<p class="MsoNoSpacing">20. (Resûlüm!) Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de hiç şüphesiz yemek yerler, çarşılarda dolaşırlardı. (Ey insanlar!) Sizin bir kısmınızı diğer bir kısmınıza imtihan (vesilesi) kıldık; (bakalım) sabredecek misiniz? Rabbin her şeyi hakkıyla görmektedir.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">21. Bizimle karşılaşmayı (bir gün huzurumuza geleceklerini) ummayanlar: Bize ya melekler indirilmeliydi ya da Rabbimizi görmeliydik, dediler. Andolsun ki onlar kendileri hakkında kibire kapılmışlar ve azgınlıkta pek ileri gitmişlerdir.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">22. (Fakat) melekleri görecekleri gün, günahkârlara o gün hiçbir sevinç haberi yoktur ve: (Size, sevinmek) yasaktır, yasak! diyeceklerdir.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">23. Onların yaptıkları her bir (iyi) işi ele alırız, onu saçılmış zerreler haline getiririz (değersiz kılarız).</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">24. O gün cennetliklerin kalacakları yer çok huzurlu ve dinlenecekleri yer pek güzeldir.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">25. O gün gökyüzü beyaz bulutlar ile yarılacak ve melekler bölük bölük indirileceklerdir.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">26. İşte o gün, gerçek mülk (hükümranlık) çok merhametli olan Allah'ındır. Kâfirler için de pek çetin bir gündür o.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">27. O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım!</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">28. Yazık bana! Keşke falancayı (bâtıl yolcusunu) dost edinmeseydim!</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">29. Çünkü zikir (Kur'an) bana gelmişken o, hakikaten beni ondan saptırdı. Şeytan insanı (uçuruma sürükleyip sonra) yüzüstü bırakıp rezil rüsvay eder.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">30. Peygamber der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terkettiler.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">31. (Resûlüm!) İşte biz böylece her peygamber için suçlulardan düşmanlar peydâ ettik. Hidayet verici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">32. İnkâr edenler: Kur'an ona bir defada topluca indirilmeli değil miydi? dediler. Biz onu senin kalbine iyice yerleştirmek için böyle yaptık (parça parça indirdik) ve onu tane tane (ayırarak) okuduk.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">33. Onların sana getirdikleri hiçbir temsil yoktur ki, (onun karşılığında) sana doğrusunu ve daha açığını getirmeyelim.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">34. Yüzükoyun cehenneme (sürülüp) toplanacak olanlar; işte onlar, yerleri en kötü, yolları en sapık olanlardır.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">35. Andolsun biz Musa'ya Kitab'ı verdik, kardeşi Harun'u da ona yardımcı yaptık.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">36. "Ayetlerimizi yalan sayan kavme gidin" dedik. Sonunda, (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">37. Nuh kavmine gelince, peygamberleri yalancılıkla itham ettiklerinde onları, suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir ibret yaptık. Zalimler için acıklı bir azap hazırladık.</p> <p class="MsoNoSpacing"></p> <p class="MsoNoSpacing">38. Ad'ı, Semûd'u, Ress halkını ve bunlar arasında daha birçok nesilleri de (inkârcılıklarından ötürü helâk ettik).</p>