Ekonomi

Orta Vadeli Program Resmi Gazete'de yayımlandı

Orta Vadeli Program Resmi Gazete'de yayımlandı

Seda Tolmaç / ANKARA, AA

Türkiye ekonomisinin 3 yıllık hedef ve politikalarının yer aldığı Orta Vadeli Program'ın (OVP) onaylanmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan ve 2026-2028 dönemini kapsayan OVP ile temel ekonomik büyüklükler ve hedefler belirlendi.

Buna göre, büyüme için bu yıl gerçekleşme tahmini yüzde 3,3 oldu. Ekonominin 2026'da yüzde 3,8, 2027'de yüzde 4,3, 2028'de ise yüzde 5 büyüyeceği öngörüldü.

Enflasyonun bu yıl sonunda yüzde 28,5 olacağı tahmin edilirken, enflasyon hedefi gelecek yıl için yüzde 16, 2027 için yüzde 9, 2028 için yüzde 8 olarak belirlendi.

Bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranının 2026'da yüzde 3,5, program dönemi sonunda ise yüzde 2,8 olarak gerçekleşeceği öngörüldü.

Programda, işsizlik oranının bu yılın sonunda yüzde 8,5 olacağına yer verilerek, gelecek yıl hedefi yüzde 8,4, 2027 yılı için yüzde 8,2 ve 2028 için ise yüzde 7,8 olarak belirlendi.

İhracatın 2025 sonunda 273,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceği tahmin edilirken, 2026'da 282 milyar dolar, 2027'de 294 milyar dolar, program sonunda 308,5 milyar dolar olması hedeflendi.

İthalatın, bu yıl sonunda 367 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi, 2026'da 378 milyar dolar, 2027'de 393 milyar dolar, 2028'de de 410,5 milyar dolar olması öngörüldü.

Makro politikaları, ilkeleri, hedef ve gösterge niteliğindeki temel ekonomik büyüklükleri, toplam gelir ve gider tahminlerini, bütçe dengesi ve borçlanma durumu ile kamu idarelerinin ödenek teklif tavanlarını içeren ve merkezi yönetim bütçesi hazırlama sürecini başlatan temel politika belgesi olan OVP'de, küresel, bölgesel ve ulusal ekonomideki gelişmeler ışığında belirlenen makroekonomik hedefler ile ekonomik ve sosyal alanlarda izlenecek politikalar ortaya konularak kamu ve özel kesim için öngörülebilirliğin güçlendirilmesi amaçlanıyor.

Program, 12'nci Kalkınma Planı'nın (2024-2028) hedefleriyle uyumlu olarak makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirmeyi, mali disiplini korumayı, orta vadede enflasyonu tek haneye düşürerek fiyat istikrarını sağlamayı, AR-GE ve yenilikçilik kapasitesini geliştirmeyi, yeşil ve dijital ekonomiye geçiş odağında teknolojik dönüşümü sağlamayı, beşeri sermayeyi güçlendirmeyi, iş gücü piyasasını daha da etkinleştirmeyi, iş ve yatırım ortamını iyileştirmeyi ve ekonomide kayıt dışılığı azaltmayı ön plana alan sürdürülebilir büyümeyi hedefliyor.

OVP'nin amaç ve öncelikleri, program dönemi boyunca kamu kurumlarının bütçelerinin hazırlanmasında, yasal ve idari düzenlemelerin gerçekleştirilmesinde, karar alma ve uygulama süreçlerinde belirleyici olacak.

2026-2028 dönemini kapsayan OVP'de küresel, bölgesel ve ulusal düzeyde ortaya çıkan gelişmeler ışığında temel makroekonomik çerçeve güncellenerek ilerleyen 3 yıllık dönemde hayata geçirilecek öncelikli dönüşüm adımları ve takvim ortaya konuluyor.

Yılmaz: Orta Vadeli Program sonunda enflasyonun tek haneye kalıcı inmesini hedefliyoruz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2026-2028 Orta Vadeli Program'a ilişkin, "Enflasyonun program sonunda tek haneye kalıcı inmesini hedefliyoruz. Türkiye ekonomisi, program dönemi sonunda çok daha güçlü bir tabloya kavuşacaktır." dedi.

Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde “2026-2028 Orta Vadeli Program Lansmanı”nda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanımızın güçlü siyasi iradesiyle ortaya koyduğumuz ekonomi programımız başarıyla uygulanmakta, somut sonuçlarını da birlikte görüyoruz." dedi.

"Menfi hadiselere rağmen temel makroekonomik politika yaklaşımı sürdürülmüş, mali disiplin ve sürdürülebilir büyüme hedefinden sapma olmamıştır." dedi.

Türkiye ekonomisinin dengeli görünmünü koruduğuna dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:

"Dünyada enflasyonla mücadelenin devamı ve parasal gevşeme döngüsünün ötelenmesi ve artan jeopolitik gerilimlere rağmen Türkiye ekonomisi dengeli görünümünü korumaktadır. 2026, 2027'de cari işlemler açığının milli gelire oranının sırasıyla yüzde 1,3 ve yüzde 1,2 seviyesine gerilemesi, 2028 itibarıyla yüzde 1 düzeyine inmesi hedeflenmekte. Cari işlemler dengemizde sağlayacağımız iyileşme, Türkiye'nin dış finansman ihtiyacını da önemli ölçüde azaltacaktır. Son iki yıldaki politikalarla, uluslararası rezervlerimiz önemli tutarda artarak tarihi yüksek seviyelere çıkmış, ekonomimize güveni daha da artıran bir düzeye ulaşmıştır."

"Türkiye ekonomisi, program dönemi sonunda çok daha güçlü bir tabloya kavuşacak"

Bütçe açığının milli gelire oranı 2025 yılında yüzde 3,6, 2026'da yüzde 3,5, dönem sonunda ise yüzde 3'ün altında öngörüldüğüne işaret eden eden Yılmaz, "2026 yılında büyümenin yüzde 3,8'e, 2027'de yüzde 4,3'e ve 2028'de yüzde 5'e ulaşmasını hedefliyoruz." diye konuştu. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Enflasyonun 2025'te yüzde 28,5'e, 2026'da yüzde 16'ya, 2027'de yüzde 9'a ve 2028'de yüzde 8 seviyesine gerilemesini, program sonunda tek haneye kalıcı inmesini hedefliyoruz. İzlenen politikalar ve sağlanacak kazanımlarla Türkiye ekonomisi, program dönemi sonunda, çok daha güçlü bir tabloya kavuşacaktır. 2028'in sonunda makroekonomik istikrarın kalıcı biçimde sağlandığı, sürdürülebilir büyümenin tesis edildiği bir ekonomik yapı inşa etmiş olacağız. İlk defa milli gelirimiz 1,9 trilyon dolara yaklaşacak, kişi başına düşen gelir 21 bin dolar seviyesine çıkacaktır. Turizm gelirlerimiz 75 milyar dolara ulaşacak, işsizlik yüzde 8'in altına indirilecek, tek haneli enflasyonla fiyat istikrarı kalıcı olarak sağlanacak."