Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın aylık yayını olan Anahtar Dergisi’nin Mayıs 2025 sayısı yayınlandı.
https://edergi.sanayi.gov.tr adresinden ulaşılabilen ve Anahtar Dergisi’nin “Sanayi ve Teknoloji Diplomasisi” temalı Mayıs 2025 sayısının Bakan’dan sayfalarında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın “Küresel Dönüşümün Yeni Gücü: Sanayi Ve Teknoloji Diplomasisi” yazısı yer alıyor. İşte Bakan Kacır’ın o yazısı:
“Dergimizin Kıymetli Okuyucuları,
Dünyada ekonomik yapıların, siyasi ittifakların ve teknolojik önceliklerin yeniden şekillendiği,
çok katmanlı bir dönüşüm sürecinden geçiyoruz. Bu süreçte, yapay zekâdan yarı iletkenlere, uzay teknolojilerinden kuantuma kadar pek çok kritik alanda teknolojik üstünlük yalnızca kalkınmanın değil küresel liderliğin önünü açmaktadır. Artan küresel kutuplaşma ve stratejik belirsizlik ortamında teknoloji; gittikçe jeopolitik bir güç enstrümanına dönüşmektedir. Sanayi ve teknoloji diplomasisi, ülkeler arası güven inşasını destekleyen, kültürel etkileşimi besleyen ve stratejik iş birliklerine alan açan bir araç haline gelmektedir.
Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde savunma sanayiinden uzay teknolojilerine, elektrikli araçlardan dijital dönüşüme kadar birçok alanda kaydettiği muazzam ilerlemeyle, teknolojik bağımsızlık yolculuğunu kararlılıkla sürdürmektedir. Bu ilerleyiş, Türkiye’nin sanayi ve teknolojideki kabiliyetlerini bir diplomasi enstrümanı olarak değerlendirerek uluslararası sistemdeki konumunu güçlendirmesini mümkün kılmaktadır.
"STI³" (bilim, teknoloji, sanayi, yenilik, yatırım) olarak markalaştırdığımız, çok katmanlı yeni diplomasi yaklaşımımız dahilinde, küresel iş birliklerimizi ileriye taşıyacak adımlar atıyoruz. Bilim, teknoloji ve inovasyon alanlarındaki uluslararası iş birliklerimizi, sanayi ve yatırım boyutları ile birlikte bütüncül olarak değerlendiriyoruz. Yeni nesil diplomasi modelimiz, yalnızca ekonomik ve teknolojik kazanımları hedeflemekle kalmamakta; aynı zamanda bölgesel istikrarı gözeten, ortak kalkınmayı teşvik eden ve küresel barışa katkı sunan kapsayıcı bir yaklaşım sunmaktadır.
Yürüttüğümüz sanayi ve teknoloji diplomasisinin önemli bir ayağını insan kaynağımızın uluslararası platformlarda temsili oluşturmaktadır. Uluslararası projelerde Türk mühendislerinin ve bilim insanlarının artan temsiliyeti, özellikle de Ufuk Avrupa ve Dijital Avrupa Programları kapsamında gerçekleştirdiğimiz başarılar, ülkemizin sanayi ve teknoloji diplomasisindeki etkin rolünün en somut göstergelerindendir. Gençlerimiz, TEKNOFEST gibi vizyoner organizasyonlarla edindikleri deneyimleri, yurt dışındaki bilimsel etkinliklerde sergileyerek Türkiye’nin yenilikçi potansiyelini dünyaya taşımakta, teknoloji alanındaki imajını her geçen gün daha da güçlendirmektedir.
Önümüzdeki dönemde, sanayi birikimimizi ve teknoloji odaklı kalkınma vizyonumuzu Türk Devletleri ile Ortadoğu ve Afrika’daki dost ve kardeş ülkelerle daha güçlü iş birlikleri içinde paylaşacağız. Üretimden araştırma altyapılarına, nitelikli insan kaynağından inovasyon kültürüne kadar pek çok alanda ortak kapasiteyi geliştirecek adımlar atarak, bölgesel kalkınmaya yön vereceğiz. Refahın yalnızca merkezde değil, çevrede de inşa edilmesini esas alan bu yaklaşımımızla hem çevre coğrafyaların dayanıklılığını artıracak hem de Türkiye’nin tarihsel misyonuna ve jeopolitik vizyonuna yakışır bir liderlik çerçevesi oluşturacağız…”
