan sonrada da devam ettiren Buluntu, takdiri hak ediyor. Yumuşak dili, kucaklayışı sözleri, birleştirici üslubu aynı şekilde devam ediyor. Her zaman dediğimiz gibi artık icraat zamanı, yapılacak çalışmalar en etkili ikna edicidir, yapılacak çalışmalar en net sonuca götüren faktördür. Olmayacak duaya amin denmeyeceği gibi olmayacak plan ve projelere de olur inşallah denmez. Gelen teklifler, öneriler, tavsiyeler bu anlamda değerlendirilmeli hiçbir kaynak zayi edilmemelidir.
İKİ PROGRAM ARASINDAKİ FARKLAR
Peki, KMTSO programına katılım nasıldı, sabah gazeteciler derneğine gelen insanların iki katı insan vardı salonda. Haydaaa demeyin ben dedim çünkü!
Sabah programa katılan insanlar şehirde tanıdığım gazetecilerin neredeyse tamamıydı peki akşam tanımadığım bu kadar gazeteci nereden çıktı?
Madem bu kadar insan gazeteciydi bunlar sabahki programda niçin yoktu?
Madem bu arkadaşlarımız da şehrimizde bu görevi ifa ediyorlar niçin sabahki programa davet edilmediler?
Yılların gazetecisi abiler de bunları tanımıyor bilmiyor ki sabahki programa davet edememişler, bunları kim tanıyor kim biliyor da akşam ki programa davet edildiler?
Kimse burada, sen mi karar vereceksin kimin gazeteci olup olmadığına demesin! Ben karar vermiyorum sadece iki farklı programdaki durumu tartışıyorum!
Gazeteciyse bu arkadaşlar gazeteciler derneğinin düzenlediği, valinin, belediye başkanlarının, müdürlerin katıldığı 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kahvaltı programında niçin yoklardı?
Değillerse ??????
Ya da ilgili kuruluşlara gönderilen davete en aşırı şekilde katılım şarttır düsturuyla bizim meslektaşlarımız olabildiğince kalabalık bir şekilde mi katılmaya çalıştılar?
Öyleyse sabah niye aynı kalabalığı getirmediler?
