Leyla Oruç’a 10 soru-10 cevap

1.Kısaca kendinizi anlatır mısınız?

1963 Kahramanmaraş Türkoğlu ilçesi Pınarhöyük köyü doğumluyum. 8 kardeşten biriyim. Öğrenim hayatıma Halkla ilişkiler bölümü ile devam ederken sürpriz bir şekilde evlenip yurtdışına yerleştim. Yaklaşık 20 yıl yaşadıktan sonra bu yaz Mersin'e yerleştim. Yaşamıma artık bu güzel sahil şehrinde devam ediyorum.

2.Ne kadar zamandır yazıyorsunuz?

Kendimi bildim bileli bir şeyler yazıyorum. Her zaman yaşadığım günün sonunda kendimi bir şeyler karalarken buluyordum. Zamanla bu karaladığım şeylerden yola çıkarak şiirler yazmaya başladım. En az 25 senedir yazıyorum.

3. yazmanızda en büyük etken nedir?

Hayatta insan kendisini en yakınına dahi tam anlamıyla anlatmayı başaramıyor. Böyle olunca kaleme sarılıyorsunuz. Hem kendinizi ifade ediyor hem de çevrenizde ki doğru ve yanlışı aktarmaya başlıyorsunuz. İnsanlara bir şekilde bir şeyler katıyorsunuz, bu benim için müthiş bir şey. Gücüm yettiğince kendi sesimize ve sessiz çoğunluğun sesine ışık olmaya çalışmak.

4. Yazarken çektiğiniz en büyük zorluk nedir peki?

Samimi olmam gerekirse, evli bir şair olmak ister istemez kalemimi kısıtlıyor. Özgür kullanamıyorsun kalemi. Ayrıca zaman ayırmakta zorlanıyorum. Olabildiğince düzenli bir şekide yazıp yayınlamaya çalışıyorum.

5. Kitabınız daha çok hangi yaş gruplarında ilgi çekiyor?

Kitabım serbest şiirlerden oluşuyor. Gençlerinde kendisinden bir şeyler bulabileceği şiirler var. Ama şiirlerimin çoğu yaşanmışlıklar içerdiği için belli bir yaşa hitap ediyor.

6. Yazarken ilham aldığınız şey nedir? Bir kişi olabilir bir nesne olabilir. O ilham periniz size ne olunca geliyor?

Esin aldığım, duygu seline kapıldığım tabii ki kişiler var. Sevgi, aşk şiirin mayasıdır. Şiirlerimi beslerler.

İlham perim her daim benimle. Gece, gündüz çok fark etmez.

7. Beğendiğiniz ve kitaplarını okuduğunuz bir yazar var mı?

Ben Pir Sultan, Yunus Emre, Hatayi, Karacaoğlan, Seyrani gibi değerlerin şiirlerini babamdan her gün dinleyerek büyüdüm. Hala da Karacaoğlan'ın eserlerini severek okurum. Kitap okumayı severim. Edgar Allan Poe'nin Annabel Lee şiirini hayranlıkla okurum. Pablo Neruda'nın şiirlerini de aynı şekilde. Bayan şairlerden ise Sylvia Plath, kadınının isyanını en güzel aktaran şairlerden. Türk şairlerden beğenerek okuduğum isimler ise Cahit Külebi, Cemal Süreyya, Sabahattin Ali, Ülkü Tamer.

8. Peki yazarlarla görüşme imkânınız oldu mu? Bir araya geldiniz mi hiç?

Yurt dışında yaşadığım dönemde malesef mesafe yüzünden kimseyle görüşme imkanım olmadı. Türkiye'ye taşındığım zaman ise pandemi süreci içerisindeydik. Etkinliklere katılamadım. Sanırım bir süre pandemiden dolayı bu şekilde devam edecek. Ama tabi ki bu süreç bittiğinde etkinliklere katılıp, görüşmek isterim.

9. Konularınızı nasıl seçiyorsunuz?

Konularını seçerek yazdığım çok az şiir var. Şiirlerim kendiliğinden dökülür çoğunlukla kağıda. Gün içinde okuduğum bir kitap, ettiğim sohbet bile ilham verir bana. Gün sonunda şiirimi oluşturur.

10. Peki son olarak Buradan okurlarınıza seslenmek isteseniz ne derdiniz?

Kitap okusunlar! Aksi takdirde kendilerini besleyip birey olmayı başaramazlar. Kitap okurken analiz etmeyi öğrensinler, gündemi takip edip ülkemizin ve dünyamızın gidişatına, sorunlarına kaygısız kalmayıp öğrensinler. Yeni bir kitap yazma sürecindeyim, umarım bu korona günleri geçer ben de yeni kitabımla okuyucularımla buluşurum.

Kafanızdaki bütün siyasetçileri unutun!